Piyasaları bekleyen yeni tehlike belli oldu! Piyasalar, ABD Merkez Bankası'ndan (Fed) gelecek hamleye kilitlendi

Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz altın ve petrol fiyatlarını yükseltmişti. Piyasalar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gerçekleştireceği faiz kararına kilitlendi. Fed'in kararı sonrasında ekonomistler hisse senedi ve tahvil piyasalarının çökebileceği ve ekonominin durgunluğa girebileceği konusunda uyardı.

ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere tüm politika yapıcıların pandemi döneminde başlattığı aşırı genişlemeci para politikası, yükselen enflasyon dalgası nedeniyle sona eriyor.

Fed Başkanı Jerome Powell liderliğindeki Fed üyeleri önümüzdeki ay bir kredi sıkılaştırma döngüsü başlatmaya hazırlanıyor. Çoğu ekonomist şimdilik politika faizi için 25 baz puanlık artış öngörürken bazı ekonomistler faiz artışının 50 baz puan olması gerektiği görüşünde.

 PİYASALAR BIÇAK SIRTINDA

Bu hafta içi açıklanan verilere göre, ABD enflasyonunun yüzde 7,5’le son 40 yılın en yükseğine yükselmesi Fed’in üzerindeki sıkılaştırma baskısını artırdı. Ancak bazı ekonomistlere göre, tüketiciler ve şirketler için borçlanma maliyetlerinin hızla yükselmesi, aşırı genişlemeci para politikasına alışmış olan finansal piyasaları çökerterek ekonomiyi bir gerilemeye itebilir.

Fed’in bu yıl kaç faiz artışına gideceği belirsiz. Genel tahminler 2022 içerisinde 6 adet 25 baz puanlık artış olacağı yönünde. Bu artışların dışında Fed şu anda 8,9 trilyon dolar olan bilançosunu daraltacak. Bu da finansal sistemdeki likiditeyi azaltacak. Likiditenin azalması tahvil ve hisse senedi piyasaları için sarsıcı olabilir.

ESKİ FED BAŞKANI RİSK ORANINI VERDİ

ABD’li finans ajansı Bloomberg’in aktardığına göre, konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan eski Fed Başkanı Lawrence Lindsey, gelecek yılın sonuna kadar Wall Street’teki bir şok dalgası ile tetiklenecek ekonomik gerileme olasılığını yüzde 50 olarak gördüğünü belirtti.

Eski ABD Başkanı George W. Bush döneminde görev yapan eski başkan, “Gittiğiniz yönde acı verici bir şekilde yanılıyorsanız, diğer yöne gitmek için çok fazla ağırlığın altına girmek zorunda kalacaksınız” diyerek FED’in geçtiğimiz yıl tomurcuklanan enflasyon sorununa yanıt vermede geciktiğini belirtti.

Eski Hazine Bakanı Lawrence Summers ise Fed’in enflasyonla mücadelede başarısız olduğunu belirterek, “Önümüzdeki 30 ayda bir resesyon (durgunluk) başlama riski kesinlikle yüzde 50″ diye konuştu.

RESESYON NEDİR?

Resesyon, kelime anlamı olarak “durgunluk” olarak tanımlanıyor. Aynı zamanda ekonomik büyümenin belirli bir süreliğine negatif olması anlamına geliyor. Ekonomide atıl kapasitenin bulunması ya da ekonominin uzun vadeli büyüme oranlarından daha düşük oranlarda büyümesi şeklinde de açıklanabiliyor.

Makro ekonomik bütün göstergeler; reel gelir, istihdam, endüstriyel üretim, perakende ve toptan ticaret verileri de bu ölçümlemelerin içerisinde yer alıyor.

Resesyon aynı zamanda işsizliğin oluşmasına sebep olabiliyor. Resesyon dönemlerinde yeni iş kurmak isteyenler bir süre beklemeyi tercih edebilir ve bu da ülke çapında reel bir duraklamayı ortaya çıkarabilir.

FED FAİZ ARTIRIRSA NE OLUR?

Fed’in olası bir faiz artışı gelişmekte olan piyasalar başta olmak üzere dünya piyasalarını derinden etkileyecek. Fed’in faiz artırımının doların değerinin artması ve büyümenin yavaşlamasını beraberinde getirebileceği düşünülüyor. Bu nedenle Fed kararları piyasalar tarafından endişe ile takip ediliyor.

Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Narin Güran cinayetinde 3 kişi daha evdeymiş Restorandaki yangından acı haber geldi Dikkat! Meteorolojiden kritik uyarı geldi Komutan askerlere cinsel saldırıda bulunmuştu... Uras, Bahçeli görüşmesine aracılık eden ismi verdi