Millet İttifakı'nın ilk ortak mitingi İzmir Gündoğdu Meydanı'nda. İttifak adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Altılı Masa liderleri, İBB Başkanı İmamoğlu ve ABB Başkanı Yavaş İzmirlilerle buluştu

Seçimlere 14 gün kala Millet İttifakı ilk ortak mitingini İzmir Gündoğdu Meydanı'nda düzenledi. Gündoğdu Meydanı'nda büyük bir kalabalık toplanırken Millet İttifakı Kemal Kılıçdaroğlu'na bugün hem Altılı Masa'nın liderleri hem de Belediye Başkanları İmamoğlu ve Yavaş eşlik etti. Önce Karamollaoğlu ardından ise Yavaş, İmamoğlu, Babacan, Uysal, Davutoğlu, Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu sırayla kürsüye çıktı. Birlik mesajı verilen kürsüde öne çıkan mesaj ise "Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız" oldu.

Seçimlere 14 gün kala Millet İttifakı ilk ortak mitingini İzmir Gündoğdu Meydanı'nda düzenledi. Gündoğdu Meydanı'nda büyük bir kalabalık toplanırken Millet İttifakı Kemal Kılıçdaroğlu'na bugün hem Altılı Masa'nın liderleri hem de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş eşlik etti.

İzmirliler miting için Gündoğdu Meydanı’na mitingden bir süre önce alanı doldurmaya başladı.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayları İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu eşlik etti..

Miting 15.30 sıralarında başladı.

Miting Millet İttifakı İzmir Milletvekili Adayları'nın tek tek isimlerinin okunarak tanıtılmasıyla başladı.

Gündoğdu Meydanı'ndaki kalabalığın karşısına ilk önce Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu çıktı. Karamollaoğlu önce kalabalığı selamladı; daha sonra bir konuşma yaptı. Karamollaoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"20 yıldır iktidarda kalan, iki dönemdir tek başına Türkiye'yi yöneten arkadaşlar artık patinaj yapmaya başladılar. Son zamanlarda taktik değiştirdiler. Yeni buluşu güya millete bakın biz ne kadar yetenekliyiz diye anlatmaya çalışıyorlar. Boşuna çabalıyorlar. Milletimizin ihtiyacı belli.

Adalet en çok ihtiyaç duyduğumuz duygumuz. İnsanlar geçinebildikleri kadar gelire kavuşabilmek mecburiyetindedir. 85 milyonluk ülkemizde 85 milyonun da hangi kanaatte, hangi düşüncede, hangi inançta olursa olsun rahat geçinebilecek bir gelire ihtiyacı var. Bunu sağlayamazsanız ülkede huzur olmaz. 

Aslında ele almamız icab eden konular çok. Siz de güneş altında başkanlarımızı dinleyeceksiniz. Herkes kendisinin önem verdiği konuları dile getirecek ve destek talep edecek. 

Yüz küsür sene önce İstiklal Harbi'miz başarıyla neticelendi, burada ülkemizi işgal eden bütün düşmanlar denize döküldü. İzmir bağımsızlığın sembolü oldu. 

İşsiz tek insanımız kalmayacak. İşçi, memur, engelli, emekli, ev hanımı hiç fark etmez herkes mutlaka rahat geçinebileceği bir geliri olacak. Bu bizim idealimiz. Biz ülkemizi bir baştan bir başa yüksek teknoloji içeren, bizi zenginleştiren, gerektiğinde ihracat imkanını veren tesisleri kurmak mecburiyetindeyiz."

Karamollaoğlu'nun ardından sahneye Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş çıktı. Eşi Nursel Yavaş ile sahnele çıkan Mansur Yavaş'ın konuşmasından satır başları ise şöyle: 

"Biz artık alıştık, normal seçimi unuttuk. Siyasi partilerin birbiriyle fikirde görüşte yarıştığı dönem bitti artık. Sürekli üzerimize birşeyler sallıyorlar. Artık deniz bittiği için, her şeyi tükettikleri için sürekli olarak birşeylerle suçluyorlar.

Sevgili İzmirliler; şurada anlaşalım. Biz kötülüğü yok edeceğiz, nefret dilini yok edeceğiz, yuh çekip nefesinizi harcamayın. Biz kaybedersek darbe olur diyorlar, evet başaramadınız, siz kaybedin diye seçime girdik. Kazanmak yasak. Demokrasi yerini bulacak. Bu milletin iradesi sandığa yansıyacak. Tehditvari konuşmaları bu millet dinlemiyor.

Artık ihaleler canlı yayınlanıyor, belediyede yolsuzluk dönemi bitti. Yardımları kesecek dediler, en az 100 misli daha insani bir şekilde yardımlarımız devam ediyor. İşçi felan çıkartmadık, dediler ki bunlar seçilirse ilk ay maaşları ödeyemez dediler. Baktılar ki anketler kötü, şimdi yapılan konuşmalar da anketlerin üzerine yaptıkları konuşmalar. 

Ankara'da PKK'lılar sayaç okuyacak. Cumhuriyetin başkentinde PKK'lıların ne işi var? Seçildik TC tabelasını söktükleri yere taktık. 

(Şampanya göndermesi) Biz seçimi kazandığımız akşam otobüsün üzerinde şunu söyledik. Ankara halkı bizi seçti. Asla zafer kazanmış saymıyoruz dedik. Sabah gittik şükür namazımızı kıldık bismillah dedik başladık. Siz bizi ne sanıyorsunuz?

Bunlara her şey helal, başkasına haram. Siz ilk iktidara geldininiz zaman bir lokma bir hırka diye geldiniz. 20 yıl sonra durumunuz nasıl? Onları bilmem ama halkın fakirleştiği kesin. Öğrenciler nasıl okuyacağını düşünüyor. Sınırlar delik deşik olmuş. 

Artık bu ülkede nefret siyasetinin normalleşmesinin zamanı geldi. 85 milyon vatandaşı kabul edecek. Oy versin vermesin herkese eşit muamele edecek. Bize oy vermeyenlere hain demiyoruz. O bize zaten yakışmıyor. Altı lider farklı fikirlerde olmalarına rağmen uzlaştılar. Benim bildiğim iyi müslümanın ağzından bal damlar, kimseye hakaret etmez, iftira atmaz, yalan söylemez. Sayın genel başkanımızın tek kelime kötü söz söylediğini ben duymadım. Siyasetin normalleştiği tatlı dil, merhamet, vicdan kelimelerinin ön plana çıktığı bir Türkiye için birleştik. Birleşe birleşe kazanacağız."

Yavaş, "Birinci turda bitiriyoruz söz mü İzmir?" diyerek konuşmasını tamamladı. Mansur Yavaş'ın ardından kürsüye İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu çıktı. Eşi Dilek İmamoğlu ile vatandaşları selamlayan İmamoğlu'nun konuşmalarından satır başları şöyle; 

"İzmir muhteşem görünüyor, hatta ucu görünmüyor. Millet kazanıyor. İzmir'e güveniyoruz. Doğusuna batısına güneyine kuzeyine güveniyoruz, gençlere güveniyoruz, hanımefendilere güveniyoruz, çocuklara güveniyoruz. Milletin evlatlarına güveniyoruz. 

Demokrasi aşığı milletimize güveniyoruz. Çünkü Cumhuriyetimiz kurulurken millet iradesi esas alındı. O yol takip edildi. Samsun'dan Amasya'ya, Amasya'dan Erzurum'a, Erzurum'dan Sivas'a, sonunda Ankara'da egemenlik kayıtsız şartsız milletindir denildi. 

Atatürk bizi hem cumhuriyeti hem meclisi hem de demokrasiyi emanet etti. Millet ittifakı işte tam da cumhuriyetin yolunu takip ediyor. Takip edilen milli iradeyi esas alınan yol. Bu yol hepimize 2. yüzyılın başında muhteşem bir dönem vaadediyor. 

Millet ittifakı bu milletin ortak ruhu, aklı, birliği. Tabii ki bir birleştirici güç lazım. Altı liderin ortaya koyduğu Millet İttifakı birliği muhteşem. Aslında bu ittifakın en önemli kazanımlarından biri İstanbul'u kazandık, birlikte kazandık. Milletin iradesinin bir arada oluşuyla kazandık. O birleştirici gücü ortaya koyan ve sürekli sürecin sonunda demokrasi kazanımlarının teminatları olan ve 15 Mayıs sabahı 13. Cumhurbaşkanımız olacak Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyoruz." 

Ekonomi rahatlasın istiyoruz, paramız pul olmasın istiyoruz, gençleri işe aşa üretime ve geleceğin teknolojiyle buluşmasını istiyoruz. Hep birlikte bunun için çalışacağız. Hazır ol İzmir, Ortak akıl iş başına geliyor. 

Bu usülsüzlüklere nasın başvurduklarını İstanbul'dan hatırlıyorsunuz. 1 sandığa 4 oy atılmış ama birisi geçersiz. Utanmadan çaldılar dediler millete. Hırsızlar dediler millete, ama ne oldu? 13 bin oyu yeterli görmeyen akla 806 bin oyluk osmanlı tokatı attılar. İşte sizden istediğim şu, kazanıyoruz. İzmirliler, 86 milyon insanımız kazanıyor. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Kazanıyoruz. Ben bilirim diyen akıl tıpış tıpış evine gidiyor. 

 Sizin güzel bir sözünüz var, az nereye çoğun yanına. Birilerin yolunu kaybetmiş olabilir, birileri ben hafif sağa gideceğim sola gideceğim diyor olabilir. Gençler bu seçim sizin seçiminiz. Bu önümüzdeki 50 yılın seçimi. 

Gençliğimiz var, yolumuz uzun. Asla bölünmeyeceğiz, oylarımızı bölmeyeceğiz. Oyumuz 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na."

İBB Başkanı İmamoğlu ve eşinin ardından kürsüye bu kez DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan sahne aldı.  Babacan, "İzmir neşe dolu, İzmir'in dağlarına çoktan bahar gelmiş" diyerek sözlerine başladı. Babacan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"Beğenmediğiniz ne varsa haklısınız. Bugünkü hayatınız çocukken hayal ettiğinize benzemiyorsa elbette beğenmeyeceksiniz, yarınlarınızı göremiyorsanız elbette beğenmeyeceksiniz. Bu ülkenin sizlere bir gençlik borcu var. Sizlere borcumuz var, farkındayız. Bizim hedefimiz her alanda Avrupa standartlarını yakalamış bir Türkiye.

Madonna’yı, Metallica’yı, Rammstein’ı, Roger Waters’ı, Rihanna’yı, U2’yu ve çok sayıda müzisyeni kendi ülkemizde ağırladık. Yine dinleyeceğiz.

İki tercih var önümüzde, otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi Hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? İzmir cevabını biliyor bunun. Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu Umut mu? Öfke mi Sevgi mi? Böyle iki tercihli olunca seçmek çok kolay değil mi? Bu seçim de böyle kolay olacak. Kriz mi Hukuk mu? Yoksulluk mu zengillik mi? Karakış mı bahar mı?"

DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan konuşmasını tamamlamasının ardından kürsüyü bu kez Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal devraldı. 

"Aziz İzmirliler, Demokrat İzmir, Cumhuriyetin varlığını pekiştiren şehrimiz. Bugün buraya İzmirimizin dört bucağından, bu coşkuya bu Halil İbrahim Sofrası'na cesaret koyan, burada bulunan başta sizler olmak üzere tüm İzmir'i canı yürekten selamlıyorum, hoş geldiniz.

Şair diyor ya, "Kim çizmiş bu hududu gönlüme, dar geliyor" dediği gibi milletimizin ruhundan fışkırmış bir iradeyle bu meydan dar geliyor. Değerli hemşehrilerim Kocatepe'den Dumlupınara, 9 Eylül'de Türk milletinin 300 yıllık gerileyici denize döküldü. Bu şehir bir varolma yok olma çizgisinden çıkarak Türk milletinin varlığını sorgulamaya karşı kutlu bir şehir. İşte bu kutlu şehir tarihi sorumluluğunu bir kez daha yerine getiriyor. Türk tarihi önünde bir kez daha irade koyuyor. Sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Demokrasi meşalesini bütün baskılara rağmen yere düşürmediniz."

"Neymiş mülakatı kaldıracaklarmış, 21 yıldır ÖSYM'de soruları çaldırdınız, mülakatlarla milyonların hakkını yediniz şimdi sanki bu 21 yılda bu kayırmacılığı bunlar icra etmedi vaat de bulunuyorlar. Eğer bugün bir gencimiz, "Ben alın teri döktüm, sınavlarda başarılı oldum. Üniversiteyi başarıyla bitirdim, kamu sınavlarında başarılı oldum benim hakkımı ne reis yiyebildiği ne bir başkası" dediği gün adalet işliyor demektir. Türkiye'de adalet malesef vatandaşlarımızın takıldığı örümcek ağına dönüşmüş durumda."

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal konuşmasını tamamladı. Uysal'dan mikrofonu Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu aldı. 

Davutoğlu "Milli hakimiyetimizin kader şehri, değerli hemşerilerim hepinizi selamlıyorum" sözleriyle başladı. İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından önemli noktalar: 

"İzmir bugün destansı bir toplulukla buradan Ankara'ya, Beştepe'ye ve dünyanın her köşesine diyor ki "Biz buraya yeni bir ufuk çizmeye, yeni bir kader yazmaya geldik."

200 yıllık modernleşme tarihimizin, 100 yıllık cumhuriyet tarihimizin, 75 yıllık demokrasi tarihimizin görmediği bir manzara, yaşamadığı bir tecrübeyle huzurunuzdayız. Altı genel başkanla huzurunuzdayız. Bu tabloyu ortaya çıkarmak için çaba sarf eden Kılıçdaroğlu'na ve bütün genel başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Ama şahitsiniz, hiçbir şeyimiz gizli olmadı. 

Şimdi ülkemizi iki kader yolu bekliyor. Ya otoriter yolsuzluk düzeniyle kirlenmiş sistem devam edecek, ya da Türkiye'yi birleştiren Millet İttifakı yola devam edecek. Bir tarafta hepsi öfkeli yamalı bohça gibi Cumhur ittifakı, diğer tarafta nazik vakur Millet İttifakı. 

İlk ne mi yapacağız? Sinan Ateş'in katillerini bulup mahkemeye çıkaracağız. Hiç kimse kaçamayacak.

Kur korumalı mevduat altında 250 milyar lira türk lirasını MB'nin arka kapısından satılan 218 milyar doları hesabını sorarak millete dağıtacağız. Yiğidi bir kuru soğana mahkum ettiler. Bütün vatandaşlarımızın çocuklarına, torunlarına hiç çekilmeden hediye alabileceği yeni bir dönemi paylaşacağız. Orta direği ayağa kaldıracak bir düzen için biz size söz veriyoruz.

Bütçenin tek bir kuruşunu dahi haramzadelere yedirmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyetini bütün kurumlarıyla ayağa kaldıracağız. Size söz veriyoruz, temiz siyasetle ve liyakatla Türkiye Cumhuriyeti'ni tekrar ayağa kaldıracağız." 

Davutoğlu'nun ardından Altılı Masa'nın son ortağı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener kürsüyü devraldı. Eşi Tuncer Akşener ile kürsüye gelen Akşener büyük alkış aldı.

Akşener, "Herkes eşiyle çıkınca ben de kocamla çıkayım dedim. İlk defa milli oldu." ifadelerini kullandı. Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle: 

"Bugün burada gördüğüm İzmir kararını vermiş. Atatürkümüzün bıraktığı emanete sahip çıkan izmir, vatandaşlık satan 10 milyon suriyeliyi ülkemize dolduran bu harami düzene son verecek bugün. Onu görüyorum bugün. İzmir'e gavur diyenler, cumhuriyetin kurucularına da iki ayyaş dediler. Sonra ne oldu? O iki ayyaş sözüne karşı önce kadınlar sonra gençler ayağa kalktı ve 14 Mayıs akşamı inşallah ve gerçekten mutlaka 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kılıçdaroğlu seçilecek. Kendisini alkışlarla makamına oturtacağız. Erdoğan ve arkadaşlarını nezaketle emekli edeceğiz.

Biz biraz evvel sayın Babacan isteyince ben de istemek zorundayım. O da şu. İyi Partililer elbette hem Kılıçdaroğluna hem de İYİ Parti'ye oy verecekler. Özellikle CHP seçmeninden her aileden 1 oy istiyorum. Çünkü şu ana kadar en fazla eziyet gören benim. Bana söylenenler hiç kimseye söylenmedi. Bir anneye söylenmeyecek ne varsa söylendi. Bize sürtük dendi, bana fosforlu dendi, gençlere süfli dendi, bana kocasını aldattı dendi. Bu benim için ölümdü, işte şimdi sizden hangi partiye oy verirseniz verin, her aileden 1 oy istiyorum. İradem için istiyorum, ailem için istiyorum, tüm kadınlar için istiyorum. Çünkü bu mücadeleyi verebilmek için sizlere ihtiyacım var.  

Akşener'in ardından CHP Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte sahneye çıktı. 

"Ne olursa olsun bütün engelleri yıkacağım ve Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağım, size söz. Bir özelliğimiz var hiçbir ayrım yapmayacağız. Kim haksızlığa uğradıysa herkes emin olsun Bay Kemal orada olcak. Adalet hayatımızın her yerinde olmalı, bunu sağlayacağız" diye konuştu.

Gençlere "İyi misiniz" diye seslenen Kılıçdaçoğlu, "Dersime çalıştım da geldim" diyerek şöyle devam etti: "215 bin 650 genç ilk kez sandıkta oy kullanacak. Bu seçimler gençlerin kendilerini gösterme seçimidir. Bu seçim ayrılmak değil, kucaklaşmak, kavga değil, barışmayı sağlama seçimidir. Bu seçimler Türkiye'ye demokrasi getirme seçimidir. Gençler 1 milyon 350 bin genç ilk kez sandığa giderek oy kullanacak ve Türkiye'nin kaderi değişecek." 

BU ÜLKEYE BAHARARI, HUZURU, KARDEŞLİĞİ GETİRECEĞİM

"ir Kemal kurdu, 1. yüzyıl başladı. Bir Kemal geldi, 2. yüzyıl başlıyor" ve "Bu ampül çok yakıyor, 14 Mayıs'ta aboneliği kapatalım" pankartlarını okuyan Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Sizden tek isteğim sandığa gidin, sizden tek isteğim geçen seçimlerde AKP'ye, MHP'ye oy vermiş bir yakınınızı ikna edin ve beraber sandığa gidin. Türkiye'nin bu çıkmazdan çıkması gerektiğini anlatın ve Millet İttifakı'na oy isteyin. Söz mü? Ben de size söz veriyorum bu ülkeye baharları, huzuru kardeşliği getireceğim size söz" dedi.

Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti; "Çiftçiyi toprakla buluşturacağım göreceksiniz. Kırsalda hiçbir kadının, gencin aç kalmasını düşünen düşünceyi tersyüz yapacağız. Her kadının sosyal güvencesi olacak. Her kadın evladını okula huzur içinde gönderecek.

Kırsalda çalışan bütün kadın ve gençlerin sosyal güvenlik primini biz ödeyeceğiz. Böylece bütün kadınlar sosyal güvenceye kavuşacak. Annelerin hepsi çocuklarını okula gönderdiğinde hepsinin içi rahat olacak."

"Samandağ'dan başlayarak Mersin'e kadar olan havzayı Üretim Merkezi haline dönüştüreceğiz. Katma değeri yüksek ürünleri orada üreteceğiz. 5 yıl içinde 300 milyar dolar para gelecek ve bu paranın tamamı da üretimde kullanılacak, göreceksiniz."

Üretici, emekli kardeşlerime de sesleniyorum. 2002'den beri her iki bayramda da birer maaş ikramiye verilmesini istiyorum, 'O parayı nereden bulalım' dediler. Kurban Bayramı'nda bankaya gittiğinizde göreceksiniz, banka hesabından 15 bin TL'nizi çekeceksiniz, bundan hiç şühpeniz olmasın."

"Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemem, asla da yedirmem."

Benim saraylarda gözüm yok, Mustafa Kemal'in Çankaya'sına gideceğim. O saraylarda 5-6 yerden maaş alanlar var. 

Kılıçdaroğlu, sözlerini Ekrem İmamoğlu'nun seçim sloganı olan "Her şey çok güzel olacak" sözleriyle sonlandırdı. Mitinge katılan vatandaşlar da defalarca Kılıçdaroğlu ile birlikte bu sloganı tekrarladı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte cumhurbaşkanı yardımcısı adayları hep birlikte kürsüye gelerek vatandaşları selamladı.

Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Wanda Nara Siyah Tangasıyla Meydan Okudu! Şakir Paşa Ailesi'ndeki yatak sahneleri alev aldı! Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı FLAŞ! Altın Alım Zamanını Çok Net Olarak Açıkladı AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem