Neslihan Yavuzcan ile ünlü şarkıcıdan çok konuşulacak 'yatak' röportajı!

Halil Sezai, Posta'dan Neslihan Yavuzcan'ın sorularını yanıtladı.

Posta gazetesinden Neslihan Yavuzcan, Halil Sezai ile çok konuşulacak bir röportaja imza attı. İkili, röportaj sırasında yatağa girdi.



Halil Sezai, müzik yaşamından özel hayatına, Yavuzcan'a samimi açıklamalarda bulundu. İşte, o röportaj:



Konser öncesinde Halil Sezai'nin kaldığı köyevine gittim. Röportaj için ikna ettikten sonra röportajı yapmak üzere sakin bir yer aradık ve boş, sakin, kalabalık olmayan yatak odasına girdik ve başladık sohbete.



AŞK BAĞIMLISIYIM ve EFENDİ GIBI ACIMI YAŞARIM 



Sonsuz Şükran Köyü 5. Sanat Festivali'nde Çavuş Kasabası Konya'dayız. Ben sunucu olarak festivali sunuyorum. Halil Sezai'de Rubato grubuyla açılış gecesi konserinde hem de ücret almadan gönüllü olarak oradayız. 



Konser öncesinde Halil Sezai'nin kaldığı köyevine gittim. Röportaj için ikna ettikten sonra röportajı yapmak üzere sakin bir yer aradık ve boş, sakin, kalabalık olmayan yatak odasına girdik ve başladık sohbete. 



Köy de yatak odasında gerçekleştirdiğimiz röportajımız tabii ki, Aşk, ilişkiler, hayat ve seks üzerine oldu. Yatak odası konseptine uygun poz vermeyi de ihmal etmedik. 



Buyrun köy yatağımıza. Karşınızda Halil Sezai..sonsuz şükranlarımızla. 



- Neden röportaj vermek istemiyorsun? 



Anlatacak çok fazla birşey yok. Gereken şeyleri zaten bazı yerlerde anlattığım içinde sürekli aynı sorular, aynı cevaplar. 



- Nedir aynı olan o sorular, hayat da aynı değil mi zaten bir kısırdöngü ...



Genelde birbirine benzer sorular tiyatro mu daha yoksa müzik mi daha ağır, Başlangıç serüvenin gibi. Ama ben bunların ve cevaplarına alıştım tecrübeliyim. 



- Nedir derdin hayatla, seni içine çeken, derinlemesine müzik yapmaya iten? 



Açıkçası derinlemesine müzik yapmak dediğimiz şey 'dur alayım da müzik yapayım' değil. Genel dert aslında, herkes de olan dertler. Çünkü şarkılarımı insanlarla paylaştıktan sonra anladım ki, aslında herkes hayatla ve aşkla ilgili soru lar yaşıyor. Dolayısıyla paylaşınca yalnız olmadığımı gördüm. Bir ilişki de yaşanabilecek iyi ya da kötü şeyleri herkesin dibine kadar yaşadığını gördüm, bu da hoşuma gitti. Ama müzik benim için Aşk, Aşk'dan kaynaklı çıkan şarkılar genelde de..



AŞIK OLDUĞUM ZAMAN KAYBEDECEĞİM KORKUSU VAR YA



- Aşk acısı yani, Genelde de aşk acısı üstüne şiirler, şarkılar. Aşk acılı mı olmak zorundadır?



Sanırım öyle oluyor. Eğer çözülmüş olsaydı, binlerce yıl evvel çözülür, biz de rahat ederdik şimdiye kadar. 



- Mutlu aşk yok yani öyle mi? 



Mutlu aşk var ama muhakkak içinde acı oluyor. Sanırım acı da biraz güçlendiriyor. 



- Mutlu aşk nedir senin için? 



Mutlu aşkın tarifini yapamayacağım çünkü daha henüz ... Aslında her aşk mutlu başlıyor ama kaybetme korkusu sanırım ağır basıyor. Birini çok sevdiğiniz zaman onu kaybedeceğinizi bilmek sürekli ya da ben öyleyim bilmiyorum. Özlediğim ilişkilerim oldu çünkü. Bu insanı tedirgin eden bir duygu. 



AŞK HASTASIYIM 



- Atasözü de vardır 'Korktuğun başına gelir' yani kaybedeceğini başından bilince zaten o da gider. Bu evrenin yasasında da böyledir. Böyle endişeli bir şekilde Aşk a başlanır mı yani? 



Endişe ile başlamıyorsun zaten ama o ister istemez oluyor. Insan çok sevdiği zaman diğer ihtimalleri de düşünüyor. Bu benim de biraz ruh hastalığım. Ben biraz hastayım bu konu da. Sevdim mi böyle çok tüm organları la seviyorum. 



- Başka hangi hastalıkların var? 



Aşk hastalığım var. 



- Aşk hastalığı nasıl geçiyor Halil, bu şarkıları yaptın insanların damarlarına girdin? 



Geçmiyor da, hafifletiyor belki bu tarz şeyler. Şarkı yazmak, oyun oynamak. Bir şeyler çizmek, yazmak. Pansumanı onlarda yapıyoruz. 



- En derinden etkilendiğin aşkın hangisi ? 



Şimdiye kadar hayatıma giren insanlarla uzun süreli ilişkiler yaşadım. Ve tabii ki yaşanmışlıklarımın hepsi aşk. 



- Şu an da Aşık mısın? 



Evet. Sanata aşığım... (hahaha) 



'ÇİLEK'19 EYLÜL DE, 'İNCİR REÇELİ 2' 17 EKIM DE VİZYONDA 



- Sen sanat için mi, toplum için mi sanat yapanlardansın? (Gülerek soruyorum)



(Şu yatağa uzanalım) diye gülüyoruz. Ben kendime yapmıyorum, insanlarla paylaşmak hoşuma gidiyor. Dolayısıyla yaptığım şey benim hoşuma gidiyorsa, insanlar için yapıyorumdur. 



- Besteni çıktıktan sonra piyasaya dinler misin? Beste yaparken zorlandığın zamanlar var mı? 



Ben yaptığım şarkıyı yüz kere dinliyorum. Belli dönemlerde oluyor, onun tarifini yapamıyorum. Mesela bir melodi geliyor aklıma 3-4 ay sadece o dönüyor kafamda. Sözünü bulamıyorum, dilimin ucunda oluyor ama yok gelmiyor. O yüzden onu zamana bırakıyorum. Kendi kendine oluyor işte. 



- İncir Reçeli 2 ne zaman gösterime giriyor? 



17 Ekim de vizyona giriyor. 



- Peki Yapımcılığını yaptığın 'Çilek' filmin ? 



19 Eylül de vizyonda. kuzenim Azra Akın başrolde ben de yapımcıyım. Hikaye Türkiye'de ilk kez çizgi roman kafasında gerçekleşti. Bir macera filmi çekildiğine inanıyoruz biz. O yüzden heyecanlıyız. 



- İncir Reçeli 2 kaç satar? 



(Hahahaha) Çekmemizin sebebi gelen taleb üstüneydi. Türkiye'de ilk kez ikinci kere vizyona giren bir film oldu. 



- İlkinin başarısını yakalar mı? 



Biz de öyle ümit ediyoruz. Çünkü aynı kafalarda ve aynı rûhda. 



- Türkiye'de herkes film yapar hale geldi. Benim gülmediğim filmler gişe rekoru kırıyor. Recep İvedik gibi. 



Olabilir fark etmez. Katarsiz diye birşey var, Psikoloji de. Yani arınma anlamına geliyor. Bunu sağlayan tek şey ağlamak ve gülmek. Dolayısıyla insanlar Recep İvedik'de ve Aynı Zamanda İncir Reçeli'nde de bunu yaşıyorlar. İkisi de insanlara hizmet ediyor. O yüzden ihtiyaç var. 





ÖNCELİKLE O KADINA TAPMAM LAZIM 



- Evlenmek istiyor musun? 



Doğru kadını bulursak neden olmasın. 



- Nasıldır o doğru kadın? 



Çok fazla aşık olduğum kadın herhalde doğru kadın. Biriyle evlenip çocuk sahibi olacaksam öncelikle o kadına tapmam lazım yani o yüzden. 



- Tapılacak kadını açsana biraz...



Keyifli ve rahat olduğum, elini tutmaktan keyif aldığım, özellikle yanında eğlendiğim. Akıllı biraz, tabii ki kafası basacak. Benim yarım aklımı tamamlayacak gibi gibi şeyler. 



SEKS ORUCUNA GİRDİĞİM ÇOKTUR



- Aşk biterse seks biter mi? 



Bilmiyorum. E tabii ki yani Aşk bittikten sonra herhangi bir şekilde seksi devam ettirmenin çok bir anlamı olmaz. Sonuçta aşk bitmiş aranızda. Diğeri daha saklı durur. İçi boş dokunmaktansa, birbirinde kaybolmak herhalde daha güzel. 



- Aşk acısı çekip, seks orucuna girdiğin oldu mu? 



Çok. 



- Ne kadar bir süre mesela bir yıl veya 2 ay? 



Şimdi onu söyleyemem. E tabii yani sonuçta biriyle herhangi biriyle bağınız koptuğunda hemen başkası olmamalı. Öyle şey bağımlılığım yok. Şunları da bununla da takılayım gibi bir durumum yok. Efendi gibi biraz acımı yaşayıp, ondan sonra belki zamanı gelince hoşlandığım biriyle olacaksa olur. 





- Senin gibi erkekler kaldı mı? 



Evet haklısın, aşklar çok hızlı tüketiliyor. Ödendiğimiz nerde o eski aşklar. Açıkçası şimdi yok. Kadın ve Erkekler şimdi başka bir modda takılıyor içi boş ilişkiler yaşanıyor çok fazla. 



BAKKALDAN YUMURTA ÇALMIŞTIM



- Aldatıldın mı? 



Hiçbir fikrim yok ama sanmıyorum. 



- Sen aldattım mı? 



Hiç aldatmam, aldatmayı da hiç sevmem. 



- Yalan söyledin mi, hiç para çaldın mı, bir insan sana 'hayatın tekisin'dedi mi? 



Ya da sen birilerine 'siktir git hayatımdan' dedin mi? 



Küçükken bakkaldan yumurta çalmıştım. O yumurta da cebimde kırılmıştı ve yakalanmıştım. O günden beri bakkal amcalardan sakız falan çalmıyorum. (Hahaha) 



Onun dışında yalan söylemeyi de çok sevmiyorum. Çünkü tecrübeyle sabit. Çok saçma bir yerde saçma bir yalan söyleyip, çok uyandığımı biliyorum. 2-3 ay çok kötü hissettim kendimi. Yalanın kalp kırmayanı ya da incitmeyenine beyaz yalan deniyor ama sonuçta o da yalan. 



- Senin için mucize nedir? 



Ailem benim için bir mucizedir. Karşıma çıkan insanlar mucizedir, kadın ya da erkek fark etmez. Hergünü bir mucize olarak görüyorum. Çünkü biraz yaşamdan uzak gibi görünsemde. Hayatı çok seviyorum. Dolayısıyla hayat zaten başlı, başına bir mucize.



KENDİMİ SOYUTLAMIYORUM



- Nerde oturuyorsun? Cihangir, Asmalı, Beyoğlu'ndaki ler gibi 'salaş' yaşayanlardan mısın? 



Kadıköy. Ben biraz sessiz, sakini olduğum için öyle çok gürültüye ve kalabalığa gelemiyorum. O yüzden çok sessiz ve sakın bir evim var. Kuş sesleri ile uyanıyorum. 



İnsanlardan kendimi soyutlamıyorum fakat ben biraz evcilim. İnsanlarda diyaloğa girdiğinizde hiçbir şeklide kendinizi ayıramıyorsunuz. Herkes birbirinin aynı nerdeyse. Türkiye'nin genelinde insanlar duygu hali olarak birbirlerine benziyorlar. Dolayısıyla kendimi hiç ki seden ayıramıyorum. 



- Hayatta yapmak istediğin her şeyi gerçekleştirebildin mi? 



Tabii ki öyle birşey yok. Yapmak istediğim birçok şeyi gerçekleştirdim belki ama birçok şeyde daha çantada duruyor. 



- Varmak istediğin yer ya da varılacak bir yer var mı? 



Olduğum yer iyi, böyle güzel ya. Tabii hayallerim olmaz mı, var tabii. Becerebilirsek Türkiye dışında da insanlara birşeyleri paylaşmak gibi bir hayalimiz var. Türkiye Cumhuriyeti'nde olduğunuz için bu zaten çok zor. Hatta nerdeyse imkansıza varan kendi içimizdeyiz. Bu kırılabilirse olur. 



AŞK VE SİGARA BAĞIMLISIYIM



- Bağımlıkların var mı? 



Sigara bağımlılığım var. Aşk bağımlılığı var. Sevdiğim insana bağımlı oluyorum çünkü. 



- Beni de sever misin? 



Severim. Olur. 



- Sen de aşk bağımlısının çünkü? 



Aşk oburu yani. 



- Mesajın var mı? 



Sakalım olsa birilerine mesaj vereyim, belki dinlerler. Ülkemizdeki süreçte yaşanacaktım. Bu bir kısırdöngü. Mutlu olmaya çalışmayı diliyorum. 



- Saçların böyle geriye çok güzel.. böyle aşık olabilirim sana. 



İyi teşekkür ederim olur. Böyle ya da öyle ne fark eder. Böyle mi kalayım yani. İyi peki tamam. (Hahahah) 


A101 26 Aralık Perşembe aktüel kataloğu yayımlandı Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem Narin Güran cinayetine ilişkin kritik bilgi