Ölmeden önce mezarlarını yaptırdılar. Çocukları olmayan çiftin ayrı ayrı toprağa verilmemek için yaptığı duygulandırdı
Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde çocukları olmayan Erol (56) ve Firdevs Ünal (49) çifti, öldükten sonra ayrı gömülmemek için ölmeden önce yan yana mezarlarını yaptırdı.
İstanbul’da yıllarca kapıcılık yaptıktan sonra emekli olan Erol Ünal, yaklaşık 7 ay önce 35 yıllık eşi Firdevs Ünal ile birlikte memleketi Taşköprü ilçesinin Erik köyüne yerleşti. İlerleyen yaşları ve sağlık problemlerinin ardından ölümü düşünmeye başlayan çift, çocukları da olmadığı için ölmeden önce mezarlarını yaptırma kararı aldı.
Erol Ünal, eşi Firdevs Ünal ile yan yana olabilmek için köyde bulunan bahçesine mezarlarını yaptırdı. Yaptırdığı mezar taşlarına da ‘İyi günde, kötü günde beraber olduk’ sözlerini yazdırdı. Mezarların üzerine de şemsiye yerleştirdi. Erol Ünal, eşinin ve kendisinin mezarını her gün ziyaret ediyor.
‘BAHÇEMİ SEVDİĞİM İÇİN BURAYA YAPTIRDIM’
Erol Ünal, ölmeden önce hem eşinin hem de kendisinin mezarını yaptırmak istediğini belirterek, “İstanbul’da kapıcılık yaptım, servis çektim, çöp topladım. Sağa sola giderek millete hizmet ettim. Düşünüp taşındık, ‘artık yorulduk’ dedik, köyüme geldim. 6- 7 ay oldu köyüme geleli, aklıma ölüm geldi. Ben de ‘ölmeden mezarlıklarımı yaptırayım, hazır olsun’ dedim. ‘Kimseye yük olmayayım, kendi işimi kendim göreyim’ dedim. Eşimi ikna ettim.
Eşim biraz gönülsüz oldu; ama sonradan ikna oldu. Eşim ikna olunca ben de mezarları yaptırmaya karar verdim ve yaptırdım. Mezarları bahçemin içerisine yaptırdım. Ben bahçemi çok seviyorum. Kavaklığımı seviyorum. Mezarların başına ara sıra gelip gidiyorum. Mezara bakıyorum, içerisine yatıyorum, yorulunca dinleniyorum. Kendime göre burada vakit geçiriyorum” diye konuştu.
‘AMELİYATA GİRERKEN SÖYLEDİ’
Firdevs Ünal, rahatsızlığı nedeniyle ameliyat geçirdiğini belirterek, “Ameliyata girerken bana söyledi, ben de şok oldum. Dedim ‘niye yaptırıyorsun, tam da ameliyata girerken söylüyorsun.’ Sonradan da karar verdik, ‘yaptıralım’ dedik. Buraya ara sıra geliyorum.
İlk gördüğümde şoke oldum; ama zamanla alıştım. Beraber geliyoruz, burada oturuyoruz. Mezarların temizliğini yapıyoruz. Bir gün beni aradı ‘bahçeye doğru gidiyorum’ dedi. Gelmiş mezarın içinde yarım saatten fazla uyumuş. Benim haberim yoktu” dedi.