Naci Görür tv100'de 'gerçek beka meselesi' diyerek uyardı: Marmara Denizi'nde deprem olma olasılığı yüzde 47
tv100'de Kübra Par'la Farklı Açılar programında beklenen büyük depreme ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Naci Görür, "Zamanın yaklaştığını hissediyoruz. Sebebi de yapılan uluslararası çalışmalar. Depremin Marmara Denizi'nde olma olasılığı yüzde 47. Siyasetçilerin dile getirdiği beka meseleleri nedir bilmiyorum ama gerçek beka meselesi bu." dedi.
tv100'ün ilgiyle takip edilen programı Farklı Açılar'a konuk olan Jeoloji Mühendisi ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kübra Par'ın sorularını yanıtladı.
Naci Görür'ün açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Kübra Par: Yerel seçimde deprem meselesi sizce ne kadar gündemin merkezinde yer alabildi? Bu konuda duyarlılık arttı mı sizce?
Bütün adaylar depremi en ön sıraya oturttular. Örneğin İstanbul’da yerel seçimde aday olan Belediye Başkan Adaylarının hemen hemen tamamı benimle görüşmeler yaptı.
Kübra Par: Kaç aday sizinle görüşme talep etti, ilçeleri de eklerseniz?
15’in üzerindedir. Bu sadece İstanbul’da. Birde Türkiye’nin hemen hemen her yerinde adayların çoğu benimle görüşmek istediler.
AMACINI AÇIKLADI
Benim derdim siyaset değil. İnsanım ölmesin diye. Bu ülkede artık deprem bizim kabul edemeyeceğimiz sayıda can almasın diye ülkemizi depreme dirençli hale getirmek.
Kübra Par: Size Belediye Başkanı Adaylığı teklif edenler de oldu bu süreçte. Ama siz “Ben siyaset üstü” kalacağım dediniz ve kabul etmediniz.
Evet aynen öyle. Sağ olsunlar çok da anlayışlı davrandılar. Ben bilim adamı olarak kalırsam sesimi her kesimden insana ulaştırabilirim.
"BEKA MESELESİ BU"
Kübra Par: Sıcak bir deprem yoksa bir süre sonra vatandaş o kötü hatıraları, o kötü ihtimali duymak istemiyor, görmek istemiyor. Toplumdaki bu depremi bir süre sonra görmezden gelme birazda hayatta kalma refleksi gibi ama bunu biraz değiştirebiliyor muyuz?
Bunu değiştirmemiz lazım. Zaten Türkiye’nin gerçek anlamıyla beka meselesi bu. Siyasetçilerin dile getirdiği beka meseleleri nedir bilmiyorum ama gerçek beka meselesi bu. Bu ülkede deprem mekanizması 13,6 milyon sene önce başladı. O zamandan beri depremler devam ediyor ve daha milyonlarca devam edecek. Biz her depremde on binlerce insanımızı bir gecede toprağa verirsek bizim geleceğimiz yok demektir.
Depremleri durduramayız. O halde depremde yapabileceğimiz iş depreme dirençli yerleşim alanları oluşturmak. Kimi insanlar depremi duyunca, konuşunca korkuyorlar. Güzel bir söz var “Korkunun ecele faydası yok.” Çağdaş bir insan, akıllı bir insan, bilime inanan bir insan korkmak yerine kendini tehdit eden, çoluk çocuğunun hayatını bir gecede zindan edecek o tehlikeyi önce tanır.
ÖZEL YASA ÇAĞRISI
Bir kenti depreme hazırlamak için özel yasa gerekli. Özel yasa da yerel yöneticilerin ayağına dolaşan, engelleyen, vatandaşı bu işe yönlendiren, güçlüklerden arındıran bir yasa. Yani bütün çalı çırpıyı yöneticinin ve halkın önünden kaldırıp bu işi özendiren bir yasa lazım.
Önce bizim kentlerimizi yöneten idarecilerin; Vali ve Belediye Başkanının deprem eğitimi almış olması şart. İkincisi kent yönetimi, özellikle kentin gelişimi, kentin büyümesi, kentteki nüfus artışını, kentteki imar ve iskanında kent meclisleri, Belediye meclisleri asla yetkili olmamalı. Bu kararı bizzat doğanın kendisi yani arzın kendisi karar vermeli.
Kübra Par: İmar planlarını onaylayacak bir bilim kurulu mu oluşmalı?
Hayır. Onun içinde kentin mikrobölgelemesi yapılmalı. Yani kentin önce bir jeoloji haritası çıkacak. Hidrojeoloji haritası çıkacak, topoğrafyası çıkacak. Sismolojik çalışmalar yapılacak. Depremin hızı ne kadar olur onu bilmiyoruz.
Halkın bilgilendirilmesi, farkındalığı ve halkın deprem kültürü alması lazım. Deprem kültürü almamış bir halkın oturduğu kentin deprem dirençli yapamazsın.
“DEPREM OLURSA TÜRKİYE DİZÜSTÜ ÇÖKER”
İstanbul Türkiye’nin en fazla sanayinin olduğu bölge. Türkiye’nin gayrisafi milli hasılatının %60’ına yakınını İstanbul karşılıyor. Marmara Bölgesi’ndeki deprem olursa Marmara’daki ekonomi çöker. Türkiye dizüstü çöker. Çünkü Türkiye’yi besleyen Marmara Bölgesi. Türkiye Marmara Bölgesi’ni besleyemez.
Kübra Par: İstanbul için bir geri sayım mı var? Zamanımız var mı?
Zamanı bilmiyoruz. Ama zamanın yaklaştığını hissediyoruz. Sebebi de yapılan uluslararası çalışmalar. Evrensel uluslararası yapılan çalışmalardan depremin olma olasılığının son revize edilmiş tarihiyle günümüzde Marmara Denizi'nde olma olasığı 1999'dan sonra 30 yıl içinde yüzde 47. Biz şu anda yüzde 47 deprem bekliyoruz. Bu çok yüksek bir olay.
“7.5’E KADAR DEPREM ÜRETİRLER”
Adalar fayıyla Kumburgaz fayı birden kırılırsa 7.5’e kadar deprem üretirler. Çünkü İstanbul’da 1766 senesinde bu fayların ikisi birden kırılmış. Ama ayrı ayrı kırılırlarsa İstanbul belli zamanlarda 2 tane 7’ye yakın depremlerle karşı karşıya gelir.