Özgür Özel, Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan çıkışını değerlendirdi: İki ihtimal var...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terörist Abdullah Öcalan için “tecridinin kaldırılıp Meclis’te silahları bırakacaklarına ilişkin konuşma yapması” çağrısı hakkında konuştu. Özel, " Erdoğan'ın ya elini rahatlatmak istiyor ya da atılmayacak bir adım önererek onun önünü kesmek istiyor" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM’nin açılışında DEM Partili vekillerle tokalaşması ve partisinin son grup toplantısında teröristbaşı Abdullah Öcalan için yaptığı ‘Gelsin, Meclis’te konuşsun’ çağrısı kamuoyunda tartışılan yeni çözüm süreci iddialarını güçlendirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, gündemdeki son gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Sözcü’den İpek Özbey’e konuşan Özel, “İktidar sizinle temaslarında çözüm sürecinin ipucunu vermiş miydi?” sorusuna şu yanıtı verdi: 

“Ne Devlet Bey ne Tayyip Bey'le yaptığımız iki görüşmede böyle bir konu gündeme geldi. Görüşmelerin içeriklerini şeffaflıkla açıkladık. Yazılı tutanakları da duruyor.”

Özel, MHP lideri Bahçeli’nin Öcalan çağrısıyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“Bir adım atacaklarını bekliyordum, duyumları geliyordu. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi eskiden, Kürtlerin ikinci partisiydi, bazı illerde birinci partisiydi. DEM’den sonra en çok oy alan partiydi. Son araştırmalar bu özelliğini tamamen kaybettiklerini gösteriyor. Böyle olunca AK Parti kendi içinde yaptığı değerlendirmelerde 'Kürtlerle yeni bir adım atılması gerekir' diye konuşuyordu. Bunun Devlet Bey'e rağmen yapılamayacağını düşündüğüm için Devlet Bey'den gelmesini bekliyordum. 1 Ekim günü de el sıkmasına şaşırmadım. Hatta bana sorulduğunda ‘doğru yapılmıştır’ dedim. Devlet Bey’in bir şeyler söylemesini ve Tayyip Bey'in elini rahatlatmasını bekliyordum. 

Ama 'Abdullah Öcalan gelsin, Meclis’te konuşsun' demesini beklemiyordum. Devlet Bey açıklıkla söylemiyor ama çağırdığı kürsü aslında o an konuştuğu kürsü. Çünkü MHP ve DEM aynı toplantı salonunu kullanıyorlar. 'Buraya gelsin' diyor yani. Buna ben de şaşırdım. Erdoğan’ın Ya elini rahatlatmak istiyor ya da atılamayacak bir adımı önererek onun önünü kesmek istiyor. Bunu göreceğiz. Bunun için Erdoğan'ın konuşmasına ihtiyaç var.”

“MECLİS’TE OLURSA BİZ BU İŞİN İÇİNDE OLURUZ”

Özel, “Böyle bir şey olursa CHP bu işin neresinde olur?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Meclis’te olursa içinde olur. Hiçbir siyasi partiyi dışlamasın. Geçen sefer bu yapılmadı. Cumhuriyet Halk Partisi dışlandı. Hatta o sırada Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda kredi vermesine karşı, 'krediyi başına çal' gibisinden bir kestirip atma oldu. Sadece CHP değil, o gün MHP'yi de dışlamışlardı. 

Çatışmalı süreçlerin çözümüne yönelik evrensel uygulamaların getirdiği tecrübe bunun sonuç vermeyeceğini söylüyordu. Öyle de oldu. Yine dünya pratiği başarısız olsa daha şiddetli çatışmalar gerçekleşir diyordu. Öyle de oldu. Türkiye'de hendek olaylarından dolayı çok canımız yandı. Şehitlerimiz oldu, şehirler harap oldu. 

O yüzden biz dışarıda bırakılmamayı istiyoruz. Meclis’te olursa biz bu işin içinde oluruz. Ama Meclis’in dışında bir yere davet edilsek olmayız. Yani ‘Gelin biz bu işi AKP, MHP, DEM, CHP dışarıda halledelim’ derlerse bunu doğru bulmayız. Meclis denetimi ve Meclis’teki tüm partilere veya tüm gruplara açık olması önemli."

SELAHATTİN DEMİRTAŞ VURGUSU

“Selahattin Demirtaş dışlanarak bu süreç ilerleyemez” Özel şöyle devam etti:

"Bu sırada Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısı destekleyebileceğim bir talep. Bunda bir sorun yok. Ama bunu yapmak için niye Meclis’e geliyor? Benim bir altın standardım var. Bu sorun çözülürken kapsansın diyoruz. 

Şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız işler yapmamamız lazım. Abdullah Öcalan çözüme katkı sağlayacaksa, konuşacaksa ona bir sürü imkân verilir. Avukatları, akrabaları kanalıyla konuşabilir. 

Teknik imkânlarla bir konuşma yayınlanabilir. Meclis kürsüsü, hele hele Bahçeli’nin dediği gibi önce gelecek konuşacak, iyi konuşursa umut hakkından yararlanacak vesaire. Bu bir kere anayasal değil, hukuki değil. Silahların bırakılması için Öcalan dahil tüm aktörlerin konuşması ve çağrı yapmasına evet, ama Meclis kürsüsüne Öcalan'ın getirilmesi gibi bir önermeyi paylaşmıyorum."

“BU SÜREÇ 'ANAYASA DEĞİŞTİRELİM'E GELECEKSE BİZ YOKUZ!”

Özel, “İktidarın samimi olduğuna inanıyor musunuz? Yoksa tüm bu yaşananlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı koltuğunda daha uzun süre tutmak için mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Erdoğan'ın tüm anayasa çağrılarının belli bir amacı ve kendi siyasi çıkarına yönelik olduğunu biliyorum. Ve eğer bu süreç dönüp dolaşıp yine ‘Anayasayı değiştirelim’e gelecekse biz orada yokuz. Ama bu süreç samimiyetle PKK'nın silah bırakması, Türkiye'nin terör sorununun bitmesi, o bölgedeki insanların uğradıkları antidemokratik tutumlardan kurtulmaları, kendilerini gerçekten eşit yurttaşlar hissetmeleri sonucunu doğuracaksa orada varız.”

Enes Güran'ın Ses kayıtları Ortaya Çıktı Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Derin yırtmaçlı sahne kıyafeti olay yarattı Sıcaklıklar 15 derece birden düşecek Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Restorandaki yangından acı haber geldi