Narin Güran davasında 3. gün! Tanıklar ifadesinde ne söyledi? Savcı 4 sanık için tutukluluğa devam istedi

Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni gömüldüğü dere kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinin 3 gününde yeni tanıklar dinlendi. Savcı, , anne Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran, komşuları Nevzat Bahtiyar'ın tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme kabul etti.

Diyarbakır'ın Merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan, 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşmasının 3. oturumu Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde  bugün saat 10:00'da başladı. 

Davada tutuklu yargılanan anne Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran, komşuları Nevzat Bahtiyar ve  26 tanık sabah saatlerinde yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde  Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi.

 DURUŞMA KAYIT ALTINA ALINIYOR

Saat 10:00 sıralarında başlayan duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı. Tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşma, kamerayla kayıt altına alınıyor.

KRİTİK KAMERA KAYITLARI İZLENECEK

Mahkeme Başkanı,  baba Arif Güran ve sanık avukatlarının talep ettiği Dara Üs Bölgesi kameralarından görüntülerin geldiğini ve salonda izleneceğini açıkladı. Mahkeme Başkanı, "Sanık avukatlarının talebi üzerine Diyarbakır Başsavcılığı'na yazdık. Ben de izlemedim. Birlikte göreceğiz. İnşallah sizin talep ettiğiniz görüntülerdir gelenler" dedi.  

6 YAŞINDAKİ KARDEŞİ İFADE VERDİ

Narin’in 6 yaşlarındaki erkek kardeşi E. Güran pedagog eşliğinde ifade verdi. Mahkeme başkanının "Odada kim vardı uyuyordu?" sorusuna E. Güran,  "Abim ve annem koltukta, Muhammed abim yerde yatıyordu." yanıtını verdi Yengesi Hediye’nin iki kez eve geldiğini söyleyen . E. Güran, nedenini de şöyle açıkladı; "Annem çamaşırları ona bırakmıştı, ondan."

Oğlu ifade verirken dün rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan baba Arif Güran duruşma salonuna girdi. Mahkeme başkanı baba Güran'ı hoş geldin diyerek karşıladı.

Mahkeme heyeti, dosyaya giren Dara Üs Bölgesi kamera görüntüleri ile ilgili değerlendirme yapmak için duruşma salonundan çıktı.

TANIKLAR İFADE VERDİ

Narin Güran cinayeti davasında sanıkları savunan avukatların mahkemeye getirdiği tanıkların ifadesi alındı. Gazeteci Emrullah Erdinç'in aktardığına göre; ilk olarak tanık Cahit Kaya, kürsüye geldi. Ardından tanıklar Veysel Subatan, Rubbettin Kaya, Süleyman Kaya, Muhammet Kaya, Muhammet Yakut, elektrikçi Hasan ve Abdulsamed Yeşildağ ifade verdi. 14 yaşındaki tanık M.T.K. duruşma salonuna getirildi, ancak yaşı küçük olduğu için tanıklık yapmasından vazgeçildi.

NAHİT EREN: SU İÇİNDE OLAN CESET NASIL KARASAL LAVRALAR TAŞIR?

Duruşmada, tutuklu sanıklar Salim Güran, Yüksel Güran ve Enes Güran, mahkeme heyetinin kararıyla salondan çıkarıldı. Salonda, tutulu sanıklardan sadece Nevzat Bahtiyar kaldı. 

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren duruşmada Adli Tıp raporunu okudu. Eren, "Sayın Başkan, Nevzat'ın yer göstermesi sırasındaki kaydı ekrana yansıtmanızı rica edeceğim. Üzülerek söylüyorum, vücut üzerindeki larvalar, canlılar İstanbul Adli Tıp'a gitti. Rapordan okuyorum: Bu haliyle cesedin bazı kısımlarının karada kaldığı değerlendirilmektedir" dedi.

MAHKEME BAŞKANINDAN ARİF GÜRAN'A UYARI

Duruşma verilen aranın ardından yeniden başladı. Arif Güran, tanıkların olduğu bölümde eşi Yüksel Güran’a yakın bir yere oturdu. Mahkeme Başkanı “Duruşma düzeni sabittir, herkesin yeri bellidir.” diyerek Arif Güran’ı yerinden kaldırdı.

Anne Yüksel Güran'ın avukatı "Narin’in bulunduğu haberinin kadın jandarma tarafından bildirilmesiyle, anne Yüksel Güran’ın orada verdiği tepki ‘Hani bana Narinimi sağ getirecektin?’ diyerek bayılması bellidir." dedi. 

SAVCI TALEBİNİ AÇIKLADI

Tanıkların ifade işlemleri tamamlandı. Verilen aranın ardından savcı, anne Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran, komşuları Nevzat Bahtiyar'ın tutukluluk halinin devamını talep etti.  

ARİF GÜRAN, KATİL ZANLISI YAKINLARINA SARILIP EŞİNİ ALNINDAN ÖPTÜ

Duruşmayı takip eden gazeteci Ferit Demir, baba Arif Güran mahkeme başkanının izniyle  Narin cinayeti davasının katil zanlıları oğlu Enes ve eşi Yüksel Güran ile kardeşi Salim Güran'a sarıldığını  ve ağlayan oğlu Enes'e, ağlama deyip eşini de alnından öptüğünü aktardı.

"ÖLDÜRMEYE İŞTİRAK ALANINDA YENİ FAİLLER ÇIKACAK" 

Gazeteci Rojda Altintaş’ın duruşma salonundan aktardığına göre, Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren, savunmasında şunları söyledi:

"Dosyada önemli bir aşamaya geldik. Narin'e bunu yapanların, buna göz yumanların ya da bulunmasını geciktirenlerin adalet önünde cezalandırılması gerektiği üzerine çalışacağız.

 Diyarbakır Barosu olarak, Türkiye’de çok benzerine rastlamadık ama önceki başkan olarak Diyarbakır Barosu'nun katılmasına yer verilmesini kutluyorum. Bu anlamda kıymetli, bir şey daha ifade ederek dosyaya geçeceğim.

"Şu an öldürmekten 4 sanık var. Öldürmeye iştirak alanında yeni faillerin çıkacağı anlamında eklemeler olabileceği kanaatindeyim. Benim en çok dosyada şaşırdığım konu şu; belki hayatınızın en değerlisini kaybediyorsunuz ve dönüp baktığınızda o günü ilmik ilmik hatırlarsınız.

 'Ben o gün ne yaptım?' deriz. Narin'in daha erken bir iddianame ile faillerinin getirilmesini maalesef yaşayamadık. Köydeki çevredeki şüpheler keşke daha erken fark edilebilseydi. Bir şekilde gecikti. Ama dediğim gibi, hayatlarında hiçbir şekilde unutmayacakları, saniye saniye söylemeleri gereken Narin’in çevresinin ifadeleri bir günü bir günlerine uymuyor.

Biz bu karanlıkla bu dosyanın içerisindeydik ama her ortaya çıkan delil, maalesef aile bireyleri açısından yeni bir stratejiye götürdü. Kolluk soruşturma aşamasında Narin’in kaybolduğu tarihi 18.00 olarak biliyorlar. Bu yüzden kamerada 18.00 görüntüleri var. Neden diyorsunuz? Çünkü bulunduktan sonra yeniden görüntüler incelendi, kırmızı araç tespit edildi ve bir şekilde Nevzat Bahtiyar, kırmızı aracın sahibi olarak tespit edildi. Aylardır Narin’e çalışan bir avukat olarak, Narin’in evden çıktıktan sonra aracın görüldüğü saati 15.40 olarak belirledik. Narin’in kesin bilgi vermiyor. 

Biz Narin’in öldürüldüğü saati 18.00’den sonra biliyoruz. Neden? Çünkü kurgu düzeni var. Yani bir şekilde 15.11’de eve doğru giderken, o okulun tesadüfi kamerası olmasa biz gerçekten Narin’in nereden nereye gittiğini bilmeyeceğiz. Patika yoldan yukarıya gidiyor, kendisiyle birlikte olan akranları, Narin’in kendisine tepeden el salladığını söylüyorlar. Bu bize ne zaman söylendi?

Bunu bilen insanlar 17.40’a yönelik inanılmaz bir kurgu yaptılar. Arif Güran da bilsin, bu dosyaya giren her şeye vakıf olmak için inanılmaz mücadele gösterdik. Bu dosyadaki tek bir bilgiyi tek bir gazeteciye vermedim. Bu şüpheliler dışarıdayken, içerideki ifadeler yayınlandı.

Organizasyon şöyle devam ediyor: 'Bizim Enes’i evden çıkarmamız lazım' diye düşünülüyor. Ama Enes aslında evin içerisinde. Elimizde bilimsel anlamı olan daraltılmış baz istasyonu verisi var, belki bunu tartışacağız. Savcı hanım sordu. Osman Güran’a, Dicle Üniversitesi'nin Salim’in verdiği bazdan bahsettiniz. Bu dosyada inanılmaz bir avantajımız vardı, surdan, bağlardan, çarıklı’ya kadar olan alanı kapsayan bir baz istasyonu verisi var. Alıyor. Yani şunu anladım: Hareketlilik, değişen baza göre size yer belirtiliyor. Bu dosyayla birlikte şunu anladım: Bu cep telefonu, benim ayak izim. Birçok uzmana sordum, evet HTS kayıtları kesin olmayabilir ama baz istasyonu verisi, sağlıklı bilimsel anlamda, kesik bir delil olarak kabul edilebilir.

ENES GÜRAN İLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKEN AYRINTILAR

Enes, tek kız kardeşin kaybolmuş. Telefonu 16.13’te okulun yanında kapanıyor, peki telefon şarjdaydı da nasıl şarj bitti? Ve ne zaman açılıyor bu telefon? Gece sabaha karşı 04.00’te. Enes o evden çıkarıldı, getirildi bakkala kondu. (Plana göre anlamında diyor) Orada tanıklardan biri konuştu. Eğer Enes dışarı çıktıysa, Muhammet Yağmur’un arabasına bindi. 200 metreyi tarif et dedim, edemedi. Çok yakın bir nokta. Enes’in evde uyuduğuna dair beyanlar verildi. Peki organizasyonda bir ihmal de var. Furkan bize ne söylüyor? Ufuk’un ağabeyi, eve geldim kardeşimi tek başına gördüm dedi. Çıktım baktım, Ufuk yoktu, Enes’le evde oturuyordu. 

O görüntülerde Enes her defasında raporları ve belgeleri soruyor. Sorguda da söyledim, diş fırçası ve camiye giderken kendisini öpme konusu gibi detaylar var. Bir şekilde kaygılı bir hali vardı. Bir Narin'in kimler tarafından ve nasıl öldürüldüğüne dair şüphelerimiz var. Sanıkların mahkumiyet alacağına kesinlikle inanıyoruz. Bu cinayetten dördünün de sorumlu olduğuna inanıyorum. Bu nedenle sanıkların tutukluluk halinin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum"

TANIK CAHİT KAYA'NIN İFADELERİ

Tanık: Nevzat ile Arif Güran araba meselesi yüzünden beni çağırdı. Nevzat anlattı, sonra Arif Güran anlattı. Nevzat’a, para ödemesi gerektiğini söyledim. Ödemeyeceğini söyledi.

Hakim: Nevzat, ''Yakacağım ortalığı, ödemeyeceğim'' dedi mi?

Tanık: Salim Güran, ''10 bin lira ben, 10 bin lira Arif ödesin, 50 bin lira da Nevzat ödesin'' dedi.

Hakim: Nevzat kabul etti mi?

Tanık: Önce "param yok" dedi, sonra kabul etti.

Hakim: "Ben bu paranın hesabını sorarım'' dedi mi?

Tanık: Ben görmedim, günahını alamam, gördüğümü anlatıyorum.

Hakim: Ben de gördüğünü anlattığın için teşekkür ederim.

Hakim: Siz, neden aile meclisi kurup olaya el attınız?

Tanık: İkisi de bizim akrabamızdır.

Hakim: Yani sizi bu olayı çözün diye mi çağırdı?

Tanık: Evet, Arif Güran çağırdı.

Hakim: Siz aile meclisindeki toplantılara katıldınız mı?

Tanık: Yok, katılmadım.

TANIK VEYSEL SUBATAN'IN İFADELERİ


Tanık: Arif ile Nevzat arasında araba problemi vardı. Akşam Salim'in evine gittim.

Hakim: Seni kim çağırdı?

Tanık: Arif Güran çağırdı. Nevzat'ı çağırdılar, o da geldi. Nevzat’ın verdiği araba kusurlu çıkmış, 80 bin ödeme yapması gerekiyordu. "Arif'e haksızlık yapıyorsun" dedik. "80 bini ödemezsen mahkemede daha fazla olacak, aranızda anlaşın" dedim. Nevzat kabul etmedi, yanaşmadı. "Ben bu parayı ödemiyorum" dedi. Soy isimleri Kaya olan kişileri çağırdı. Nevzat, "Ben arabayı satmışım, gitmiş" dedi. Nevzat’a da bir haksızlık olmasın diye orta yolu bulmaya çalıştık. Salim Güran da "Madem bizim evde toplanmışsınız, bu meseleyi çözelim" dedi. Sonra Nevzat ödemesi gerekeni kabul etmişti. Nasıl etti bilmiyorum.

Hakim: Nasıl kabul etti?

Tanık: Zorla kabul etti gibi.

Hakim: Normal. Nevzat sizi tehdit etti mi?

Tanık: Hayır, biz oradan kalkınca, problem çözüldü diye düşündük.

Hakim: Tamam, herkes ödediğini söylüyor zaten de bu olay ne zaman oldu?

Tanık: Aşağı yukarı 2 ay var.

Hakim: Bu olaydan sonra Güran ile Bahtiyar ailesi arasında gerilim oldu mu?

Tanık: Şahit olmadım.

TANIK RUBBETTİN KAYA'NIN İFADELERİ


Tanık: "Bizim evimize gelebilir misin" dedi. Gittim, Nevzat, Salim, Arif oradaydı. Araba konusunun nedenini sordum, Arif Güran, Nevzat Bahtiyar'ın kendisine araba getirdiğini söyledi. 80 bin liralık bir araba meselesinden bahsettiler. Orada biraz ağız dalaşı oldu. "10 bin lira Salim, 10 bin lira Arif verecek" denildi. Nevzat, ''Bizim aramızda dava olmaz'' dedi.

Tanık (Nevzat Bahtiyar’a dönerek): Doğru mu Nevzat?

Hakim: Tamam, bana bak, Nevzat'a bakma.

TANIK İBRAHİM HALİL GÜRAN'IN İFADELERİ

Hakim: Tanıklık yapacak mısın?

Tanık: Yaparım.

Hakim: Yap.

Tanık: Ben ne bileyim, getir dediler, getirdik. Ben ve küçük oğlum bakkala gittik, oradan buzlaç aldık.

Hakim: Kaç liraya aldınız?

Tanık: Hatırlamıyorum, Sofi bakkal, 1 kuruş için gece yarısı bakkalı açan birisi. Ben bu yaşıma kadar o bakkalın hiç kapandığına şahit olmadım.

Hakim: Süheyla'nın orada kaç kişi vardı?

Tanık: Bedirhan… (Anlaşılmadı.)

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Avukat Nahit Eren araya girdi:

Nahit Eren: Çocuğunla gittiğin saati söyler misin?

Tanık: 17.35 sıralarıydı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı: Narin kaybolduktan sonra yangın oldu, nedenini biliyor musunuz?

Tanık: Elektrik tellerini birbirine nasıl çarpacaklar, çok mantıksız.

Savcı: Bakkala gittin mi?

Tanık: Evet.

Savcı: Bakkal bizzat orada mıydı?

Tanık: Evet, Sofi oradaydı.

Savcı: Kendisi ameliyat olduğunu söylüyor, ne ameliyatı?

Tanık: Raporlara bakabilirsiniz.

Sanık avukatı soruyor: Balkonda Narin’e ait olabilecek bir yazma görmüşsünüz. Siz ailece ne düşündünüz?

Tanık: Biz hep diyorduk, bu çocuğun tepeye çıkma durumu varsa da eve girmeden, onu birinin kaçırdığını düşündük. Hiçbir zaman bizim köy tarihinde çocuğun öleceğine dair söylenti çıkmadı.

Avukat: Yani siz yazma ile geldiğini mi düşündünüz?

Tanık: Evet.

TANIK SÜLEYMAN KAYA'NIN İFADELERİ


Zihinsel ve bedensel engelli olan tanık Süleyman Kaya gelince, Mahkeme Başkanı, "Süleyman nasılsın?" diye karşıladı. Daha sonra da yanına giderek "Rahat ol, heyecan yapma" dedi ve su verdi. Ardından sorgu başladı.

Hakim: Süleyman, biz seninle tanışmak istedik sadece. Siz Enes’le bakkala gittiniz mi?

Süleyman Kaya: Gittik.

Hakim: Ne aldınız?

Süleyman Kaya: Enerji.

Hakim: Enerji içeceği mi?

Süleyman Kaya: Evet.

Hakim: Bakkal yaşlı mıydı, genç miydi?

Süleyman Kaya: Yaşlı.

TANIK MUHAMMET YAKUT'UN İFADELERİ

Sorgu, tanık Muhammet Yakut ile Mahkeme Başkanı arasındaki ilginç bir diyalogla başladı.

Mahkeme Başkanı: Salim Güran neyin olur?

Muhammet Yakut: Bilmiyorum.

Mahkeme Başkanı: Boşver o zaman. Muhammet niye geldin, hayırdır?

Muhammet Yakut: Tanıklık yapacakmışım dediler.

Mahkeme Başkanı: Saat 17.30 gibi Enes geldi. Sen ne yapıyordun?

Muhammet Yakut: Araba yıkıyordum, Muhammet Kaya vardı. "Beni caminin yanına bırak, üvey babaannem beni görür, iş yaptırır, ben eve gideyim" dedi.

Diyarbakır Barosu avukatı soruyor:

Avukat: Orada başka kim vardı?

Muhammet Yakut: Muhammet Kaya ve… (anlaşılmadı) Kaya.

Avukat: Sohbet ettiniz mi?

Muhammet Yakut: Evet.

Avukat: Ne kadar sürdü?

Muhammet Yakut: 15 dakika falan.

Avukat: Başka sohbetiniz oldu mu? Yanınızda kim vardı?

Muhammet Yakut: Muhammet ve Süleyman Kaya.

Avukat: O gün bir daha görmediniz mi?

Muhammet Yakut: Hayır, görmedim.

Sanık avukatı, isim hatası olduğunu söyledi.

Eski Diyarbakır Baro Başkanı avukat Nahit Eren soruyor: Eve gittiğinde saat kaçtı, hatırlıyor musun?

Muhammet Yakut: Hayır.

Nahit Eren: Sizin ev ile cami arasında ne kadar mesafe var?

Muhammet Yakut: 200 metre kadar

Nahit Eren: Tarif eder misin, 200 metre ne kadar?

Tanık: (Gösterdi)

Sanık Avukatı araya girdi: Zorlama sorular soruluyor.

Nahit Eren: Öğle yemeği yedin mi?

Muhammet Yakut: Evet.

Nahit Eren: Kaçta işten çıktığını hatırlıyor musun?

Muhammet Yakut: Hatırlamıyorum ama 12:30'da evdeydim.

Sanık Avukatı 3. kez araya girdi: Çarpaz sorgu yapılıyor.

Mahkeme Başkanı: Devam edin.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı soruyor:

Avukat: Enes’in öfke problemi var mıydı o gün?

Muhammet Yakut: Her zamanki gibiydi.

Avukat: Ne demek "her zamanki gibi?"

Muhammet Yakut: Yani sakindi.

Avukat: Hava sıcaktı, kısa kol giymiştir, kolunda iz, bir şey var mıydı?

Muhammet Yakut: Hayır, yoktu.

TANIK MUHAMMET KAYA'NIN İFADELERİ

Mahkeme Başkanı: Olay günü Enes’i gördün mü?

Muhammet Kaya: Evet. Enes, Muhammet Yakut ve Yağmur gittiler.

Mahkeme Başkanı: Enes sinirli miydi?

Muhammet Kaya: Hayır, sakindi. Muhammet, Yağmur ve Enes arabaya bindiler

Mahkeme Başkanı: Neden?

Muhammet Kaya: Muhammet Yakut dedi ki, ''Ben eve gideceğim, Enes beni de bırak" dedi.

Mahkeme Başkanı: Sen de normal hayatına devam MI ettin sonra?

Muhammet Kaya: Evet.

Mahkeme Başkanı: Süheyla'nın evini biliyor musun?

Muhammet Kaya: Biliyorum.

Mahkeme Başkanı: Oraya gittin mi?

Muhammet Kaya: Gitmedim.

Mahkeme Başkanı: Enes'in yüzünde morluk var mıydı?

Muhammet Kaya: Hayır.

Mahkeme Başkanı: Kıyafetini hatırlıyor musun?

Muhammet Kaya: Hayır.

Mahkeme Başkanı: Nereden hatırlayacaksın, doğru.

Sanık Avukatı araya girdi: Süleyman Kaya o gün yanında mıydı?

Muhammet Kaya: Ben gittiğimde Enes, Muhammet ve Yağmur oradaydı, bakkalın ön tarafında. Enes yeni geldiği için birbirimize sarıldık.

Mahkeme Başkanı: Bakkal orada mıydı?

Muhammet Kaya: Bakkalın oğlu oradaydı.

14 yaşındaki tanık M.T.K. duruşma salonuna getirildi ancak yaşı küçük olduğu için tanıklık yapmasından vazgeçildi.

ELEKTRİKÇİ HASAN'IN İFADELERİ

Hakim: O gün ne yapıyordunuz?

Tanık Hasan: Ben elektrikçiydim, Salim ile görüştüm. 1 saat beraber kaldık.

Hakim: İkindi ezanı okunmuş muydu?

Tanık Hasan: Bilmiyorum, okunmuş olabilir.

Hakim: Nerede görüştünüz?

Tanık Hasan: Tarlada.

Hakim: Neden görüştünüz?

Tanık Hasan: Elektrik işleri vardı.

Hakim: Kim vardı?

Tanık Hasan: Mehmet Atasoy ve Ramazan Atasoy vardı.

Hakim: Ne yaptınız?

Tanık Hasan: Karpuz yedik, muhtarlarla elimizi yıkadık.

Hakim: Başka yere gittiniz mi?

Tanık Hasan: Tahmini 16:00 gibi Salim’in yanından ayrıldım.

Hakim: Daha önceki ifadenizde başka bir saat vermiştiniz.

Tanık Hasan: ... (Burada bir cevap veremedi)

Hakim: Salim’in kıyafetlerini hatırlıyor musun?

Tanık Hasan: Hayır.

Hakim: Salim ile nasıl haberleştiniz?

Tanık Hasan: Gittiğimiz zaman oradaydı.

Hakim: Doğaçlama mı gittiniz?

Tanık Hasan: Doğrudan gittim.

Eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren: Az önce "Ramazan Atasoy ve Mehmet Selim Atasoy orada" dediniz.

Tanık Hasan: Doğrudur.

Nahit Eren: Siz 15 dakika karpuz yediniz, sonra işi yaptınız. 17:30 gibi birbirinizden ayrıldınız, doğru mu?

Tanık Hasan: Evet.

Nahit Eren: Ramazan ve Mehmet Selim Atasoy 17:30 gibi orada mıydı?

Tanık Hasan: Hayır, değillerdi.

TANIK ABDULSELAM YEŞİLDAĞ'IN İFADESİ

Mahkeme Başkanı: Narin'in kaybolduğu gün Hasan beyle nasıl konuştunuz?

Abdulsamed Yeşildağ: Mehmet Şerif Güran bana telefon açtı, bir arızadan bahsetti. Tamir için gittim, sonra bu kadar paraya yapacağımı söyledim.

Mahkeme Başkanı: Ne kadarsa anlaştınız?

Abdulsamed Yeşildağ: 3 bin TL'ye anlaştık.

Mahkeme Başkanı: Çok hızlı konuşuyorsun, işini de böyle hızlı mı yaparsın?

Abdulsamed Yeşildağ: Evet.

Mahkeme Başkanı: Maşallah. Kaç gibi Mehmet Şerif Güran ile konuştunuz?

Abdulsamed Yeşildağ: 16:00 gibiydi.

Mahkeme Başkanı: Tarlada ne yediniz?

Abdulsamed Yeşildağ: Karpuz yedik.

Mahkeme Başkanı: Menemen de yemişsiniz?

Abdulsamed Yeşildağ: Evet.

Mahkeme Başkanı: Kim kim yediniz? Çocuk var mıydı?

Abdulsamed Yeşildağ: 2 çocuk vardı.

Mahkeme Başkanı: Kız, erkek?

Abdulsamed Yeşildağ: Vallahi bilmiyorum.

Mahkeme Başkanı: Ramazan Atasoy orada mıydı?

Abdulsamed Yeşildağ: Çevre.

Mahkeme Başkanı: Babası orada mıydı?

Abdulsamed Yeşildağ: Babası yoktu.

Mahkeme Başkanı: Oradan kaçta ayrıldınız?

Abdulsamed Yeşildağ: 17:40 gibi.

Mahkeme Başkanı: Karpuz yediğiniz yerde başka kim vardı?

Abdulsamed Yeşildağ: Çocuk vardı.

Mahkeme Başkanı: Ne yapıyorlardı?

Abdulsamed Yeşildağ: Oyun oynuyorlardı.

Mahkeme Başkanı: Salim’in olay günü kıyafetlerini hatırlıyor musun?

Abdulsamed Yeşildağ: Vallahi hatırlamıyorum.

Yeşildağ'ın ifadesinin ardından, Narin’in erkek kardeşinin pedagog eşliğinde alınan ifade videosu mahkeme salonunda izlettirildi.

Mahkeme Başkanı, tanık ifadelerinin bittiğini, tanıkların isterlerse duruşmayı takip edebileceklerini söyledi.

NAHİT EREN, NEVZAT BAHTİYAR VE MAHKEME BAŞKANININ ARASINDA ŞU DİYALOGLAR GEÇTİ

Mahkeme Başkanı: Bu küçük alan, Narin kızımızın bırakıldığı yer. Buyurun Nahit Bey, sorunuzu alalım.

Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar’a döndü ve sordu: Bu raporu anladın mı?

Nevzat Bahtiyar: Anlamadım.

Nahit Eren: Bu rapor diyor ki, Narin’in naaşından, ceset diyemiyorum, Adli Tıp Kurumu dedi ki, bulunduktan 19 gün önce öldürülmüş. Bunu nereden elde ediyorlar? Böceklerden, lavralardan... Narin’in bedeninde bunlardan çok vardı ve buradan tarih çıkarıyorlar. Şimdi rapor diyor ki, bu naaş tamamen suyun içerisinde olsa, bu böcekler yaşamaz. O yüzden sana bir kez daha soruyorum, Nevzat Bahtiyar, sen daha önce başka yere gömdün mü?

Nevzat Bahtiyar: Kesinlikle hayır.

Mahkeme Başkanı: Çuvalın tamamı su altına girdi mi, taş ıslandı mı?

Nevzat Bahtiyar: Taş hepsi ıslanmadı, ben de çok hatırlamıyorum.

Nahit Eren: Sen arama faaliyetlerinden dolayı DSİ suyunun oraya yönlendirildiğini biliyorsun değil mi?

Nevzat Bahtiyar: Evet.

Nahit Eren: Az önce "bir kısmı dışarıda kaldı" dedin, senin yol mesafen bilemedin 7 dakika. Orada sen başka ne yaptın?

Nevzat Bahtiyar: Orada ip aradım.

Nahit Eren: Dışarıda kalan kısmı bildiğimiz kadarıyla bacağı...

Nevzat Bahtiyar: Bacağını hatırlamıyorum.

Nahit Eren: O kısım toprağa mı, yoksa suyun üstünde mi kaldı?

Nevzat Bahtiyar: Suyun üstünde kaldı.

Nahit Eren: Sayın Başkan, ben alacağım cevabı aldım.

Mahkeme Başkanı: Nevzat Bahtiyar, dön etrafına bak. Bu kadar insan burada, kaç gündür buradayız. Duygu sömürüsü yapmıyorum. Bir birey olarak soruyorum. (Mahkeme başkanı üzerindeki cübbeyi çıkarttı.) Senin geçen celse verdiğin beyanlar doğru mu? İftira mı? Bak yeni kamera kayıtları çıkabilir.

Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum hatırlamıyorum.

Mahkeme başkanı: Hatırlamıyorum değil, sakladığın bir şey var mı?

Nevzat Bahtiyar: Yok

İKİNCİ OTURUMDA NELER YAŞANDI?

 Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci gününde tanıklar dinlendi.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde dün görülmeye başlanan davanın ikinci gününde, Narin'in amcası Barış Güran tanık sıfatıyla dinlendi.

Mahkeme başkanının "Narin'in kaybolduğu gün neredeydiniz?" sorusu üzerine Güran, "Mardin'in Derik ilçesindeydim, akşam geldim." dedi.

AMCA TOPLANTI İDDİASINI YALANLADI

"Toplantılar yapılmış, sebebi nedir?" sorusunu ise Güran, şöyle yanıtladı:

"Bize sürekli 'aile içinde olmuş' deniliyordu. Kesinlikle toplantı olmadı, sadece bir gece toplandık, 'Olayla ilgili bilginiz var mı?' denildi. Sadece o kadar. O toplantıda Salim ağabeyim yoktu."

"Kadınlar arasında yaşanan kavgada orada mıydınız, şahit oldunuz mu?" sorusuna ise Güran, "Hayır." yanıtını verdi.

"Salim'in hiç şüpheli hareketi oldu mu?" diye sorulan Güran, "Kesinlikle öyle bir şey yok." dedi.

Güran ailesi avukatlarından Mustafa Demir'in, "Arama çalışmalarında bazı ihbarlar geliyordu, size de geldi mi?" sorusu üzerine Güran, "Türkiye'nin her tarafından ihbarlar geliyordu. Artık telefona cevap vermekten bıktım. Hep yalan haberlerdi." ifadesini kullandı.

"SALİM SÜREKLİ ARAMA ÇALIŞMALARINA KATILIYORDU"

Baba Arif Güran'ın amcası Ali Rıza Güran da tanık olarak dinlendi.

Mahkeme başkanının "Vecdi Bahtiyar'a 'Nevzat Bahtiyar ile konuş cinayeti kabul etsin, sonra ailesi köye dönsün, ona toprak verelim.' dediniz mi?" diye sorulması üzerine Güran, "Bu işin aslı astarı yok, tamamen yalan." dedi.

"Arama faaliyetleri sırasında köyde miydiniz?" sorusunu Güran, "Hiç köyden ayrılmadım." diye yanıtladı.

Güran, "Arama faaliyetlerinde Salim'den şüphelendiniz mi?" sorusuna ise şöyle cevap verdi:

"Kesinlikle hiçbir şekilde şüphelenmedim. Salim sürekli arama çalışmalarına katılıyordu. Nevzat Bahtiyar'a bir gün 'Bu işten ne anlıyorsun?' dedim. Bana 'Allah hakkınızı bırakmasın.' dedi. Toplantı yaptığım zaman da askerlerden habersiz yapmadım."

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsilen duruşmaya katılan avukatın, "Sizce Narin'i kim öldürdü?" diye sorması üzerine Güran, şu beyanda bulundu:

"Köyüm kırsal bir köy değil. Hemen şehrin altında havaalanının kameraları köyümün tam karşısında görünüyor. Gerçekten Nevzat'ın söylediği gibi bu kızı gidip Arif'in evinden almışsa benim ailem öldürmüş. Ama bu kız rampadan çıkmamışsa Nevzat yalan atmasın. Nevzat kendi evinin önünde 2-3 defa para vermiş, en son verdiği parayla kızı kandırmış."

Tanık Yusuf Kaya ise mahkeme başkanının "Olay günü neredeydin?" diye sorması üzerine "Saat 18.00'de köye geldim. Üzerimi değiştirip 18.30 gibi Enes'in yanına gittim tepedeydiler. 15 dakika oturduktan sonra annesi yanımıza geldi ve bize 'Sigara içmek zararlı, siz hala küçüksünüz.' dedi. Daha sonra Enes’i çağırdı ve 'yemek hazır' dedi. Biraz daha oturduktan sonra eve gittim." ifadesini kullandı.

Tanık Ufuk Kaya da "Olay günü neler oldu?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"O gün saat 15.00'e kadar evdeydim. Dedemin misafiri vardı oraya gittim, çay dağıttım. Daha sonra oradan çıkıp tepeye gittim. Ağabeyim bana, 'Enes gurbetten geldi.' dedi. Enes’i aradı, açmadı. Daha sonra Enes'i gördüm. Biraz oturduktan sonra 'Duş alıp geleceğim.' dedi. Geri geldiğinde biraz daha sohbet ettikten sonra eve gittik."

Tanık Furkan Kaya'ya ise "Olay günü neler yaptın, Enes ile görüştün mü, yüzünde morluk var mıydı?" soruları yöneltildi.

Kaya, bu sorulara karşılık şöyle dedi:

"Sabah 07.30'da işe gittim. Sonra işten geldim. Eve gittim duş aldım. Akşama doğru eve geldiğimde Narin'in kaybolduğunu duydum. Enes'i aradım, telefonu meşgul çalıyordu. Enes ile sonradan görüştük. Enes'in yüzünde morluk yoktu. Ben oradayken anne Yüksel gelmedi."

Amca Salim Güran'ın kızı Rojin Güran'a "Narin’in kaybolduğu gün neredeydiniz?" diye soruldu.

Güran, "Ailece alışverişe gittik. Alışverişten döndükten sonra saat 14.30 gibi babam aç olduğunu söyledi. Annem de ona yemek yaptı. Alışverişte aldığımız elbiseleri denerken babam bize 'Hayırlı olsun, çok yakışmış. dedi. Daha sonra 15.00-15.30 gibi evden çıktı." dedi.

"Babana herhangi bir telefon geldi mi?" diye sorulan Güran, "Duymadım" yanıtını verdi.

"O saatten sonra evinize gelen oldu mu, Enes evinize geldi mi?" diye sorulması üzerine Güran, "Hayır." dedi.

Diyarbakır barosu avukatlarından Derya Yıldırım'ın "'Saat 14.30 gibi eve geldik.' dediniz baban üzerini değiştirdi mi? sorusuna ise Güran "Hayır." karşılığını verdi.

Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ da "16 Temmuz'da nişana gittiniz mi?" diye sordu.

"Evet." diyen Güran'a, "Nişana Narin geldi mi?" diye de soruldu.

Güran, "Ağabeyim onları Fuat amcamın aracıyla götürdü." dedi.

Amca Salim Güran'ın kızı Rezan Güran, sorulması üzerine olay günü yaptıklarına ilişkin şunları söyledi:

"O gün çarşıya gittik, saat 14.30 gibi eve geldik. Kıyafetlerimizi denerken annem babama yemek hazırladı. Kıyafetlerimizi babama gösterdik. Yemeğini yedi, uyudu. Daha sonra tarlaya gitti."

"Saati hatırlıyor musun?" sorusuna cevaben Güran, "15.00-16.00 civarıydı." ifadesini kullandı.

"Baban evden çıktıktan sonra Enes sizin eve geldi mi?" sorusuna Güran, "Hayır." yanıtını verdi.

Tanık olarak dinlenen Nesrin Güran'a da mahallede kadınlar arasında yaşanan kavga soruldu.

Güran, "Tartışma anında orada değildim. Bir süre sonra kızlarla aşağı indim, sakinleştirdim onları ve daha sonra yukarı çıktım." diye konuştu.

Duruşma sonunda tutuklu sanık ağabey Enes Güran, güvenlik güçleri eşliğinde salondan çıkarılırken Nevzat Bahtiyar'a dönerek, "Kamera kayıtları ortaya çıksın, göreceksin Nevzat Bahtiyar. Sen cezaevinde cezalandırılacaksın." dedi.

Kayıp iki sevgili ölü bulundu Ordu’da liselilerin kavgası cinayetle bitti Bu da oldu: Duvarı kırıp komşusunun evini soydu Çocuğu tecavüz ettikten sonra öldürdü İki yaşındaki çocuğun korkunç ölümü Fenerbahçe'den altı gollü rahat galibiyet