Müftü Mehmet Deniz intihar etti. Ertuğrul Özkök yazdı: Camiye Maybach'le gelebilirsin bisikletle gelemezsin

Camiye bisikletle geldiği ve cübbe giymediği için görevinden ihraç edilen müftü Mehmet Deniz intihar etmişti. Ertuğrul Özkök bu yazıyı kaleme aldı, bir insanın yaşam tarzı nedeniyle görevinden alınmasını şu sözlerle eleştirdi: Camiye Maybach'le gelebilirsin bisikletle gelemezsin, öyle mi?

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi

İşte Ertuğrul Özkök'ün o yazısı...

SAYIN BAŞKAN BU ÇOCUKTAN DA BİSİKLETİNİ GERİ ALACAK MISIN?

Müftülük görevlisinin intiharı haberini okuduğum an, “Bir dakika” dedim.

“Bir dakika, ben bu bisiklet olayını daha önce de gördüm.”

Fotoğraf bugün gibi gözümün önünde…

Bir çocuk, bisikletinin önünde mutlulukla poz veriyor.

Hem de “Bana bir çocuğun yüzündeki mutluluk ifadesini çizebilir misin” deseniz “Al işte tam da bu” diyeceğim bir gülümseme…

SAYIN BAŞKAN BU ÇOCUKTAN DA BİSİKLETİNİ GERİ ALACAK MISIN?

Müftülük görevlisinin intiharı haberini okuduğum an, “Bir dakika” dedim.

“Bir dakika, ben bu bisiklet olayını daha önce de gördüm.”

Fotoğraf bugün gibi gözümün önünde…

Bir çocuk, bisikletinin önünde mutlulukla poz veriyor.

Hem de “Bana bir çocuğun yüzündeki mutluluk ifadesini çizebilir misin” deseniz “Al işte tam da bu” diyeceğim bir gülümseme…

NEYMİŞ HAYAT TARZIYMIŞ 

Şimdi geliyorum meselenin en hüzün ve kaygı verici tarafına…

İntihar nedeni….

“Hayat tarzı…”

Evet yanlış işitmediniz…

Hayat tarzı…

Neymiş o hayat tarzı derseniz…

Alkol mü…Kumar mı…Kötü alışkanlıklar mı…Hırsızlık, yolsuzluk, çocuk tecavüzü, tacizi mi…

CAMİYE MAYBACH’LE GELİNİR BİSİKLETLE GELİNMEZ KARDEŞİM

Hayır….

Camiye bisikletle gidip gelmek…

Daha da beteri motosiklete binmek…

Ve en vahimi…

Cübbe giymemek…

Evet hepimizi birleştirmesi, hepimize şefkatle bakması gereken Diyanet İşleri’nin kendi çalışanına layık gördüğü hayat tarzına, onun çizdiği “Ahlaka en mugayir” şeyi yapmış.

Cami’ye son model Mercedes Maybach’le gelmek sevap,

Ama… Bisiklete binmek mi…

Asla…

İYİ DE MAYBACH’Lİ MÜMİNE SORMAZLAR MI: BU NE, O NE?

İyi de insana sormazlar mı? Madem ülkenin batısında bisiklete binmek ahlaka mugayir bir davranış da doğusunda bir kasabada niye ödül olarak verilecek bir nesne oluyor?

Madem ki bisiklet bir ahlaksızlık aracı, niye o aracı 5 yaşındaki bir çocuğun altına veriyorsunuz?

Yoksa ülkemiz çok hukukluktan önce çok ahlaklılık rejimine mi geçti?

Batı’da ahlaksız kabul edilen bir hayat tarzı, Doğuda ödüllük oluyor…

Öyle mi?

Beş yaşındaki Eyüp bisikletinin gidonunu tutmuş, gülümseyerek poz veriyor.

Hepimiz biliri o ifadeyi…

Bir çocuğun mutluluk ifadesidir o…

Rahmetli İbo’nun “Benim balonlarım var” şarkısının nakaratındaki neşeden hatırlarız bu mutluluğu…

Türkiye’nin doğusundaki bir kasaba çocuğunun keyfidir bu…

16 AY SONRA ÜLKENİN BATISINDAN BİR KARE

Ve aradan 16 ay geçiyor…

Temmuz 2023…

Bu defa Türkiye’nin batısındayız.

Bir evde yas var…

Kendi halinde bir müftülük görevlisinin evindeki yas bu…

Eşi çocukları ağlıyor.

Evin babası intihar etmiş…

İNANÇ TARİHİMİZDEKİ İLK DİN İNSANI İNTİHARI

Türkiye Cumhuriyeti inanç tarihinde ilk defa bir din insanı intihar ediyor…

Adı Mehmet Deniz…

Sadece ilk intihar değil; gerisinde bir başka hazin “ilk” daha bırakıyor.

Diyanet işine son vermiş.

Mahkemelere başvurmuş hakkını aramak için…

Almış da…

Ama adaletin verdiği hakkı 2023 yılının Türkiye’sinin Diyanet İşleri vermemiş.

Kendini adaletin de üstünde gören bir Diyanet yani…

Ve bu kendi halinde din insanını çaresizlik dehlizlerinde tek başına, yapayalnız bırakmış.

O artık bir “Issız Adam…”

NEYMİŞ EFENDİM HAYAT TARZIYMIŞ

Biraz mantık yahu…

Bisiklet şu an dünyada çevreyi en az kirleten ulaşım aracı olarak teşvik ediliyor.

Girin Google’a bisiklet üzerinde binlerce rahip, din insanı fotoğrafı var, onlara bir bakın.

Alın birini de ben paylaşayım birini burada…

Yetmiş altı yaşımdayım, ülkemde Diyanet İşleri Başkanlığının hiç bu kadar tartışmalı bir kurum haline geldiğini görmedim.

Şefkatli insanlar tarafından yönetilirdi o yüce kurum hep…

O insanlar hep güven verdi bize…

Şimdi ise kendi çalışanına karşı bile hoyrat ve şefkatsiz bir kurum haline geldi.

NE DİYECEKSİNİZ ŞİMDİ O BİSİKLETLİ ÇOCUĞA?

Bir imamızı, camiye alkolle girdiler yalanına ortak olmadığı için, eşi ve kendisi, kanser tedavisinin ortasında sürgüne gönderildi, hayatı zehir edildi.

Şimdi bir başka vaizimiz intihar ediyor…

Yok mudur İslam’da bu insanla empati kuracak bir şefkat duygusu…

Ve son cümle…

Şimdi Erzurum’da ödül verdiğiniz o 5 yaşındaki çocuğa ne diyeceksiniz?

Bisiklete binme, ahlaksız olursun mu?

Bir o kaldı zaten…

Onu da yapın ve çocuklarımızın yüzündeki son tebessümü de yok edin…

Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Narin Güran cinayetinde 3 kişi daha evdeymiş Restorandaki yangından acı haber geldi Dikkat! Meteorolojiden kritik uyarı geldi