Millet İttifakı İstanbul Maltepe'de buluştu. İttifak adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Altılı Masa liderleri, İBB Başkanı İmamoğlu ve ABB Başkanı Yavaş İstanbullulara seslendi. Kemal Kılıçdaroğlu: Bu ülkeyi cennet gibi yapacağız

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul Maltepe'de geniş katılımlı bir miting düzenledi. 

Miting Millet İttifakı'nın İstanbul milletvekili adaylarının tek tek isimlerinin okunmasıyla başladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mitingi sosyal medya hesabından canlı olarak paylaştı.

Maltepe'de büyük bir kalabalık toplanırken Millet İttifakı Kemal Kılıçdaroğlu'na bugün hem Altılı Masa'nın liderleri hem de Belediye Başkanları İmamoğlu ve Yavaş eşlik etti. Altılı Masa liderleri tek tek kürsüye çıkarak kalabalığa seslendi.

İstanbul Millet Buluşması'nda kürsüye İzmir'de olduğu gibi Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu çıktı. 

Karamollaoğlu, "Biz ülkemizin son 21 yıldır içine sürüklenmiş olduğu sıkıntılardan kurtulabilmek için bir araya geldi. Sıkıntılara derman olacak projeleri ve ilkeleri son 1.5 yıldır hazırladık. İnşallah 15 Mayıs'tan sonra tatbikata başlayacağız. Bizim derdimiz sizin derdinizle dertlenebilmek. Sizin sürüklenmiş olduğunuz problemlerden kurtulmanızı sağlayabilmek.

 Esnafın derdiyle dertlenmek, onların problemlerini halletmek en önemli görevimiz olacak. Biz sadece vaatte bulunmuyoruz. Çok farklı programları olan 6 siyasi parti genel başkanları olarak bir araya geldik, komisyonlar kurduk. Arkasından da bu problemlerin üstesinden nasıl geleceğimizi deklare ettik. Gizli kapaklı bir şeyimiz yok.

Herkesin dert babası olacağız. Derdi olan insanlarla dertleşeceğiz, her kesimin problemlerini çözeceğiz. Diyarbakır'dan Edirne'ye kadar Kars'tan Muğla'ya kadar her bölge bizim derdimiz. 

11 ilimiz yerle bir oldu. Sırf bugünkü başkanlık sisteminden dolayı bu iktidar iki gün geç müdahale etti. Bu iktidar mutlaka değişmesi icap eden bir yapı haline geldi. Mecburuz."

Karamollaoğlu'nun ardından Millet Buluşması'nda kürsüye Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş çıktı. Büyük kalabalık Yavaş'ı alkışlarla karşıladı.  Yavaş eşi ile birlikte kalabalığa selam verdi. 

Yavaş mitingde yaptığı konuşmadan dikkat çeken noktalar şöyle: "Bu kalabalıklar bir şey söylüyor hepimize moral oluyor. 14 Mayıs'ta değişimin müjdesini veriyor. 

Nasıl bir seçim anlamadık. Tankları tüfekleri gösteriyor, gemileri gösteriyor. Seçim mi yapılıyor savaşa mı gidiliyor belli değil.

Kiracı, ev sahibi, kredi kartları, pahalılık, enflasyon, uyuşturucu, mülteci... Bu sorunlarla karşı karşıya kalacak. Ama bunların konuşulmasını istemiyor. Sorunlar görülmesin istiyorlar. Bunu Ankara'da yaşadık. Ankara'da neler söylediler, İstanbul'da yine gördük. İstanbul düşerse Mekke düşer. İstanbul düştü ama her şey çok güzel oldu.

Gerçekleri yine bu seçimde konuşulmasını istemiyorlar, iftira ediyorlar kulak asmıyoruz. Ankara'da da aynısı, 15 Mayıs'ı bekliyoruz kızım. 9 milyarlık yolsuzluk dosyası savcılıkta bekliyor. İstanbul'da da benzer hadiseler var. Konuşulmasını istemiyorlar.

Dün Binali Yıldırım'a sordular (HÜDAPAR) yok ittifakta değil dedi. Spiker de çok güzel cevap verdi, "İçinizde" dedi. Mevsimlik milliyetçilikliğinizi, muhafazakarlığınızı reddediyoruz. 

21 yıldır, o gün 10 yaşında olan gençler 30 yaşına geldi, başkasını görmedi. İnşallah şimdi Türkiye'de bu fırsat verilirse Türkiye nasıl yönetilir, nasıl şeffaf olunur hepsini göstereceğiz. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı fertlerini suçluyor. 

Dün akşam birden bire bir tweet. Seçime giderken ilk defa mesaj attı, "Oy versin vermesin herkes bizim vatandaşımız" gibi, çok şaşırdık. Uzun yıllardır böyle bir cümle duymamıştık. 

ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın ardından kürsüyü bu kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çıktı. Eşiyle beraber kalabalığı selamlayan İmamoğlu'na ilgi büyüktü. 

İmamoğlu'nun konuşmasından önemli noktalar şöyle: 

"Ben bir fotoğraf gördüm, herkesin elinde iki bayrak var mı? Önce Türk bayrağımızı kaldıralım, bütün memleketi sarsın bu güzel bayrağımız. 

Muhteşemsin İstanbul. İstanbul tarihi mitinglerle iz bırakmış bir şehirdir. Kurtuluş savaşının Sultanahmet Mitingi, o ayağa kalkışın büyük simgesi. Bu milletin en gür sesi her zaman İstanbul'dan yükselmiştir. İstanbul mitingleri Türkiye'nin tarihini değiştirmeye devam edecek. Göreceksiniz yıllar sonra arkadaşlarınıza anlattığınızda gelmeyenler diyecek ki keşke ben de orada olsaydım diyecekler.

Tarihi bir buluşma yaşıyoruz. Bu muhteşem tablo gösteriyor ki Türkiye değişiyor. Aramızda kalsın kazanıyoruz. Barışı, sevgiyi kazanıyoruz. Bugün başka bir zaman, başka bir an. Bugün Türkiye tarihinin unutulmaz 6 Mayıs'larından birini yaşıyoruz.

Bundan 4 yıl önce bir yargı darbesi ile karşı karşıya kalmıştık. Ben genelde yuhalamayın derim ama bu kararı alanı yuhalayın kardeşim. Yuhalayalım ki bir daha buna kimse cesaret edemesin. İstanbulluların iradesini beğenmeyenler seçimleri iptal etmişlerdi. 

Sonra millet onlara öyle bir demokrasi tokadı attı ki, tam bir Osmanlı tokadı, yerle bir etti. Onlara tek tek oyları saymayı öğrettik.

806 bin oy farkını millet onlara tek tek tek saydırdı. İşte 14 Mayıs'ta da milyonlarca oy farkını onlara tek tek saydırmaya hazır mıyız? Milletin iradesine saygı duyulacak. İktidarı millete teslim edecekler. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü altı dolu dolu bir sözdür. Bu millet canını feda etmiştir egemenliğin millete ait olması için. 

Bugün hep beraber Ekonomiyi konuşuyoruz, onlar ekonominin E'sini ağızlarına almaya cesaret bile edemiyorlar. Tarihin en büyük ekonomik krizini unutturmak için dillerini milletimizi bölmek için kullanıyorlar. Sanıyorlar ki bu milleti kandıracaklar, yemezler kardeşim yemezler. 

Sol yanımız, kalbimiz vicdanımız burası. Gönül gözü tertemiz olmalı. Kötülüğü buradan uzak tutacaksın. Bunlar oy için her şeyi yaparız, ahlakını temsil eden bir avuç insan. Buradan söyleyeyim, biz size benzemeyiiz. Ey kötülüklerin benzersiz sahibi, biz kutsal saydığımız ailelerimizi seçim meydanlarına katmayacağız. 

Biz ahlakı teslim ediyoruz, vicdanı temsil ediyoruz. Bugün yüzbinlerce insana izletip aileleri hedef yapmayız. Biz geleneğe göre ailenin kutsal olduğunu biliriz, öyle yaklaşırız. Rakiplerimizin eşlerini çocuklarını hedef haline getirmeyiz, miting alanında bu görüntüleri sergilemeyiz. Bizde mertlik var. 

Hak, hukuk, adalet mücadelesinin simgesi 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu seçmeye hazır mıyız? İşte bu güzel dönem sayın Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde bu güçlü ittifak bir devri kapatacak. Bir avuç insanın torpilli yaşamı bitecek, millet huzura erecek. 15 Mayıs'tan itibaren Türkiye güçlü ülke olma yolunda büyük adımlar atacak. 

İstanbul'da bugün vatandaşlarımız en güzel günlerini yaşıyor. Bugün 4 yıl önce bize duyulan halk desteğinin 10 puan önünde iki belediye başkanı da destek alır durumda. Bu kadar kösteğe rağmen bu kadar iş yapıyorsak, siz bize iktidarı verin 81 ili uçuracağız, ayağa kaldıracağız. 

İkinci tura bırakmayın. Bunlar her türlü zevali getirirler, işçiye de emekliye de memura da her türlü zararı verirler sonra da suçu bize atmaya kalkarlar. Bizim kaybolacak bir günümüz bile yok. Bu işi ilk turda bitirmek farzdır, farz. 

 İBB Başkanı İmamoğlu'nun ardından DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan eşiyle birlikte kürsüye geldi ve toplanan kalabalığa hitap etti. 

Ali Babacan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: "Bahara 8 kala; merhaba. Bugün sizlere Türkiye'nin 4 bir köşesinin, Anadolu'nun Trakya'nın sevgisini getirdik. Ülkemizin her yerinden yükselen demokrasi çığlığını İstanbul'a getirdik. 

Sağcı solcu demeden, sünni alevi demeden hep beraber daha fazla Demokrasi diyecek miyiz? 

Siz bu ülkenin ekonomisini en iyi bilenlersiniz, yolsuzluğu da pahalılığı da en iyi hissedenlersiniz. 2010'da tek haneli enflasyonla ab standartlarına ulaştırmak için yaptığımız reformlarla yapmıştık bunu. Şimdi ülkeyi getirdikleri hale bakın.

Size 200 liranın hikayesini anlatmak istiyorum. 200 lira 2009 yılında tedavüle çıktı, 134 dolar ediyordu. Bugün ne kadar ediyor? 10 dolar bile etmiyor! Herkesin cebindeki 200 liradaki 124 doları kim çaldı? 

Devlet kadroları 1 kişinin oyuncağı oldu. Endişeye mahal yok, Türkiye'yi hızla düzlüğe kavuşturacağız. 2002'de başarmıştık, şimdi çok çok daha iyisini yapacağız. 1 ayda kurumları ayağa kaldıracağız, 6 ayda kriz iklimini sona erdireceğiz. 

14 Mayıs'ta baharı annelerimize hediye edelim."

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın ardından kürsüye Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal eşiyle birlikte kürsüye çıktı. Uysal'ın konuşmasından satır başları şöyle: 

"Çağlar açmış çağlar kapatmış İstanbul, bir dönemi kapatmaya yeni bir dönemi açmaya var mıyız? 

Bir tarihi kavşağa doğru ilerliyoruz. 14 Mayıs milletin yeniden kaderine hakim olacağı bir gün olacak. Türkiye'yi kendilerini vazgeçilmez zannedenlere, varlıklarını kadere dönüşmek için Türkiye'yi risklere mahkum edenlere, ülkenin kaynaklarını bir avuç insana sunanlara karşı yeter diyeceğiz.

Cumhuriyetimizin 100 yılını bile anlamlandıramıyoruz. Ruhen inanmıyorlar. Bunlar da devleti ele geçirdiler zannediyorlar ya demokrasi mafiş diyorlar. Şimdi birileri çıkmış diyor ki 14 Mayıs bir darbe girişimidir. Bir içişleri bakanımız var çıkmış aynen böyle diyor. Darbeyse sizin vazifeniz darbeyi önlemek, seçimleri iptal mi edeceksiniz?

Bunların düşünceleri ortaya döküldü. Demokrasiye, hukuka dair, kalkınmaya dair hiçbir hayalleri yok. 21 yılın sonunda Erdoğan beyannamesini açıkladı, ne vaatediyor? Kendisiyle beraber kurumsal hale gelmiş mülakatı kaldıracağını söylüyor, bozduğu ekonomiyi 2002 şartlarına getirmeyi vaat ediyor, imar aflarını yasaklamayı tahaahüt ediyor, söz bitmiş yalanları da bitmiş."

DP Genel Başkanı Uysal'ın ardından kürsüye Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu eşi Sare Davutoğlu ile birlikte çıktı. Davutoğlu kalabalığı selamlamasının ardından kalabalığa konuştu. Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle: 

"Çağ açıp çağ kapattı, Atatürk'ün İstiklal meşalesini yaktığı aziz İstanbul. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. İstanbul anlayana bir hocadır, bugün İstanbullular bir milli irade dersi veriyor. Seçimlere siyasi bir darbe diyen bakana, toplumu milleti bölerek kardeşi kardeşe düşman kılan söylem kullanana milli irade dersi veriyor İstanbul. 

Hıdırellez berekettir, hıdırellet kardeşçe yaşamanın adıdır. Biz insanı toprakla, suyla, havayla, insanı insanla barıştırmaya kardeş kılmaya geliyoruz. 14 Mayıs siyasetin Hıdırellez'i olacak.

Toprağa bereket diye bakan, aslını toprakta görenlerle toprağı rant görenler arasında mücadele var. Sadece geçen sene 1 milyon büyük baş 1.3 milyon küçük baş hayvanımızı kaybettik. Siz niye 350 liraya kıyma yiyorsunuz biliyor musunuz? Çünkü hayvancılığı öldürdüler. 

Bir eski başbakan bu günlerde çok konuşuyor, bir ara susmuştu. 14 Mayıs'ta bu ülkeyi yabancı istilacılara bırakmayacağız diyor. Siz onlara 2 kere ders vermiştiniz değil mi? İzmirliler de ona ders verdiler. Başbakanlık makamını gasp eden bir adam bizi yabancı istilacılarla bir tutuyor, haddini bil.

Bunlar tüketici ile üreticiyi düşman etti. Biz TOGG diyoruz onlar soğan diyorlar dedi. Tam bir zihniyet fukarası. Biz hem siha hem iha hem togg hem soğan. Hiçbir zaman savunma sanayisini soğanın karşısına koymadık, bunlar koyarlar. 

Size söz veriyoruz; iktidarımızda gıda enflasyonu altında bir cümle olmayacak. Yiğidi bir kuru soğana muhtaç edenler gidecek, anadolu yiğitleri geri gelecek. 

Sofrasında ejder meyvesiyle beslenenler gidecek, Türkiye'yi kendine yeter ülke yapanlar geri gelecek. 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun ardından kürsüye son olarak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çıktı. Torunu Pars ile beraber kürsüye gelen Akşener'i kalabalık büyük ilgiyle karşıladı. Akşener'in açıklamalardan önemli noktalar şöyle:

"Öyle başbakan demekle olmaz, oylarınızı istiyorum. Bir Kemal'e, Bir Meral'e...  Bu meydanı doldurduğunuz için, o kadar konuşmacıyı ayrılmadan dinlediğiniz için hakkınızı helal edin. 

Oldukça kısa bir konuşma yapacağım. 14 Mayıs elbette burası gösteriyor ki Millet İttifakı'nın adayı Kılıçdaroğlu'nun 13. Cumhurbaşkanı olarak seçildiği Çankaya Köşkü'ne götürdüğümüz bir akşam olacak. 

Birleşe birleşe kazanıyoruz, ortada bir sorunumuz yok. Her CHP'li aileden sadece 1 oy istiyorum. Ama biz bütün İYİ Partililer çok çalışıp bütün oylarımızı Cumhurbaşkanlığı için Kılıçdaroğlu için şak diye basacağız.

30 yıldır siyaset yapıyorum; 50 yıllık bir hafızam var. Bu kadar rezil bir seçime ilk defa gidiyoruz. Tehditlerin hakaretlerin havada uçuştuğu bir dil. Türk milletine darbeci diyen bir dil. Bütün psikiyatrları tedavi için davet ediyorum. Cezai ehliyetleri kalmadı, en tepesinden bakanlık makamına oturanlara kadar.

Fatih'in İstanbul'u, Atatürk'ün İstanbul'u, Mavi Gözlü Bozkurt'umuzun İstanbul'u. Atatürk'ü hiç sevmiyorlar, Cumhuriyetten nefret ediyorlar. Sizden istirhamım şudur; 14 Mayıs günü, cebinizden giden paraların devam etmesini istiyorsanız... Harama el uzatmayan, hakkında dedikodu çıkmamış, dürüstlüğüne hepimizin kefil olduğu Kılıçdaroğlu'nu seçeceksiniz. 

Niye torunla çıktım? Pars Akşener partimizin kuruluşuyla büyüyen bir çocuk. Bana yapılanların misli ona yapıldı. Onu tanımanızı istedim. Onun gibi çocuklar için sandığı koruyacağız bu hırsızlık düzenini ortadan kaldıracağız. 

Millet İttifakı’nın Maltepe Buluşması’nda son olarak kürsüye cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı. "13. Cumhurbaşkanı" olarak anons edilen Kemal Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte çıktığı kürsüde vatandaşları selamladı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle: 

Değişime hazır mısınız? Türkiye'ye demokrasiyi getirmeye hazır mısınız? Bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye'yi inşa etmeye hazır mısınız? Bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Hiçbir yoksul elektriği suyu doğal gazı kesilmeyecek. Bu ülkeyi cennet gibi yapacağız ve birlikte huzur içinde yaşayacağız.

85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım. Hakkıyla hukukuyla ve adalet içinde hizmet etmeye söz veriyorum. Huzura kavuşturmamız lazım. Çok kamplaştırdılar. İnsanların inançlarını sorgular hale getirdiler. Türkiye'yi buradan çekip çıkaracağız. Yaklaşık 800 bini aşkın genç İstanbul'da ilk kez oy kullanacak. Sizler otokratik yönetimi demokrasiyle değiştireceksiniz. Bu onur size yeter. 

Bu ülkeye baharı, huzur getireceğim. Herkesi kucaklayacağız. Hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz. KHK'lılara bahar gelecek. Biz beraber ve birlikte Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. En büyük gücümüz sizsiniz. Kendinize güvenin. 

Bu meydana Adalet Mitinginden sonra da gelmiştim. Hepimiz adalete susadık, adalet istiyoruz. Adalet sadece mahkeme salondalarında gerçekleşmiş. Bir çocuğumuz eğer yatağa aç giriyorsa bu ülkede adalet yok demektir. 

Benim saray merakım yok, 6 liderin de yok. Ben sizler gibi yaşıyorum, bundan da gurur duyuyorum. Saray'a gitmeyeceğiz, yerimiz değerli Mustafa Kemal'in Çankaya'sı olacak.

Bir söz verdim en geç 2 yıl içinde Suriyeli kardeşlerimi, Afgan kardeşlerimi ülkelerine uğurlayacağım. 

Çıraklık mağdurları, çalıştınız, kazandınız priminizi yatırmadılar, onu da çözeceğiz.

Yüz binlerin sözünü dinledik, söz aldık. 

418 milyar doları götürdüler, onların tamamını kuruşu kuruşuna getireceğim ve bu halka vereceğim. Kul hakkı yemem ve yedirmem. Bakın onlar için diyor mu "Kul hakkı yemeyeceğiz" diye, söyleyemezler.

Beni istemeyen iki grup var. Birincisi 5'li çete, beni istemeyen ikinci bir grup da uyuşturucu baronları. Söz veriyorum hepsinin kökünü kazıyacağım. Bu ülkeyi beraber aydınlığa çıkaracağız. 

Son söz Ekrem Başkanımızın mitingleri bitirirken kullandığı güzel söz; Her şey çok güzel olacak!

Bütün sorunları biliyorum, hepsini çözmeye ahdettim emin olun. Kim bu topraklarda yaşıyorsa hepsinin sorununu çözeceğiz, hiç merak etmeyin. Benden de size söz 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Herkesi kucaklayacağım, hiç merak etmeyin. 

Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından liderler ve belediye başkanları hep birlikte kürsüye çıkarak vatandaşları selamladı.