Oyuncular canlandırdıkları karakterin ağzından anlattı! 'Beş Kardeş' bu akşam başlıyor!
Ay Yapım'ın komedi dizisi bu akşam ekran yolculuğuna başlıyor.
Yapımcılığını Ay Yapım'ın, senarist ve yönetmenliğini ise Onur Ünlü'nün üstlendiği 'Beş Kardeş' dizisi ilk bölümüyle bu akşam saat 20:00'da Kanal D'de izleyicisiyle buluşuyor.
Kadrosunda da; Serkan Keskin, Melisa Sözen, Nadir Sarıbacak, Nihal Yalçın, Tansu Biçer, Osman Sonant , Serdar Orçin, Fatih Artman, Köksal Engür, Ayşen Gruda gibi isimlerin yer aldığı dizi beş kardeşin hikayesini anlatıyor.
Dizinin ilk bölümünde; Sait, Nazım, Turgut, Orhan ve Aziz birbirlerine en ufak bir şekilde bile benzemeyen beş kardeştir. Bu şahsına münhasır beş kişiyi ayrılmaz biçimde bağlayan tek bir şey vardır; sarsılmaz bir aile olmaları. Anne babalarını depremde kaybettikten sonra kardeşlerinin her derdine koşan ve yıllar önce ayrılmak zorunda kaldığı gençlik aşkı Fahriye'yi bir an olsun aklından çıkaramayan Sait bir gün artık kendine bir yuva kurmaya karar verir ve kardeşlerine evleneceğini açıklar. Kardeşler bu beklenmedik karara karşı çıkarken Sait'in hayatı, ansızın gelen sürpriz misafirle bir anda karışır.
Oyuncular da canlandırdıkları karakterleri, karakterlerin ağzından anlattı:
SAİT BAŞEĞMEZ (SERKAN KESKİN)
- Sait Bey sizi tanıyabilir miyiz?
Beş kardeşin en büyüğüyüm. Mahallenin balıkçısı yani "Kısmet Balıkçı"nın sahibiyim. Yıllardır dükkandan kazandığım paralarla kardeşlerime bakıyorum. Yemedim yedirdim, giymedim giydirdim. Okumak isteyeni okuttum, çalışmak isteyeni işe soktum. Anne ve babamızı depremde kaybettik. Beş kardeş hem yetim hem öksüz kaldık. Bir mahallede dededen kalma eski bir konakta beş kardeş birlikte yaşıyoruz; evin, ütüsü, çamaşırı, bulaşığı, temizlik işi bendedir. Kardeşlerime çeki düzen verir, dertlerine mantıklı çözümler bulur, sonra da onları her sabah o kapıdan hayatın içine yollarım.
-Peki evlenmeyi hiç düşünmediniz mi?
Dört insanın sorumluluğunu alınca kontrolcü, düzenli bir adam olup çıktım. Yıllardır kapanmayan bir aşk yaram var, gençlik aşkım... Adı Fahriye...Tam 12 yıl oldu onu görmeyeli; ardına bile bakmadan beni bırakıp gitti. Ben de bu zamanı kendimi kardeşlerime adayarak geçirdim. Şimdi yaş kemale eriyor, artık bir yuva kurmak istiyorum. Bana derin duygularla bağlı, temiz, sakin, dürüst bir kadın olan Canan’la evlenmek istiyorum. Zaten kendisi de bizim mahallede yaşıyor.
NAZIM BAŞEĞMEZ (NADİR SARIBACAK)
-Nazım Bey gazeteci olduğunuzu biliyoruz aynı zamanda şiire de düşkünsünüz. Sizi tanıyabilir miyiz?
Şiir severim, şiir seveni daha çok severim. Duygusal, gözü yaşlı, romantik, eli kalem tutan kardeşim. Çalıştığım gazete için adliyelerde haber peşinde koşarım. Çok becerikli olduğumu söyleyemem, çoğu haber ellerimin arasından kayıp gider. Şiddetin yarattığı değil, duygunun yarattığı hikayelerin peşindeyim.
-Abiniz Sait’e çok düşkünsünüz...
Sait abimi, babam yerine koyuyorum. Aslında ben Sait abimin bir küçüğüyüm, aramızdaki yaş farkı büyük değil ama duygusallığım beni ailenin en küçüğü yaptı yıllar içinde.
TURGUT BAŞEĞMEZ ( TANSU BİÇER)
-Turgut Bey siz neler yapıyorsunuz?
Ben mahallenin imamıyım, sesim beter olsa da aynı zamanda müezziniyim de.. Abim Sait'in evdeki yardımcısıyım.
-Ulvi meselelerin adamısınız ama hiç aşık oldunuz mu?
Yok bir engelimiz çok şükür de… Ne bileyim… Daha zamanı gelmedi herhalde… Onun zamanı gelse anlayacağım ben, biliyorum. Bir gün ben böyle camideyken küt diye girecek bahçeden içeri...
ORHAN BAŞEĞMEZ( OSMAN SONANT)
-Orhan Bey siz kaç numarasınız?
Beş kardeşin ortancasıyım ben.
-Sizin mesleğiniz nedir?
Abimin eski arkadaşı, biraz da husumetlisi Kudret’in "Kar Tanesi" tavernasında, bodyguard olarak çalışıyorum ama müziğe olan yeteneğimin keşfedilmesi an meselesi.Şahane ve farklı bir sesim var. Küçükken bile babamın Zeki Müren, Müzeyyen Senar plaklarına sarılır uyurmuşum. Ne yalan diyeyim, bir gün şöhret olurum hayali kurup duruyorum.
AZİZ BAŞEĞMEZ( FATİH ARTMAN)
-Ailenin en küçüğü olan Aziz Bey siz neler yapıyorsunuz?
Oto galeride çalışıyorum. Lüks arabaların teslimatı benden sorulur. En büyük tutkum; Varsa yoksa atlar, varsa yoksa altılı ganyan. Ama dürüst adamımdır, bana soru mu sordunuz, anında cevabını alırsınız, neyse o. Yalan bilmem...
Abilerimi severim ama en çok Kartay'ı severim. Seviyorum ama at işte. Az paramı yemedi...
FAHRİYE ( MELİSA SÖZEN)
-Fahriye Hanım, Sait Bey'in gençlik aşkıymışsınız?
12 yıl geçmiş üstünden, gençlik aşkıydı bizimkisi. O zamanlar birbirimize söz vermiştik; birbirimizi çok seveceğiz ama kim önce ölürse acı çekmeyecek, hayatına devam edecek, mutlu olacak diye... Yıllar geçti üzerinden tabi şimdi..
Ne oldu da ayrı düştünüz peki?
Oraları karıştırmayalım şimdi... Artık bir kızım var benim, Melike... Kızım da ben de bu mahalledeyiz artık!
CANAN ( NİHAL YALÇIN)
-Canan Hanım, siz bu mahallenin en yenisiniz galiba?
Biz, yani annem, abim ve ben 1 yıl önce taşındık mahalleye. Babam ben daha çok küçükken vefat etmiş, biz üçümüz yaşıyoruz işte... Gelir gelmez de ısındık bu mahalleye, sanki yıllardır burada yaşıyoruz. Sağolsun Sait Bey’in de payı çok tabii...
Sait Bey’den bahsederken gözleriniz parladı resmen...
Sait Bey eksik olmasın, çok çalışkan, dürüst, tertemiz bir adam. Benim babam da Sait Bey gibi balıkçıymış biliyor musunuz? Ben istavritle lüferi bile ayırt edemem ama Sait Bey’e olan hislerimin adını nasıl koyacağım göreceğiz.
KUDRET ( SERDAR ORÇİN)
-Kudret Bey, Sait Bey'le olan husumetinizin konusu nedir?
Biz çocukluk arkadaşıyız Sait’le ama aynı kadını sevdik, Fahriye’yi yani. Ama Sait ne düşmanım, ne de dostum. Galiba şöyle bir şey oldu, yıllar içinde giriştiğimiz bu didişme bizi birbirinden ayrılamayan iki insan haline getirdi. Mesela, Sait’in ortancası Orhan benim tavernamda bodyguard. Siz şimdi bana kötü bir adam olduğumu söyleyebilir misiniz?