OKTAY KAYNARCA: SEDAT PEKER İLE ALAADDİN ÇAKICI´YI TANIYORUM

Kurtlar Vadisi´nde dün gece Çakır öldü. Çakır´ı canlandıran Oktay Kaynarca, dün piyasaya çıkan HAFTALIK dergisinde yer alan röportajında zaten öleceğini açıklamıştı. Kısacası Çakır´ın öleceği dizide ekrana gelmeden önce HAFTALIK´da yayınlandı. Kaynarca röportajda ses getirecek bir açıklama daha yaptı: Sedat Peker ile Alaaddin Çakıcı´yı tanıdığını söyledi.

- Osman Sınav dizideki rolünüzün son bulacağını size tam olarak nasıl açıkladı?
Osman Sınav bu rolü bundan böyle yazmayacaklarını ve üç bölüm sonra bu rolün bitireceğini söyledi bana. "Çakır'ı öldürmek zorundayız" dedi.
- "Neden" diye sormadınız mı?
Sormadım. Sormadığım gibi de Çakır'ın kalemini ben kırdım hatta. "Hemen öldür" dedim Osman Sınav'a. Cenaze yerde kalmasın...
- Nedenini biliyordunuz o halde...
RTÜK'ün kanala uyarı cezası gönderdiğini biliyordum zaten. Zaten adres de bir yere çıkıyor. Belli yani. Çakır'ın ölmesini devlet istediyse, tamam kardeşim boynumuz kıldan ince... Buna sansür diyebilir miyiz? Evet. Yıldırma diyebilir miyiz? Evet. Baskı diyebilir miyiz? Evet. Bunların hepsi var. Hakiki sebep buysa, koskoca devlet bir Çakır'ın peşine mi düştü yani?
- Devlet mi öldürttü yani gerçekten?
Dediğim gibi adres belli. Herkesin şaşırması normal çünkü böyle bir şey daha önce ne abilerimin başına geldi ne de benim... Düşünün ki gazetelerin baş sayfasında Çakıcı ile yanyana resmim vardı. Dünyanın her ülkesinde bu tip diziler ve filmler takır takır gösterimde ama hiçbir yerde bizdeki gibi tepki almaz.
- Bir de Osman Sınav'la parasal sorunlar yazıldığınız yazıldı...
Kendini gazeteci sanan soytarıların uydurduğu sebepler bunlar. Bunların hepsi çok komik ve aşağılıkça yalanlar. Bunun en doğru cevabı bendedir ya da Osman Sınav'dadır değil mi? Osman Sınav da bunu yalanlıyor ben de yalanlıyorum. Sizin dışınızda hiçbir yere konuşmadım, dolayısıyla da ağzımdan bu doğrultuda tek kelime laf çıkmadı. Bu yazılanlar gazetecilik etiğine yakışır yorumlar değil. Böyle bir terbiyesizlik yok. Bunu yazanlar o gazetelerden ayrılsınlar ve hayatlarını kesekağıdı yaparak sürdürsünler bence.
- RTÜK'ün uyarı metninde, dizinin gençleri şiddet kullanımına yönlendirdiği, ırkçı nefret duygularını kışkırttığı gerekçe olarak gösteriliyor. Çakır karakterinin ilham kaynağı olarak tasvir edilen Aladdin Çakıcı da yaratılan karakterin insanları kanunsuzluğa ve eğitimsizliğe ittiğini belirtti.
Yani ne İsa'ya ne Musa'ya yaranamadı Çakır! (gülüyor) Ben aslında kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu konumda bir oyuncu olarak tarihe geçtim. Torunlarıma anlatacak önemli bir hikayem var artık. Alaaddin Çakıcı'nın açıklamasına gelince... Bu diziye sadece kanunsuzluğa ve eğitimsizliğe yöndenlidiren bir dizi olarak bakmamak gerek. Bana göre çok başka değerleri de vardı Çakır'ın. Ailesine bağlılığı, merhameti, dürüstlüğü, sözünün arkasında durması, mertliği... Seyirci de bunları sevdi zaten. Hatta bu yönleri, mafyöz tavrından daha ağır basıyordu. Seyircinin Çakır'ın öleceğini duyunca verdikleri tepkiler de bu söylediklerimi haklı çıkarıyor zaten.
- Alaaddin Çakıcı diziyle ilgili açıklamasında "Bizi kötü tanıtıyor" demiş. Katılıyor musunuz bu yoruma?
Benim dizede bir el öpme sahnem vardı. Ondan rahatsız olmuşlar. Yazdığı şey de kendine göre bu işten sıyrılmak. Bir anlamda da doğru bir hareket.
- Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı da "Şiddetin kaynağı olan Çakır'ı yok edin!" demiş.
Niye Polat'ı yok edin değil de, Çakır'ı yok edin... Şiddeti yapan sadece Çakır değil ki... Niye Polat değil, niye Halit değil ya da? Ben de bunu soruyorum.
- Sizce neden?
Kimin eteğinde ne taş varsa döksün istiyorum ben! Delikanlı gibi ortaya çıkıp şu şu nedenden dolayı desinler!
- Ne olabilir?
Kendileri için bir tehlike olarak nitelendiriyorlarsa beni bu çok komikYani Çakır ölünce tüm sorunlar bitecek mi? Öleyim de bitsin o zaman, Türkiye kurtulsun anasını satayım...
- Diziden ayrılmanıza neden olarak konuşulan spekülasyonlardan biri de özel yaşamınızda Sedat Peker ve Alattin Çakıcı ile olan yakınlığınızmış...
Aramızda tanışıklık var. Ama bu suçsa elli tane daha cezaevi yapmaları lazım o zaman.
- Nasıl tanışmıştınız?
Benim rahmetli amcam iyi tanırdı kendilerini. Çocukken tanıdım ben de onları.
- Rahmetli amcanız ne iş yapıyordu?
O da ağır abi idi. Enteresan bir amcam vardı. Amcamın arkadaşı oldukları için küçüklükten beri tanırım kendilerini. "Nasılsın abi?" "Teşekkür ederim sen nasılsın?"dır muhabbetimiz.
- Tam olarak ne paylaşıyorsunuz?
Sadece karşılıklı sevgi saygı. Başka bir şey yok. Rahatsızlığın nedeni buysa, çıksınlar bunu da açıklasınlar. Herkesin eteğindeki taşlar dökülsün...
- Başınız sıkışınca bir abi olarak arar mısınız mesela?
Başım ne anlamda sıkışabilir ki benim? Kanunsuz bir adam değilim ki ben. Kanunlar doğrultusunda yaşayan bir adamım. Ama kanunsuz bir şekilde, mesela benden değil de başka birileri tarafından başım belaya girse, zaten onlardan yardım istememe gerek yok. Eminim ki onlar bana yardım eder. Haksızlığa herkes koşar. İnsanlık böyle bir şey.
- Bu tanışıklığa rağmen Alattin Çakıcı niye böyle bir açıklama yaptı dersiniz?
Bütün o polemiğin ortasında kalmak istememiş. Diyor ki, "Beni bunlardan uzak tutun" Bence kendine göre haklı. Biz de dedik aynısını. "Çakır, Çakıcı değil" diye bas bas bağırdırk ortalarda ama kimse inanmadı buna. O da doğal olarak kendini korumak adına böyle bir açıklama yaptı. Bütün tartışmaları kesmek adına...
RTÜK BAŞKANI FATİH KARACA
"Kurtlar Vadisi izlemiyorum, dizide olan olaylar kendi takdirleri..."
- Kurtlar Vadisi dizisine 11 Şubat tarihinde RTÜK tarafından bir uyarı yapıldığı doğru mu?
Evet doğrudur. RTÜK ima etmez, uyarır. Orada ana unsur programda şiddete yer verilmesiydi. Şu aşamada da bunlar takip ediliyor. Ama bu dizi kamuoyunda çok tartışıldığı için, farklı spekülasyonlar doğabiliyor. Ama üst kurulun nezdinde bu programın diğer programlardan, o televizyonun da diğer televizyonlardan hiçbir farkı yok. Sistem hep aynı işler.
- Ama RTÜK'ün uyarısından sonra dizinin başrol oyuncusu Çakır öldürüldü...
Herkes istediği yorumu yapabilir ama şahsen bu programın izleyicilerinden değilim. Dolayısıyla dizinin içinde ne olduğunu ya da ne oladığını hiç bilmiyorum. Ama kuruluş, böyle bir noktada kendiliğinden ve durudan vazife çıkarmış olabilir. Bizim ne böyle bir görevimiz ne de böyle bir yetkimiz yok. Üst kurul, bu konuların hepsinin üzerinde ve yukarısında olan bir kurumdur.

Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem Narin Güran cinayetine ilişkin kritik bilgi İstanbul'da polise saldırı: Şüpheliler gözaltında