Mirgün Cabas: Tuba başımı derde sokacak bir şey yazmamdan tedirgin oldu

Gazeteci Mirgün Cabas, ilk kitabı "2001 Eski Türkiye'nin Son Yılı"nı Medyatava'dan Canan Kaya'ya anlattı...

CNN Türk’te hazırlayıp sunduğu “Her Şey” programına 1 yıl önce son verilen deneyimli gazeteci Mirgün Cabas, işsiz kaldığı o 1 yılı kaynak niteliği oluşturacak bir kitap yazarak değerlendirdi. 2001 yılına dair önemli tespitlerin yer aldığı Cabas’ın “2001 Eski Türkiye’nin Son Yılı” adlı kitabı, raflardaki yerini aldığı ilk günden bu yana büyük ilgi gördü.



Kitapta, 2001 yılındaki siyasi ve ekonomik olayların yanında medyadaki gelişmelere de değinen Cabas, kendi deyimiyle; ‘O yılları unutanlara, o yılları yaşamamış olanlara, "biz buraya nereden geldik" sorusunu sordurup, cevabını veriyor’…



Cabas, 30 farklı olayı anlattığı kitabı “2001 Eski Türkiye’nin Son Yılı”nı Medyatava’dan Canan Kaya’ya anlattı…





2001 yılı için "Bugün başımıza gelen iyi ya da kötü şeylerin sebebi" demişsiniz. Bunu ilk olarak ne zaman fark ettiniz? Bu kitabı hazırlama düşüncesi nasıl oluştu?



Türkiye'nin bir yılının hikayesini anlatmak istiyordum. 2001 de çok çalkantılı ve büyük değişimlere yol açan bir yıl. Ama o yılın haber arşivini taramaya başladığımda kafamda ne böyle bir format ne de bu hacimde bir kitap vardı. O dönemde ve sonrasında Can Kozanoğlu'yla bu format üzerine çok konuştuk. İş biraz yolda şekillendi.





​Bu kitap bir belgesele aktarılsa nasıl olurdu sizce? Böyle bir düşünceniz var mı?



Kitap için çalışmaya başladığımdan beri böyle bir fikir var. Ama ben kitabı daha çok önemsedim. Galiba belgeseli yayınlayacak kanal aramayı da istemediğim için elim pek gitmedi. Ama yapacak olsam, şimdi daha kolay olur sanırım. Çünkü çerçeve ve içerik elimin altında duruyor.



"2001 Eski Türkiye'nin Son Yılı" topluma neyi gösterecek, insanlar en çok neye şaşıracak?



Her şeyi hızla unutuyoruz. Katliamlar, büyük dönüşümler, toplumsal olaylar... Sanki hiç yaşanmamış gibi hafızamızda hiç iz bırakmadan silinip gidiyor. Oysa bu ülke, bu toplum büyük değişimler, dönüşümler, travmalar yaşadı son 15 yılda. Ve bambaşka bir ülke haline geldi. Böyle olmasının da elbette bir sebebi var. O yılları unutanlara, o yılları yaşamamış olanlara, "biz buraya nereden geldik" sorusunu sordurup cevabını da vermek istedim. Ben iki yıla yakın süre "vay canına neler neler olmuştu ya, çoğunu unutmuşuz" diye çalıştım bu kitaba. Arşiv tarama aşamasında da kendimi tutamayıp arkadaşlarımla, o dönemin bir yığın haberini paylaşıyordum. Bakın neler olmuş diye. Tuhaf tuhaf olaylar, demeçler. Bugünden bakınca insanı hayrete düşüren şeyler... Siyasi aktörler, siyasetin yapılma biçimi, toplumdan çıkan ses...







Kitabı kızınız Leyla'ya adamışsınız. Bitirdiğinizde ilk tepkisi ne oldu?



Yayınevinden bana gelen ilk kopyayı alıp ona götürdüm. Kitabı ona ithaf ettiğimi görünce yüzündeki aydınlanmayı tarif edemem. Mahçup oldu, kendini çok özel hissetti...



Yazım süreci ne kadar sürdü?



"Şu 2001'de neler olmuştu, bir bakayım" dememle kitabın basılması arasında iki yıl kadar bir süre var. Ama asıl süreç televizyon programım bittikten sonra hızlandı. Bir yıldan biraz fazla, hemen her gün mesai harcadım kitaba.



‘BU AŞAMAYA ÜÇ ADIMDA GELDİK!’



​Kitapta 2001 yılındaki siyasi ve ekonomik olayların yanında, medyada yaşanan gelişmelere de değinmişsiniz. 2001 yılı gazeteciliğin de son yılı mı sizce?



Hayır değil. Kitabın son bölümünde Can Kozanoğlu'yla uzun bir sohbetimiz var. Tesadüfen onunla birlikte çalışmaya başlamamız da 2001 yılında denk geliyor. Onunla söyleşimizde medyanın bugüne nasıl adım adım geldiğini konuşuyoruz. Can buraya aşama aşama üç adımda geldiğimizi anlatıyor, doğru da söylüyor bence.



​Mesleğinizi özlediğinizi ve işinize geri dönmek istediğinizi biliyorum… Umudunuz var mı?



Bugün yok. Ama burası Türkiye. Yarın her şeyin değişebileceğine, ifade ve basın özgürlüğünün yeniden geri gelebileceğine, pek çoğumuzun bu işi yine olması gerektiği gibi yapabileceğine inanıyorum.



Herhangi bir yayın organından teklif aldınız mı yakın bir tarihte?



Kurulma aşamasındayken bazı bağımsız kanallardan aldım. Sağolsunlar. Ama farklı sebeplerle yapmak istemedim.





‘EŞİM TUBA TEDİRGİN OLDU’



​Eşiniz Tuba Hanım'ın kitaba katkısı oldu mu?



Çok oldu hem de. Kapanıp çalışırken beni çok idare etti. Bir de başımı derde sokacak bir şey yazmamdan çok tedirgin oldu.



Kitabı derin bir araştırma yaparak hazırlamışsınız. En çok hangi olaylara şaşırdınız?



Kitapta her biri başka bir başlığı ve konuyu anlatan 30 bölüm var. Ekonomik kriz de var içinde, Kemal Derviş'in gelişi, uyguladığı ekonomik programı da. Yolsuzluklar, batan bankalar. Ama aynı zamanda kapkaç terörü, Swissotel'e Çeçen baskını, uzaylıya taş atan köylüler, FatiH Terim'in Milan macerası, Reha Muhtar haberciliği, dönemin mafya gündemi gibi konular da. Anlattığım her konuda, dönemin havasını olabildiğince yansıtmaya çalıştım. Okurlar tek tek olayları değil, atmosferi yaşasınlar istedim. Ben de olaylardan çok Türkiye'nin o yıllardaki atmosferinden etkilendim. Hem bir kaos var, hem ciddi ciddi yapısal dönüşüm adımları atılıyor, askerler, yüksek yargı, AKP'nin kuruluşu sırasındaki manevralar... Çok hareketli, çok sesli, çok boyutlu bir ülke ve gündem varmış. Ben buna şaşırdım. Hele bugünle kıyaslayınca...



Yeni kitap hazırlığı var mı?



Henüz yok. Ama kesin olacak. Yazmayı çok uzun zamandır istiyordum ve çok sevdim.



‘CNN TÜRK’TEKİ İŞİME TWEET NEDENİYLE SON VERİLMEDİ!’



CNN Türk’teki işinize son verilme nedeninin attığınız tweet’le ilgisi var mıydı sizce? Hiç pişmanlık duyduğunuz oldu mu, yoksa "bugün olsa yine aynı tweet'i atardım" diyor musunuz?



İşime tweet nedeniyle son verilmedi. Geçmişte o nedenle sorun yaşandı ama o sırada Doğan Grubu arkamda durmuştu. İşten atılmam çok sonra oldu. Bana açıklanmış, tahminlerimin dışında bir gerekçesi de yok.



Bir yıldır işsiz bir gazetecisiniz... Şu an ilgilendiğiniz bir uğraş var mı, geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz?



Markalar için prodüksiyon ve içerik yapıyorum. Konuşmalar yapıyorum, oturumlar yönetiyorum. İşte bir de kitap var...  ​





Canan Kaya / Medyatava



canankaya@medyatava.com






Jose Mourinho'nun sol beke ilk adayı Angelino Narin Güran cinayetinde yeni ayrıntı Fenerbahçe Beko, Partizan'a şans tanımadı Nefes borusuna üzüm kaçan bebek kurtarılamadı UEFA'dan, Jose Mourinho'ya bir maç ceza Göl çekildi, ortaya çıkanlar herkesi şoke etti