Orhan Gencebay’dan Arif Sağ’a cevap: Dostluğumuz bitmiştir
Gencebay, MESAM Yönetim Kuruluna sunduğu istifa dilekçesini muhabirlere okudu.
Sözcü'nün haberine göre; son günlerde yaşanan olaylardan sonra MESAM olağan genel kurulu öncesi istifa eden Fuat Güner, Recep Ergül, Ahmet Selçuk İlkan Ve Suat Suna adına dilekçeyi okuyan Gencebay” MESAM Y.K. başkanlığından istifa ederken verdiğim 3 sayfalık dilekçemde istifa nedenlerimi açıklamıştım. Şu anda burada bulunan yönetim kurulu üyeleri Recep Ergül, Fuat Güner, Ahmet Selçuk İlkan'ın da , rahatsızlıklarını dile getirerek, bunu istifa dilekçelerine yazdıklarını öğrendim. Yönetim Kurulu üyesi Suat Suna ise, sırf yönetim kurulu sayısal dengelerini değiştirmek için haysiyet kuruluna verilmiş ve ihraç edilmiştir” sözleriyle kendisi ve sanatçı arkadaşlarının istifasını muhabirler ile paylaştı. Dilekçe okunması sonrası muhabirlerin sorularını yanıtlayan Orhan Gencebay, Arif Sağ ile yaşadıkları sorunlar hakkında sorulan sorulara kendi üslubuyla cevap verdi.
ARABESKİ BİLEN BERİ GELSİN
Arif Sağ'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı “ Arabeske ihanet ediyorlar” hakkındaki açıklamasını hatırlatan muhabirlere cevap veren Orhan Gencebay ”Arabeskin ne olduğunu bilen varsa beri gelsin,benim yaptığım müziğin temeli arabesk değildir. Benim yaptığım kesinlikle Türk müziğinin devamıdır, Arabesk diyorlar, bu nedir bunu anlatan biri gelsin. Bir kere dört tane müzik kategorisi vardır bunların müzik ilminde yeri yoktur. Arabesk, özgün, fantezi ve pop bilimsel olarak izahı yoktur. Bilinçsizce kurulan cümlelerdir ama isterlerse müzikle ilgili akademik platformlarda tartışırız. Benim kişisel Arif'le problemin olması mümkün değil sadece art niyetli yönetime tepkim var. Müzik yapmak ihanet olabilir mi, böyle bir şey olabilir mi, bu saçma sapan bir şey kesinlikle kabul edilebilir değil.” Şeklinde açıklamada bulundu.
UTANÇ VERİCİ
Arif Sağ ile aralarındaki sorunu siyasi ve etnik olup olmadığını soran bir muhabire,” Ben Yaradana sığınmış bir insanım , insan ayırmak benim ne haddime, bu utanç verici bir durum olur, ben sanatçıyım sanat ile siyaset iç içe kesinlikle olmaz,” cevabını verdi.
SORULARI YANITSIZ BIRAKTI
Yeniden aday olup olmayacağı yönündeki sorulara kesin bir cevap vermeyen Gencebay, hak sahiplerinin mutlaka seçimlere gelmesini istedi.
BENİM KALBİMİ KIRDI
Uzun yıllardır dostu olan Sağ ile ilgili bundan sonra ne olacağını soran gazetecilere Gencebay, ”Arif kardeşimizde burada görev alan biridir, büyük bir sanatçıdır,yarım asırdan fazladır dostumdur, ben onun gönlünü kıracak bir şey söylemem ancak o söylemiştir,çok yerde yazıldı, benim gönlümü kırdı ben ona sağlıklar diliyorum, dostluğu bozan kendisidir.” cevabını verdi. Orhan Gencebay'dan sonra diğer istifa eden yönetim kurulu üyeleri de sırayla düşüncelerini aktardılar.
FUAT GÜNER: Herkes en iyi kendinin bildiğini zanneder, kurumlar konuşularak, anlaşarak gelişir, masaya yumruklar vurarak, bağırıp çağırarak, işler çözülmez, işler bilgiyle deneyimle çözülür, seçimlere ilgili konuşmak gerekirse bizim memurlarımız gelemez diyorlar, bizim meslektaşlarımız gelmiyor deseler daha iyi olur çok yanlış ifadeler bunlar
SUAT SUNA: Bizler sanatçıyız, bizler bence bu kurumu iç işleriyle yönetmemeliyiz, biz iç işlerine müdahale etmemeliyiz, biz sadece politikalarını belirleyen kişiler olmalıyız. Seçilmek için her yol mubahtır felsefesiyle hareket eden arkadaşlarımıza tavsiyeniz şudur artık MESAM’ı yönetmeye çalışmasınlar..
RECEP ERGÜL: Bizler yönetim kurulunda medenin insanlara yakışır şekilde çalışma şansı bulamadık, fikirlerini beğenmedikleri üyelere sözlü ve fiziki saldırılarda da bulunuldu. Ancak olaylar her zaman Orhan Gencebay'ın naifliği sayesinde konu MESAM içinde kaldı. MESAM zorbalıkla, başkalarına baskı uygulayarak kurul yapacak bir kurum değildir. Zaman zaman sözlü bazılarımız fiziki saldırılara maruz kaldık, kastettiğimiz tam olarak şudur. MESAM 'da ülkemizin bütün renkleri var ayrım söz konusu değildir. Bunu bir argüman olarak genel kurul öncesi kullananlar var.
AHMET SELÇUK İLKAN: MESAM'daki çekişme bir Arif Sağ ve Orhan Gencebay çekişmesi asla değildir.Müzik eser sahiplerinin daha iyi bir konuma gelmesinin bir mücadelesidir. Biz masada önce saygıyı kaybettik ve ön yargıların hakim olduğu bir masada oturmaktan bıktık ve dolayısıyla MESAM'ın hafızasını yok edebildik.Arif Sağ bir yıldır rahatsızlığı sebebiyle masaya bile gelememiştir, ancak masaya geldiği anda önceden alınan kararlara itiraz etmesi hepimizi rencide etmiştir