Özgür Özel'den MHP'ye HÜDA PAR sorusu
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Susurluk'ta yaptığı konuşmada; Anayasa'nın 4. maddesi ve Aydın'daki cenazede Numan Kurtulmuş ile yaşadığı gerilime değindi.
CHP lideri Özgür Özel, Balıkesir Susurluk'ta gündeme ilişkin konuştu.
Özel; HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun Anayasa'nın değiştirilemez maddesini hedef almasını eleştirdi.
Özel, şunları ifade etti:
"Bayrağa karşılar, İstiklal Marşı'na karşılar. Cumhuriyet'e karşılar. Benim HÜDA-PAR'a bir sözüm yok. Mikroba 'Sen neden hastalık yapıyorsun' diye hesap soramazsınız. Mikrop mikroptur. Ama milliyetçi muhafazakarım diyenler... Hele Hele Tayyip Bey'in sağ kolunda HÜDA-PAR, öbür kolunda Bahçeli var.
Bahçeli'ye soruyorum, sen bu HÜDA-PAR'a ne diyorsun Devlet Bey? Kimler kimlerle beraber? Oy toplarken milli-dini duyguları sömürenler milletin bayrağına, İstiklal Marşı'na karşı olanlara, Ankara'nın başkent olmasına karşı olanlara yüz veriyorlar, sırt sıvazlıyorlar. Artık takke düştü kel göründü. Halep oradaysa arşın burada. Bu milletin birliğinin, bayrağının, ezanın garantisi CHP'dir.
"OLMAZ OLSUN ÖYLE TARAFSIZLIK"
(Ayşenur'un cenazesinde yaşananlar) Bu beraberliği biz önemserken orada çıkıp siyaset yapmaya kalktılar. Didim örgütümüz o siyasi cambazlığa izin vermedi. Ama bunlarda oyun biter mi? Bunu önceden duydum, aradım. Haksızlık yapmayın, şehit cenazesinde ikilik çıkarmayın. Ayşenur Ezgi, sosyalist bir evladımızdı. Cenaze hepimizin. Din görevlisini alet ettirip, bir saat orada güya tarafsız gibi... Didim'de tarafsız, Ankara'da Tayyip Bey'in emrinden çıkmayacak. Olmaz olsun öyle tarafsızlık.
Ayıp, yazık ettiniz dedim. Din görevlisini bu işe alet etme dedim. Hık diyemediler, omzumuzu sevip gittiler. Herkes o yapılan işi ayıplıyor. Meydanı bunlara bırakmadan ama bu yaptıklarını da yanlarına bırakmadan özgüvenli bir siyaset yapacağız. Türkiye'nin neresinde bir haksızlık, riyakarlık varsa karşılarında bizi bulacaklar.
"BİLAL ERDOĞAN SAHADAYSA İŞLER KÖTÜ DEMEKTİR"
Hiçbiri ortada yok, kim çıkmış ortaya Bilal Erdoğan. Hafta sonu mesai yaptı, gezdi, dolaştı, konuştu. Bakın Bilal Erdoğan sahaya indiyse iki şey vardır. Bir AK Parti'de işler yolunda gitmiyordur, iki; sonuç beklediklerinde de kötü olacaktır. 2019 yerel seçimleri... İmamoğlu birinci seçimi kazanmış, Bilal Erdoğan geziyor. O dernekte, bu tekkede geziyor. Binali Bey'e o seçimi Bilal Erdoğan kazandıracak... Bilal Erdoğan sahadaysa işler kötü demektir. Ama bu sefer iyi ki çıkmış.
"ELİNDEN MİKROFONU EKSİK ETMEYELİM"
Babasının diyemediğini demiş. Her şeyi ortaya dökmüş, Bilal Erdoğan'ın mümkünse elinden mikrofonu eksik etmeyelim. Kameraların karşısında hep Bilal kardeşim olsun. Suriyeliler suç oranında Türklere göre daha düşükler diyor. Onları uyumlu görüyor, burada tutmak istiyor. Biz önce iktidarınızı, sonra Suriyelileri yollayacağız. Efendim ucuz iş gücüymüş... Her gün suça bulaşanları sütten çıkmış ak kaşık gibi göstermek nasıl bir vicdandır. İşte Suriyelinin dostu, bu milletin karşıtıdır.
'EYT çok büyük hataydı' demiş. 'Yattığı yerden para almak yok' diyor. Dünya kadar Suriyeli para alacak buna alkış tutacaksın, CHP'nin gayretiyle insanlara 12 bin 500 lira bağlandı, 'Bu parayı alıp yan gelip yatıyor' diyorlar. Bilal Efendi sen 12 bin 500 lirayı al bırak kira ödemeyi, çocuk okutmayı, bir başına karnını doyur da seni göreyim bir kere. Bu milletin yoksul emeklisinin aldığın 12 bin 500 lirayı bile çok gören, devletin sırtından gezen tozan, en güzel yerleri bedavaya alanların bu milletin açlığını anlamasını bekleyemeyiz.
Hiç huyum değil asla aileyle uğraşmam ama madem ki Bilal Bey, sen 'Babam partinin düşüşüne engel olamıyor, bu parti baş aşağı gidiyor, engel olamıyor, ikinci parti olduk bu işi ben kurtarırım diyorsan, meydana çıkıyorsan, kıspeti giyiyorsan cevabı alırsın. Sakın 'Erdoğan'ın oğluyum, bana laf etti' deme. Madem siyaset yapıyorsun karşılığını alırsın. Suriyelileri bu milletten üstün görenlere de, bu millete 'yattığı yerden para alıyor' diyenlere de verilecek bir tek cevap var. Senin vicdanın, insafın kurumuş. Seni hiçbir şey paklamaz ama senin babanın partisini seçim paklar, hodri meydan..."