Milliyet'ten Senem Aydın'a konuşan Doğa Rutkay ve Kerimcan Kamal, mutlu ilişkilerinin sırlarını verdi

İkiz çocukları Piraye ve Rutkay Kerim ile birlikte aşklarının artarak devam ettiğini söyleyen Doğa Rutkay Kamal ve Kerimcan Kamal, Milliyet'ten Senem Aydın'a konuştu. Çift, “Özenle yaklaşıyoruz evliliğimize” dedi.

Ünlü oyuncu Doğa Rutkay ve eşi Kerimcan Kamal, Milliyet'ten Senem Aydın'ın sorularını yanıtladı. Ünlü çift, mutlu evliliklerinin sırrından, brlikte gerçekleştirecekleri projelere kadar, birçok açıklama yaptılar.

Senem AYDIN / MİLLİYET

'Aşkımız artarak devam ediyor'

Pandemi yasakları sona erdi. Bu bayram planlarınız farklı olacak mı?

Doğa Rutkay Kamal: Her ne kadar yasaklar sona erse de artık sanıyorum kontrollü davranmak hayatımızın bir parçası oldu Sadece bu bayram büyüklerimizi görebileceğimiz için büyük mutluluk duyuyoruz.
Kerimcan Kamal: Bu bayram daha da kıymet biliyoruz sanki...

Çocukluğunuzdaki bayramlara dair özlediğiniz ve evlatlarınıza yaşatmak istediğiniz neler var?

D.R.K.: Bayram dediğin zaman tüm ailenin bir araya geldiği, uzun keyifli masaların kurulduğu günler geliyor aklıma... Bunların hepsini çocuklarıma aktarmayı çok istiyorum, onlar da böyle büyüsünler. Bayramlarda büyüklerin ellerini öpsünler, bayramlıklarını giysinler... Bütün adetlerimiz çok kıymetli.
K.K.: Ben mahalle kültüründe büyüdüm. Mahallenin abileri, teyzeleri, dedeleri olur... Nesiller arasındaki bu ilişkiyi çocuklarımın da yaşamasını istiyorum. Onların da farklı nesillerden, büyüklerinden çok şeyler öğreneceğine inanıyorum. Bizim kültürümüzde bu var! Ve bu çok güzel bir şey!

Ne zamandır Alaçatı’dasınız, günleriniz nasıl geçiyor?

D.R.K.: Bu sene tam dokuzuncu yılımız oldu. Ben zaten çocukluğumdan beri Çeşmeliyim! İlk denize Çeşme’de girdim, çocukluğumun en güzel anılarını burada yaşadım. Benim için yaz demek zaten Çeşme demek!
Kerimcan’la da evlendiğimiz yıl Alaçatılı olduk, burada küçük bir hayat kurduk kendimize. Eşimiz dostumuz, burada yaşayan çok arkadaşımız var ve onlarla mutlu geçiyor yazlarımız... Kışları da Alaçatı çok keyifli, mutlaka birkaç gün de olsa evimize kaçıyoruz. Evlatlarımızı 40‘ları dolduğu gibi getirip, eylül ayında burada denize soktum!
K.K.: Göbek bağlarını bile burada denize attık, hayaller kurduk. Burada evlenmeye karar verdik. Çok anımız var bu denizde, bu sokaklarda (gülüyor).

Sizi genelde doğayla iç içe fotoğraflarda görüyoruz. İstanbul’dan uzun süre uzaklaşmayı düşünüyor musunuz?
D.R.K.: Ben ismim gibi bir insanım! Doğada olmayı ve doğal yaşamı severim. Bu nedenle zaten İstanbul’da da nispeten doğanın içinde bir hayatımız var, merkezden uzakta yaşıyoruz, hayat şartlarımızı doğanın içinde kuruyoruz.
K.K.: Doğa bize iyi geliyor!

Çocuklardan sonra hayatınızda neler değişti?

D.R.K.: Artık tek kişi olmadığımı çok daha iyi anladım, bir bedende iki kafam varmış gibi dolanıyorum (gülüyor). Her şeyi iki defa düşünüyorum, iki defa hissetmeye çalışıyorum. En önemlisi onlara aynı sevgiyi, aynı zamanı, aynı emeği vermeye çalışıyorum ve bu da beni bambaşka biri yaptı. Çok sabırlı oldum mesela. Normalde tezcanlı ve aceleci bir insandım, evlatlarımdan sonra sabır ve sakinliğin kıyılarında yüzüyorum. Hiçbir anı ıskalamıyorum.
K.K.: Çocuklarla beraber hayatı kendi bencilliğinde yaşamaktan kurtuluyorsun. Bir anlamda var olmanın manasını keşfediyorsun. Bir sonraki nesilde yaşama şansını elde ediyorsun. Çocuk sahibi olmanın en iyi yanı bu olsa gerek. Bu mutluluğu yaşıyorum.

Kıskanır mısınız birbirinizi?

D.R.K.: Bizde hiçbir zaman kıskançlık olmadı. Herkes birbirine gereken önemi, güveni ve değeri verdiği zaman kıskançlık çok ufak bir detay! Bence biz birbirimizi kıskandıracak veya kıskanmamızı gerektirecek durumlara çok giren bir çift değiliz. Birbirimize saygı gösteririz, anlayış gösteririz ve en önemlisi birbirimizin sınırlarını çok iyi bilen bir çift olduk. Bu da bütün ilişkiyi belirliyor aslında. Birbirini çok özgürce seven, özgür bırakan ancak ayrı ayrı özgürlüklerden de mutlu olmayan ve bir şekilde bir araya gelmeye çalışan bir çiftiz. Birlikte hiçbir şey yapmamak bile güzel.
K.K.: Seven sevdiğini hep kıskanır. Kıskanmak olumsuz bir kelime gibi kullanılsa da olumlu yönden de olabilir. Ben kıskançlığa inanıyorum ama özgürlük sınırları içinde...

Kim daha romantik?

D.R.K.: Aslında ikimiz de çok romantik değilizdir (gülüyor). Sahiden de öyle…
K.K.: İkimiz de klişe anlamda romantik insanlar değiliz. Ama ikimiz de duygularıyla yaşayan insanlarız ve bana göre gerçek romantizm bu!

Birbirinize aşkınızı nasıl anlatırsınız, ilk günkü gibi devam ediyor mu?
D.R.K.: Kerimcan’ı ilk günkü gibi seviyorum. Ona karşı hislerim hiç değişmedi. Beni hep şefkatle dinleyen, seven, hiç incitmeyen bir eşim var. Bunun karşılığında hep daha özenle yaklaşıyorum evliliğimize... Sözler bizim ilişkimizde çok önemli. Geri dönüşü olmayan durumlara, tavırlara pek girmeyiz. Halden anlayan insanlarız.
K.K.: Birbirimize aşkımız ilk günden artarak devam ediyor. Eskiden iki kişilik seviyorduk birbirimizi, şimdi beş kişilik seviyoruz evlatlarımızla...

Aile bağının farkındayız

Ailece reklam filminde oynamak nasıldı?

D.R.K.: Harika bir deneyimdi! Beş filmimiz var, çocuklarımızla birlikte de oynadık. Hepsi bu sene içinde gösterime girecek. Eşimle sette olmak zaten benim için bambaşka bir keyifti, çocuklarımızla da olmak, onlarla bir fotoğrafın ötesinde böyle bir hatıramız olması büyük mutluluk, çok anlamlı ve önemli.

Piraye ile Rutkay Kerim sete kolay uyum sağlayabildi mi?

D.R.K.: Çok heyecanlanacaklarını, hatta zorlanacağımızı bile düşünmüştük! Fakat hiç beklediğimiz gibi olmadı, onlar bizden daha hazırlarmış sanırım. Son derece güzel, çok eğlenceli geçti.
Ali Taner Baltacı muhteşem bir yönetmen, ona çok şey borçluyuz. Çocuklarımızı rahatlattı, güldürdü, mutlu etti ve en önemlisi iki saati geçmeyen bir çalışma süresi koydu!

İkizlerin hangisi anneci, hangisi babacı?

D.R.K.: Sanıyorum zaman zaman değişiyor. Şimdilerde Rutkay daha çok babasına düşkün, kız daha ziyade anneci oldu ama her an değişebilir tabii (gülüyor). Ama dördümüzün de birlikte kurduğu aile bağının hep farkındayız çok şükür! Bize hep bu sevgiyi ve bizlere duydukları güveni hissettiriyorlar.

Beraber çocuk kitapları hazırlıyoruz

Beraber projelere devam edecek misiniz?

D.R.K.: Şu an anlaştığımız reklam filmlerimiz devam ediyor, onları heyecanla bekliyoruz ve ortak bir çocuk kitabı serisi yazdık, onu hazırlıyoruz. Çocuklar için çok güzel sürprizlerimiz var.

Birlikte yapmaktan hoşlandığınız başka neler var?
D.R.K.: Tavla oynamayı çok severiz. Uzun yürüyüşlere çıkmayı severiz. Son dönemde birlikte spor yapmaya başladık, hocamızla haftanın üç günü çalışıyoruz. Kendimizi geliştiriyoruz, birbirimizi gaza getiriyoruz, eğer yorgunsak “Hadi kalk yürüyelim, çok oturduk” diyoruz (gülüyor). Birlikte yemek yemeyi, uzun uzun konuşmayı, dertleşmeyi çok severiz. Keyifsizsek uzun uzun susarız...

Evdeki iş bölümü nasıl, her şeyi birlikte mi yaparsınız?

D.R.K.: Biz her ev işini birlikte yaparız. Aramızda bu konuda hiç tartışma çıkmaz. Bazen yemekleri Kerimcan yapar, bazen benimle beraber evi toplar, çekip çevirir. Ben evin işlerini yapacaksam, o çocuklarla ilgilenir ve onlarla oyalanır. Her konuda tam bir iş bölümü var diyebilirim (gülüyor). Kendimi mutfakta ve ev işlerinde onun sayesinde hiç yalnız hissetmedim.

Samimi ve içten olmayı seviyorum

Doğa Hanım geçtiğimiz günlerde 13 kilo verdiğinize dair haberler çıktı. Ne kadar sürede verdiniz, formunuzu nasıl koruyorsunuz?

D.R.K.: Aslında hep kiloma dikkat eden biriyim. Ama hamilelik kilolarımı ancak verebildim. Yedi ayda sağlam spor, yürüyüşle ve temiz beslenmeyle istediğim forma kavuştum.

Sosyal medyanın renkli isimlerindensiniz. Yapılan yorumlara ne kadar takılırsınız?

D.R.K.: Tüm takipçilerimle ilişkimi seviyorum. Başıma densiz, edepsiz yorumlar pek gelmedi açıkçası... Samimi ve içten olmayı seviyorum. Olduğum gibi, hissettiğim gibi yaşıyorum orada.

Röportajın tamamı için TIKLAYIN

Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Wanda Nara Siyah Tangasıyla Meydan Okudu! Şakir Paşa Ailesi'ndeki yatak sahneleri alev aldı! Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem