Özgür Özel'den SGK borcu açıklaması: Biz tedbirlerimizi aldık ve direneceğiz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP'li belediyelerin SGK borçlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Çankaya ilçesinde yaptırılan Necip Hablemitoğlu Parkı'nın açılışı, 18 Aralık 2002'de evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun 22'nci ölüm yıl dönümünde törenle açıldı. Törene CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner ve Hablemitoğlu'nun ailesi katıldı.

CHP lideri Özgür Özel, Ankara'da Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'la birlikte gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"İŞ YAPAMAZ HALE GETİRMEK İSTİYORLAR"

Özgür Özel, CHP'li belediyelerin borçlarına dair Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) aracılığıyla "hesaplara bloke" sürecine ilişkin de, "Zenginlere af üstüne af çıkaranlar, belediyelerimize haciz uygulayarak iş yapamaz hale getirmek istiyorlar. Ama biz tedbirlerimizi aldık ve direneceğiz" ifadelerini kullandı.

Özel şunları ifade etti:

"Kanun var. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bunu 6 ayda bir açıklaması lazım. Açıklamaya kalktıklarında bizim açımızdan belediyelerimizin isimleri öyle ilk 100'de falan olmaz ama olsa olsa CHP'li, AK Partili, DEM Partili, İYİ Partili, MHP'li belediye isimleri olabilir listenin sonlarına doğru.

"LİSTEYİ AÇIKLAMIYORLAR"

Bizim tanıdıklarımız burada var ama AK Parti'nin tanıdıkları listenin başında. O yüzden listeyi açıklamıyorlar. Ne kadar kayırdıkları müteahhit varsa, ne kadar yandaş müteahhit varsa, ne kadar vergi vermeyen, yani o 44 büyük kamu müteahhidinin 37'si 0 lira vergi vermiş. Bugün bu ülkede en yoksul, en gariban insanlar vergi veriyor, en zenginler vermiyor. 40 haramiler vergi vermiyorlar. 40 milyon onlara bakmaya uğraşıyoruz. O yüzden liste açıklansın, 40 haramilerle dolu olacak.

O yüzden gizliyorlar. Şunu bir kez daha ifade edelim: SGK'nın toplam 100 lira alacağı var. Bu alacağın 10 lirası her partiden, bütün belediyelere ait. Türkiye'de 1000'in üzerindeki belediyeye ait, 1300'ün üzerindeki belediyeye ait borç, SGK borcunun yüzde 10'u. Yüzde 90'ı AK Parti'nin çok sevdiği ve semirdiği müteahhitlerine, iş adamlarına, kamu müteahhitlerine ait. Bunları, bu şirketleri açıklamadan belediyelerin üstüne gitmek demek şu demek: 'Ben hazımsızım. Mansur Yavaş'ın yaptığı hizmetlerden, Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yaptığı hizmetlerle rekabet edemiyorum. Bizim yapmadıklarımızı yaptılar. Şimdi Türkiye'nin yüzde 65'ine ulaştılar. Ekonominin yüzde 80'ine... Ellerini kollarını bağlayalım' diyorlar."

"HABLEMİTOĞLU GERÇEK BİR VATANSEVERDİ"

Özgür Özel, Necip Hablemitoğlu'na ilişkin de, Hablemitoğlu'nun gerçek bir vatansever olduğunu belirterek, "Onu 18 Aralık 2002'de karlı bir Ankara akşamında burada kaybettik. Ertesi gün gazetelerin manşetlerinde 'derin cinayet', 'derin suikast', 'Başkent'te kanlı pusu' manşetleri atılmıştı. Çünkü o ileriyi gören ve Türkiye'nin nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğunu halka anlatmaya çalışan aydın bir insandı. FETÖ'nün nasıl bir örgüt olduğunu o dönemde en iyi gören ve en iyi anlatan, en cesaretli anlatandı. 2006 yılında, ölümünden 4 yıl sonra kendi notlarından derlenen 'Köstebek' kitabı ilk çıktığında Manisa'da, Manisa Eczacı Odası Başkanı iken eczanemde neredeyse 20 gün masamın üzerinde olduğunu ve döne döne okuduğumu hatırlıyorum. Öyle bir süreçle karşı karşıyayız ki; o kitaptan şu alıntıyı sizlerle paylaşmayı çok isterim; 'Fethullahçılar en az 25 milyar dolarlık mal varlıkları, milyarlarca dolarlık ciro, milyonlarca dolarlık himmet geliri ile hemen herkesi ve her şeyi satın alabilecek dev bir organizasyona dönüştüler. Üniversitede görev yapan on binlerce öğretim elemanları, alternatif silahlı kuvvetleri, kamu görevlileri ile organize bir suç örgütü halinde çalışmaktadırlar.' Hablemitoğlu'nun bu söylediklerinin doğru olduğunu anlamak için 14 yıl geçmesi ve o on binlerce öğretim elemanının, yargıçların, savcıların ve alternatif silahlı kuvvetlerinin ne kadar acımasız olduklarını görmek için 15 Temmuz akşamının yaşanması gerekiyordu" ifadelerini kullandı.

'KAÇMA ŞÜPHESİ YOK' DİYE TAHLİYE EDİLDİ'

Özel, 10 sanıklı Hablemitoğlu davasında tutuklu sanık olmadığını belirterek, "Biri var ama o da tutuklandığından değil, adli kontrol haline uymadığı için tutukluluk haline dönüşmüş, kendisine uygulanan yaptırım veya tedbir. Kritik sanıklardan birisi Levent Göktaş, Bulgaristan'da yakalanıp Türkiye'ye iade edilince tutuklandı ama 'kaçma şüphesi yok' diye tahliye edildi. 31 Mart günü temiz kağıdı almış belediye başkanlarımız, belediyeye gitmek üzereyken gözaltına alınıp 'kaçma şüphesi var' diye tutuklanıyor. Her sabah 08.00'de belediyeye giden Ahmet Özer tutuklanıyor; onda kaçma şüphesi var. Hatay'ın oy verip Meclis'e yolladığı Can Atalay'da kaçma şüphesi var. Kızı Vera'yı okuluna bir kez olsun bırakmak dışında bir talebi olmayan Tayfun Kahraman'ın kaçma şüphesi var, yurt dışına kaçıp Bulgaristan'da yakalanıp iade edilen Levent Göktaş'ın kaçma şüphesi yok. O yüzden tutuksuz yargılanıyor. Görünen o ki gerçek katili hepimiz biliyoruz. Gerçek katil, şüphesiz Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ). Bu cinayet; onların ipliğini pazara çıkaran biri olduğu için, kim olduklarını, niyetlerinin ne olduğunu gösteren birini susturmak için işlendi. Ama halen daha bu cinayetin katilleri böylesine korunabiliyorsa, 2002'den 2016'nın 15 Temmuz'una kadar bu dosyayla ilgili hiçbir şey yapılmadıysa, 'Benim dönemimde işlenen cinayet açığa çıkarsa ucunun nereye varacağı, hangi ihlalin ortaya çıkacağı belli olmaz' deniyorsa, ancak 15 Temmuz sonrası bir hareket gelip yine de 10 sanığın 10'u da tutuksuz bırakılıyorsa birileri geçmişin o karanlık ilişkilerine ve o derin devlet ağına hala sahip çıkıyor demektir. Önemli olan geçmişte hesaplaşabilmek, yüzleşebilmek, kendi döneminizde olmasa da birtakım devletin içinde bulunduğu hataları, kusurları, o gün devleti kim yönetiyor, kim ele geçirmiş bakmadan bunlarla hesaplaşabilmek, gerekirse burada özür dileyebilmektir. Ama kendi canına da kastetmiş olan bir örgütün işlediği bir cinayeti halen daha koruyup kolluyorsanız, sizin o örgütle belki doğrudan bir ilişkiniz yoktur; ama o örgütün beslendiği o karanlık ve kirli ortamdan şimdi de siz besleniyorsunuz demektir. Bunu da açıkça ortaya koymak gerekir" diye konuştu.

'TETİKÇİLERİ CEZALANDIRIP, 'KANI YERDE KALMADI' DİYORLAR'

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateşi'n de Ankara'da vurulduğunu hatırlatan Özgür Özel, "Hablemitoğlu ile görüşleri birbirine paralel olmayan, belki de pek çok konuda farklı düşünen, dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş de Ankara'da vuruldu. Maalesef cenazesi fiilen ortadan kaldırıldı ve kanlar yıkandı. Ama aslında kanı yerde kaldı. Tetikçiler, torbacılar yani Sinan Ateş'in anasına, kardeşine, eşine aylar önce adını vererek, 'Benim kalemimi kırdılar o ikisi, tetikçi çağırıyorlar, beni öldürtecekler' diyor. Bugün tetikçileri ve o bulunmuş paralı katilleri cezalandırıp, 'Bu cenaze ortadan kalktı, kanı yerde kalmadı' demeye çalışıyorlar. Koskoca Ankara‘yı Türkiye’nin başkentini Narin'imizin öldürüldüğü Tavşantepe köyüne çevirmeye çalışıyorlar. Biz Ankara’yı Tavşantepe köyü değil, Tavşantepe'yi de Ankara'yı da hukukun egemen olduğu, adaletin egemen olduğu yerler haline getireceğiz. O güne kadar andolsun ki hem Hablemitoğlu ailesiyle, hem de biraz önce ayrı ayrı isimleri sayılan ya da sayamadığımız aydınlanma ateşini elinde taşımaya devam ettiği için bu ülkenin varlığı, birliği, ulusal bütünlüğü için mücadele etmiş ve katledilmiş kimsenin kanını yerde koymayacağız. O güne kadar mücadelemiz devam edecek" ifadelerini kullandı.

"GERİ ÇEVİRDİLER"

Özel'in ardından konuşan Mansur Yavaş'ın açıklamaları şu şekilde:

"Kendilerine teklifler sunduk ama hepsini geri çevirdiler. Tekrar tekrar gönderdik kabul etmediler. Bugün 80-90 civarında gayrimenkul gönderdik, 2 milyar liralık bir gayrimenkul. Şimdi haczin hemen kaldırılması lazım ama kaldıracaklar mı bilmiyorum. Dahası 1 milyar liraya yakın Çevre Bakanlığı'ndan alacağımız var, onu devredelim diyoruz onu da kabul etmiyorlar. Amaçları borç tahsil etmek mi bağcıyı dövmek mi kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Biz bu kış yine insanları üşütmemeye, protein yardımına devam edeceğiz. 22 yıldır ülkeyi yönetip hala Ankara'da 200 bin aile destek alacak durumdaysa bu herhalde bizim kusurumuz değil. Yol yapmayı erteleriz belki ama yardımların hiçbirini durdurmayız. Yardımı da yaparız konseri de yaparız çünkü bizim konsere harcadığımız para bütçemizin binde 6'sı. Kendi adamlarına bakınca kendi adamlarının ya 600 dairesi var ya 600 milyonluk villası var."

Kocaeli’de trajik son Ünlü oyuncunun zor anları; bir anda yere yığıldı AFAD'dan kritik sağanak uyarı 6 kadını uyuşturup tecavüz etti Çok sayıda can kaybı var Ayrıldığı nişanlısını öldürdükten sonra...