Penceredeki Kadın, Netflix izleyicisiyle buluşuyor
A.J. Finn'in Türkiye'de Pena Yayınları etiketiyle raflarda yerini alan “Penceredeki Kadın” (The Woman in the Window) romanının film uyarlaması 14 Mayıs’ta Netflix’te vizyona girecek.
Beyazperdeye uyarlanmış birçok kitabın yayıncısı olan Pena Yayınları’nın ülkemizde Penceredeki Kadın ismiyle okuyucuyla buluşturduğu romanın film uyarlamasının vizyon tarihi belli oldu. 2020 yılında sinemalarda vizyona girmesi planlanan fakat koronavirüs salgını nedeniyle gösterimi ertelenen film, 14 Mayıs’ta Netflix’te sinemaseverlerle buluşacak. A.J. Finn'in aynı adlı romanından uyarlanan ve psikolojik belirsizlikleriyle Alfred Hitchcock’un Rear Window filmine benzetilen Penceredeki Kadın, başrolündeki Amy Adams ve oyuncu kadrosundaki diğer isimlerle göz dolduruyor.
Amerika'da bir milyondan fazla satan ve Türkiye'de Pena Yayınları tarafından okuyucuyla buluşan psikolojik-gerilim romanının ana karakteri Anna Fox'u; beş Oscar adaylığı bulunan Amy Adams canlandırıyor. Gerilim dolu hikâyede oyuncuya, Akademi Ödüllü oyuncu Gary Oldman eşlik ederken filmin diğer önemli isimleri arasında Wyatt Russell ve Julianne Moore yer alıyor. Yönetmenliğini Joe Wright'ın yapacağı filmin senaryosunu Pulitzer ödüllü senarist Tracy Letts kaleme alırken yapımcılığını ise Oscar ödüllü Scott Rudin ve Oscar’a aday gösterilen Eli Bush üstleniyor.
Hikayenin merkezinde New York'ta yalnız yaşayan ve agorafobiden (alan korkusu) muzdarip eski bir psikolog olan Anna Fox’un; komşularını gözetlerken tanık olduğu gerilim dolu bir olay yer alıyor. New York’ta bir apartmanda yalnız yaşayan Anna, asla dışarı çıkmaz. Tüm zamanını evde içip, film izleyerek ve komşularını röntgenleyerek geçirir. Anna’nın rutin, sakin yaşantısı evinin tam karşısına taşınan Russell ailesinden sonra altüst olur. Anna, idealindeki aile olarak gördüğü Russell ailesini izlemeye başlar ve bir gün hiç görmemesi gereken bir şey görür.
Penceredeki Kadın Hakkında
Gerçekten oluyorsa paranoya değildir…
New York'taki evinde yalnız yaşayan Anna Fox kendini tamamen evine kapatmıştır. Asla dışarı çıkmaz. Tüm günü içerek (bazen çok), eski filmleri seyrederek, eski zamanları anarak geçirir. Bir de komşularını röntgenleyerek. Bir gün tam evinin karşısına Russell’lar taşınır. Bir baba, bir anne ve bir oğuldan oluşan muhteşem bir ailedir. Ama Anna, bir gece penceresinden onların evini gözlerken görmemesi gereken bir şey görür. İşte bundan sonra tüm dünyası altüst olur. Tüm sırları önüne dökülür. Gerçek nedir? Hayal olan nedir? Kim tehlikededir? İpler kimin elindedir? Bu sürükleyici psikolojik romanda hiç kimse ve hiçbir şey göründüğü gibi değil.