Ormanlar yanarken kayyum THK başkanı düğüne gitmiş
Türkiye'nin en güzel ormanları ateş topuna dönmüş alev alev yanarken, iktidarın yoğun şekilde eleştirildiği Türk Hava Kurumu'na ait uçaklar hangarda yatıyor. THK'nın Kayyum Başkanı Cenap Aşçı'nın ise yangınlar sürerken düğüne gittiği ortaya çıktı.
Türkiye genelinde 28-29 Temmuz tarihleri arasında 63 yangın meydana gelirken, söndürme çalışmalarında en etkili araçlar olarak kabul edilen yangın söndürme uçağı sayısının yetersizliği tartışma konusu oldu. Türk Hava Kurumu'nun (THK) hangarında bekleyen ve ihaleye sokulmayarak kullanım dışı bırakılan yangın söndürme uçakları da tekrardan gündeme geldi.
Türk Hava Kurumu’ndan gündemdeki tartışmalara yönelik bir açıklama yaptı. Ancak 3 yıldır AKP’li eski bakan Cenap Aşçı’nın başkanlığındaki kayyum tarafından yönetilen Türk Hava Kurumu’ndan yapılan açıklamada hangarda bekleyen uçaklardan hiç bahsedilmedi.
Kayyum tarafından yapılan açıklamada, dünyanın dört bir yanında, gelişmiş ülkelerde halen yoğun şekilde kullanılan, THK envanterindeki 6’sı uçuşa hazır 9 Canadair CL-215 yangın söndürme uçağının neden kullanılmadığı cevaplanmadı.
Kayyum açıklamasında, günlüğü 1.3 milyon liraya kiralanan 3 Rus uçağından ve yine tamamı kiralık helikopterlerden oluşan 20 hava aracıyla mücadele edildiği aktarıldı.
THK KAYYUM HEYETİ BAŞKANI DÜĞÜNDE
Türk Hava Kurumu Kayyum Heyeti Başkanı Cenap Aşçı da CNN Türk’e bağlanarak eleştirilere yanıt verdi. Aşçı, Türkiye'nin 20 yangınla mücadele ettiği günün akşamında düğünde olduğunu açıkladı. Aşçı, “Bu akşam bir özel durumum vardı. Çocukluğundan beri büyüttüğümüz bir kızımızın düğünü vardı. Oraya gitmek durumunda kaldım. Orada Sayın Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanımız da aramış, ona da ulaşamadık hakkını helal etsin. Ondan da özür diliyoruz bu anlamda” diye konuştu.
THK'nın son durumunu anlatan Aşçı, “Ben bu kurumun genel başkanı değilim. 2019'da yönetim krizi vuku bulmuş, mali kriz had safhaya gelmiş, biz de medeni kanuna göre kayyum heyeti olarak buraya atandık. Kurum, 10 taneye bankaya 1,5 milyar lira borcu olan bir kurum. Borçlarımızı yapılandırdık” dedi.
“UÇAKLARI KALDIRMAM İÇİN 4 MİLYON DOLAR YATIRIM YAPMAM LAZIMDI”
Kullanılmayan yangın söndürme uçakları içinse şöyle konuştu:
“Şu anda gündemde olan Kanada yapımı uçaklarımız var. Bunlardan 9 tanesi kaldı. 2018 yılına kadar Orman Genel Müdürlüğü'nün yangın söndürme operasyonlarında kullandık. 2010 yılından sonra başlayan mali krizde bu uçakların yıllık bakımları yapılmamış. Ekipler Kanada'dan gelip baktılar. Bir takım parçaların standart dışı olduğunu tespit ettiler. Onları tamamlamaya çalıştık. Bu uçaklarımızı 2020-2021 ihalelerinde kullanamadık. Bu uçakları kaldırmam için 4 milyon dolarlık bir yatırım yapmam lazım. Türk Hava Kurumu'nun yangın tecrübesini kullanmak için Rusya'dan uçak kiraladık.”
“PİLOTLARI ÇIKARDIK ÇÜNKÜ KURUM BORCA BATMIŞ”
Türk Hava Kurumu’nda pilotların da işten çıkarıldığını açıklayan Aşçı, “Pilotları çıkardık çünkü bu kurum borca batmış. Hiç iş yapmadan pilotları tutsaydım onların bana maliyeti 25 milyon lira olacaktı. Şu anda 25 milyon lira maliyeti uçuş yapmadan, bir ton su akmadan vermiş olacaktım” dedi.
KAMU ZARARINI AÇIKLADI
Türk Hava Kurumu'nun 2015 yılından 2018 yılına kadar Merkez Denetleme Kurulu Başkanlığı'nı yapan Bayram Duman, dün bir televizyon kanalında açıklamalarda bulundu.
Türk Hava Kurumu uçakları ilaheye sokulsa bir uçağın saatlik maliyetinin 11 bin dolar olacağını belirten Duman, ancak 3 Rus uçağına günlük 1,3 milyon lira verildiğini ve onların kullanıma sokulduğunu belirtti. Duman, “Bu çok şaşırtıcı bir durum. Biz 100 litre yüzünden ihaleye alınmadık. 2020 ve 2021 yılında. ‘Uçaklarımız kullanılamaz' deniliyor. Hayır, bu uçaklar her zaman kullanılabilir” dedi.
THK'ye kayyum atanması ve görevinden uzaklaştırılmasıyla ilgili konuşan Duman, “Merkez Denetleme Kurulu Başkanlığı'ndan beni görevden kayyum heyeti aldı. Oysaki bizi görevden alma yetkisi THK Olağan Genel Kurulu veya Bakanlar Kurulu kararıyla olur. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre ben görevdeyim. Mahkemenin alacağı kararla Merkez Denetleme Kurulu Başkanı görevden alınamaz. 2 yıldır kayyum heyeti bize kongrelerimizi yaptırmıyor, şubelerimizi kapatıyor” diye konuştu.
“BU UÇAKLARI İSPANYA, FRANSA, ALMANYA, İTALYA KULLANIYOR”
THK’nin filosuna ilişkin Duman, “Uçaklar eski deniliyor ama bizim uçaklarımız, İspanya, Fransa, Almanya, İtalya, Yunanistan'ın kullandığı uçaklarla aynı kapasitededir. Fransa bizden bu uçakları istemişti. Yurt dışında saat fiyatı 40 bin dolardır. Biz ülkemizde, milletin kurumu olduğumuz için kâr amacı gütmedik. Maliyeti 9 bin dolardı, 11 bin dolara düştük. Biz bu uçakları Avrupa'da değerlendirseydik, 40 bin dolardı saati. Ancak neden devre dışı bırakıldık 100 litre yüzünden? Bizim uçaklarımız Rusya'dan gelen uçaklar değil. Bunlar düz alanlarda yangın söndürürler. Manevra kabiliyetleri uçakların yüksektir” dedi.
“9 UÇAK VAR 6’SI FAAL, UÇUŞ KADROSU TAMAMEN İŞTEN ÇIKARILDI”
Türk Hava Kurumu'nun uçaklarının Ankara, İzmir ve Antalya'da konuşlandığını belirten Duman, “9 uçağımız var, 6'sı faal. 3 tanesine para verilirse onlar da faal hale gelir. Bunları kullanan pilot, teknisyen, uçuş kadrosu tamamen işten çıkartılmış durumda” açıklamalarında bulundu.
“RUS UÇAKLARI, THK’NİN TEKNİK ALTYAPISINI KULLANIYOR”
“Kayyum heyeti bizimle görüşme tenezzülünde bile bulunmuyor. Neden kimse anlaşıp da 6 uçağı faal hale getirmiyor?” sorusunu soran Duman,
“Rus uçakları düz zeminde yangın söndürme uçaklarıdır. Türk Hava Kurumu'nun uçakları her türlü engebeli arazide söndürebilir. Şu anda uçmakta olan Rus uçakları, Türk Hava Kurumu'nun teknik altyapısını kullanmaktadır. Duyduğumuza göre çok küçük bir pay alınmaktadır. Bu alınan pay da Türk Hava Kurumu'nun kasasına girdi mi? Girmedi mi? Cumhuriyet'in en köklü kurumu Türk Hava Kurumu'dur. Bu uçakları biz kurban derileriyle aldık. Bütün dünyanın kullandığı uçaklar bu uçaklarken neden biz düz alan uçaklarını getiriyoruz?” şeklinde konuştu.
“EN DEĞERLİ MAL VARLIĞI ATATÜRK’ÜN BIRAKTIĞI OTEL”
Türk Hava Kurumu'nun görev yaptığı tarihler itibarıyla toplam mal varlığını açıklayan Duman, “1,300 gayrimenkulümüz var. Bu gayrimenkulümüzün en kıymetlisi Mustafa Kemal'in bize bağışladığı Laleli'deki oteldir. Sadece İstanbul'da Atatürk'ün bize verdiği otelin bedeli 500 milyon dolardır” bilgilerini paylaştı.