Mussolini'yi bile tuzağına düşürmüş! Dolandırıcıların kralı Eyüplü Halit'e Sülün Osman bile özenmiş
Hırsız denildiğinde ilk akla gelen Galata Kulesi’ni, vapurları, yolları insanlara satarak onları dolandıran Sülün Osman’dır. Fakat Sülün Osman’la aynı dönemde yaşayan Eyüplü Halit’in dolandırıcılığı ülke sınırlarını bile aşmıştır. Hatta Sülün Osman’a atfedilen çoğu suçu da Eyüplü Halit’in işlediği düşünülmektedir. Eyüplü Halit’in dolandırıcılığı uluslararası boyutlara da taşındı. İtalya'da diktatör Benito Mussolini'yi bile dolandıracaktı.
Sülün Osman’ın özendiği hırsız: Mussolini’yi bile dolandırdı!
Asıl adı Halit Keskiner olan Eyüplü Halit aslen Giritlidir. Bu nedenle Rumcası oldukça iyiyken az biraz da Fransızcası olduğu bilinmektedir. Literatürde Eyüplü Halit’le ilgili çok fazla bilgi bulunmazken Sülün Osman’a atfedilen pek çok suçu onun işlediği iddia edilmektedir.
Rivayetlere göre Eminönü’ndeki saat kulesini satan Sülün Osman değil, Eyüplü Halit’tir.
68 KADINA EVLİLİK VAADİ
Ayrıca 68 kadını da evlilik vaadiyle dolandırdığı bilinmektedir.
Modacı George Mayer bu dolandırıcılıklardan bir tanesine denk gelmiştir.
Mayer bu olayı şöyle anlatmıştır: “Giyimine çok önem veren, en az 60 yaşında, ufak-tefek zayıf bir adamdı. Jilet gibi ütülü gezer, kravatında inci ve pırlantalı iğne asla eksik olmaz, daima gümüş kabzalı dandy bir bastonla dolaşırdı. Zaman zaman mağazamıza gelir, en pahalı giysilerden, en zarif kravatlardan alırken, gerçekte biz onun güzel kasiyerimizle ilgilendiğinden şüphe ederdik.
Birgün yine bu defa yanında hoş bir hanım olduğu halde gelmişti. Kız kardeşim diye tanıttığı kadın alışveriş yaparken, o benim yazıhanemde köpüklü kahvesini höpürdetiyordu. Sonra çok pahalı bir ipek gömlek beğendi. Bir binlikle ödemeyi yaptı. Ona para üstüyle paketi verildiğinde bana döndü ve şöyle dedi:
-Kız kardeşimin bir gömlek için bu kadar para harcadığımı görmesini istemiyorum. Bunu çabucak eve götürüp beş dakikada dönerim. Fakat dönmedi.
Genç bayanın huzursuzluğu artıyordu ve sonunda birlikte kahve içtiğim adamın kim olduğunu sordu.
- 'İsmini bana mı soruyorsunuz, kim olduğunu sizin bilmeniz gerekir', dedim şaşırarak.
Kadın ağlayarak;
- 'Hayır, bana sadece filo kaptanı olduğunu söyledi.'
Sonra hikâyenin gerisi çorap gibi söküldü: Anadolu'dan önceki gün gelmiş ve bu beyle tren istasyonunda tanışmış. Birlikte önce muhallebiciye gitmişler. Akşama doğru sahte kaptan buna evlilik teklif etmiş. Ertesi gün sabahın köründe buluşup mağazamızdan kıyafet almak üzere yola koyulmuşlar. Ancak gelmeden önce bankaya uğramışlar. Kaptan alışveriş için para çekecekmiş. Fakat çok erken olduğundan banka henüz açılmamış. Bunun üzerine kadın kaptana bin lira borç vermiş. Sonrasını biliyorsunuz, mağazamıza geldiler ve adam ipek gömlekle ve binliğin geri kalanını alıp kaçtı gitti.”
Mussolini'yi de dolandırmak istedi
Eyüplü Halit’in dolandırıcılığı uluslararası boyutlara da taşındı. Üstelik bunu cezaevindeyken yapmıştı. Rıfat N. Balı, “Cumhuriyet Tarihi” adlı kitabında Halit’in cezaevinde iyi Fransızca bilen bir tanışına İtalya lideri Mussolini’ye mektup attırdığını anlatıyor.
Halit mektupta Mussolini’yi çok sevdiği için cezaevinde olduğu yalanını söyleyerek çoluk çocuğunun evde aç olduğunu söylüyor.
15 gün sonra ise İtalyan Başkonsolosu Halit’i görmek ve kendisine para vermek üzere hapishaneye geldiğinde cezaevi müdüründen Halit’in ünlü bir dolandırıcı olduğunu öğreniyor.
Bir sürü insanı dolandıran ve Mussolini’yi de dolandırmaya çalışan Eyüplü Halit cezaevindeyken hayatını kaybetti. Geriye ise ünlü dolandırıcılık hikayeleri kaldı.