Miyom nedir, belirtileri nelerdir? Miyom tedavisi nasıl olur, ameliyatı nasıl yapılıyor?
33 yaşındaki turizmci Gülşah Gizem Angı, miyom ameliyatı sırasında hayatını kaybetti. Angı’nın ameliyat sırasında hayatını kaybetmesinin ardından ‘Miyom nedir? Miyom ameliyatı nasıl olur ve belirtileri nelerdir?’ gibi sorular da gündeme geldi. Gülşah Gizem Angı, miyom ameliyatı için girdiği ameliyatta beynine pıhtı atması sonucunda hayatını kaybetti. Peki, miyom nedir? Miyom tedavisi nasıl olur, ameliyatı nasıl yapılıyor?
33 yaşındaki Gülşah Gizem Angı, kısa sürmesi beklenen miyom ameliyatına girdi ve beynine pıhtı atması sonucu hayatını kaybetti. Genç kadının acı kaybı sevenlerini yasa boğdu. Bu gelişmenin ardından miyom nedir, miyom ameliyatı nedir gibi sorulara da yanıt aranmaya başlandı.
MİYOM NEDİR?
Rahimde görülen anormal düz kas çoğalması olan myomlar rahmin en sık görülen iyi huylu tümörüdür. Düzgün sınırlı kitleler olup farklı yerleşimlerde (intramural, subseröz, intrakaviter, saplı vb .) olabilirler.
Neden olarak östrojen hormonu suçlanmakla birlikte, ailesel yatkınlığın rol oynadığı bilinmektedir. Hormon bağımlı bir tümör olup, üreme döneminde 5 kadından birinde (%20) görülmektedir.
Menapozla birlikte hormon düzeylerinin azalmasına bağlı olarak boyutlarında küçülme izlenmektedir. Obez ve doğum yapmayan hastalarda daha sık izlenirler.
Gebelikte, boyutları artıp ağrıya neden olmanın yanında, büyük boyutlardaki ve rahim kavite boşluğuna bası yapan subseröz myomlar kısırlık, düşük, tekrarlayan gebelik kaybı, erken doğum tehdidine neden olmaktadırlar.
MİYOMLARIN GÖRÜLME SIKLIĞI NEDİR?
Miyomlar ergenlik dönemi öncesi görülmemektedir. Kadınlarda adet başladıktan sonra miyom görülme riski başlamaktadır ve bu risk yaş ile beraber artmaktadır. 40 yaş üzeri kadınlarda yeni ortaya çıkmış miyom saptanması oranı yaklaşık %40 ile %50 arasındadır. Tüm hayat boyu miyom görülme oranı düşünüldüğünde bu oran yaklaşık %70 ile %80 arasındadır. Menopoz dönemi sonrası mevcut miyomlarda küçülme ve yeni miyom ortaya çıkma riski azaldığı için menopoz sonrası dönemde miyomlar daha az saptanmaktadır.
MİYOMU OLUŞTURAN FAKTÖRLER NELERDİR VE KİMLER RİSK ALTINDADIR?
- Irk: Siyahi ırktan gelen kişilerde miyomların görülme oranı daha fazladır. Miyomlar siyahi ırkta daha fazla şikâyet yapma ve erken yaşta ortaya çıkma eğilimindedir.
- Doğum yapmış olmak: Bir veya birden fazla doğum yapmış olmak miyom gelişme riskini azaltmaktadır. Doğum yapılan yaşın da miyom gelişmesi üzerine etkileri vardır. Özellikle 30’lu yaşlardan sonra doğum yapmış kadınlarda, 20’li yaşlarda doğum yapanlara oranla miyom daha az görülmektedir.
- Adetlerin (Regl) erken başlaması: Erken yaşta adetlerin başlaması miyom görülme riskini arttırmaktadır. Bu etkide, adetlerin erken başlaması ile beklenenden daha erken dönemde üretilen kadınlık hormonunun (östrojen) rolü olduğu düşünülmektedir.
- Doğum kontrol hapları: Günümüzde kullanılan doğum kontrol hapları miyom gelişimini arttırmamaktadır. Doğum kontrol hapları dışında korunma yöntemi olarak kullanılan 3 aylık iğnelerin özellikle doğum sonrası dönemde miyom oluşumu riskini azalttığı ve mevcut miyomlarda küçülmeye neden olabileceği bilinmektedir. Diğer bir korunma yöntemi olan ve hormonlı spiral olarak bilinen rahim içi araç özellikle rahmin en iç tabakasındaki miyomlara bağlı olabilecek kanamaları azaltabilmektedir. Ayrıca miyomlar üzerinde baskılayıcı etkileri de mevcuttur.
- Tüp bebek tedavisi: Yapılan çalışmalarda tüp bebek tedavisi için verilen hormonal ilaçların miyom oluşumunu veya mevcut miyomların büyüklüğünü arttıracak yönde etkilerinin olmadığı gözlemlenmiştir.
- Toksik ajanlar: Ftalatlar (plastik yapımında kullanılan bir madde,) poliklorinat bisfenil ve bisfenol A gibi maddelerin miyom oluşumunu arttırıcı etkileri mevcuttur.
- Obezite (şişmanlık): Obezite ile miyom arasındaki ilişki net değildir. Aralarında direk bir ilişkiden ziyade indirek bir ilişki olduğu düşünülmektedir.
- Diyet: Kırmızı et tüketimi fazla olanlarda Akdeniz diyeti ile beslenenlere göre yaklaşık 2 kat daha fazla miyom gelişme riski vardır. Süt ürünleri tüketenlerde miyom görülme riski azalmaktadır. A ve D vitamini eksikliklerinde miyom gelişme riski artmaktadır. Kafein tüketimi ile miyom arasında bir ilişki yoktur. Alkol tüketimi ile özellikle bira tüketimi ile miyom gelişme riski artmaktadır. Sigara kullanımı miyom gelişme riskini arttırmamaktadır.
- Genetik: Yapılan çalışmalarda ailesinde miyom olan kadınlarda daha yüksek oranda miyom görüldüğü saptanmıştır.
MİYOM BELİRTİLERİ NELERDİR?
Miyomların çok büyük bir kısmı hiçbir belirti vermez ve bir şikayete neden olmazlar. Ancak aşağıda belirtilen şikayetlere yol açan miyomların cerrahi olarak çıkarılmaları gerekmektedir.
- Ağrılı adetler (regl)
- Adet döneminde yoğun ve uzun süren kanamalar
- İlişki sırasında ağrı (disparoni)
- Ani karın veya kasık ağrısı (dejenerasyon veya torsiyona bağlı olarak)
- Karın içinde basınç hissi duyulması
- İdrar kaçırma
- Sık idrara çıkma
- Kabızlık
- Kısırlık
MİYOM AMELİYATI NEDİR?
Miyom ameliyatı bu oluşumlara sahip kişilerde gebelik istemi bulunması ve mevcut miyomların gebeliğin sürdürülmesi adına risk teşkil etmesi halinde başvurulan tedavi şeklidir. Cerrahi girişimler ile büyük veya çok sayıda miyomun temizlenmesi sağlanabilir. Myomektomi olarak isimlendirilen bu prosedür açık ameliyat veya laparoskopik (kapalı) şekilde gerçekleştirilebilir.
Laparoskopik myomektomide kamera ve cerrahi aletlerin karın içerisine geçebilmesi adına karın bölgesine küçük kesiler (insizyonlar) atılır. Laparoskopik cerrahi müdahale sonrasında miyomların tekrar büyüme riski mevcuttur. Laparoskopik ameliyatın sonrasında kişiler genellikle geceyi hastanede gözlem altında geçirirler ancak iyileşme süreleri açık miyom ameliyatına göre daha hızlıdır.