Nebil Özgentürk'ten ünlü isimlerle birlikte 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve cumhuriyetin 100. yılı için özel çalışma

Nazım Hikmet’in ‘Kadınlarımız’ şiirine 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve cumhuriyetin 100. yılı için Nebil Özgentürk tarafından özel bir çalışma hazırlandı. Haluk Bilginer, Selçuk Yöntem ve Mehmet Aslantuğ seslendirdi; Meltem Cumbul, Salih Kalyon ve Hakan Bilgin klipte oynadı.

Belgeselleriyle yakından tanınan ‘Bir Yudum İnsan’ serilerinin yönetmeni Nebil Özgentürk, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Cumhuriyetin 100.yılı için çok özel bir çalışmaya imza attı. Hazırlıkları aylar süren ve çekimleri Afyon yolu üzerinde Kula’da gerçekleştirilen şiir-klip projesi bugün itibariyle tüm mecralarda yerini aldı.

Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’nda yer alan ‘Ve Kadınlarımız’ şiirinin yeniden hayat bulması için tamamen gönüllü bir çalışma yürütüldü. İki ayrı versiyonda Haluk Bilginer, Selçuk Yöntem ve Mehmet Aslantuğ’un seslendirdiği şiir için hazırlanan duygu dolu klipte Meltem Cumbul, Salih Kalyon, Hakan Bilgin ve Onur Akın da performanslarıyla yer aldı.

Klibin görüntü yönetmenliğini usta isim Uğur İçbak’ın üstlenirken müziği Can Atilla’ya, ikinci yönetmenliği ve makyaj tasarımı ise Derya Ergün’e ait. Projeye başta Deniz ve Hasan Basri Aksu olmak üzere birçok sanatsever katkı sağladı.

8 Mart’a, Kadınlarımıza Saygıyla’ video klibi şu sözlerle başlıyor:

"Cumhuriyetimizin 100.Yılına...

Yakın zamanda yaşanan ve ülkece acıya boğulduğumuz deprem felaketinde yitip giden canların anısına saygıyla…

Dayanışma duygusuyla…"

ŞİİRİN ÖYKÜSÜ

Nâzım Hikmet, Memleketimden İnsan Manzaraları’nı, 1941 yılında Bursa Hapishanesi’nde yazar. Bu muhteşem eserde, Kurtuluş Savaşı’mızın kahramanlarını ve kahramanlıklarını içeren Kuvayı Milliye Destanı da vardır.

“Ve kadınlar, bizim kadınlarımız… Ayın altında kağnılar gidiyordu… Akşehir üstünden Afyon’a doğru…” diye gelip geçen dizeler, bir anlamda cephelerdeki ve hayatımızdaki kadınlarımıza saygı duruşudur adeta…

Büyük usta, “Manzaralar” ve “Destan”da anlattığı insanların yarısını tanımıştır; diğerleri de gerçeklerle örülen hayal ürünleridir. Ardı ardına sıralanan dizelerde komşularından başkasını tanımamış insanlar da gelip geçer… Cesaret, çile, cephe ve kadın gücü de…

Nâzım Hikmet, eserin sunumunda, “1908’den 1941’e kadar, Türkiye tarihinin ana resimlerini göstermeye çalıştım” diyecektir...

Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Narin Güran cinayetinde 3 kişi daha evdeymiş Restorandaki yangından acı haber geldi Dikkat! Meteorolojiden kritik uyarı geldi