Migros İcra Kurulu Başkanından Gülabi Aksoy açıklaması: Gülabi ağabey sembol oldu, dönmesini isteriz

Migros deposunda çalışan ve daha iyi bir ücret için mücadele etmeleri nedeniyle işten çıkarılan Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-Sen) üyesi işçilerinin Tuncay Özilhan'ın villasının önünde gözaltına alınmalarının yankıları sürerken, dün akşam işçiler ile taşeron firma arasında uzlaşma sağlandığı duyuruldu.

Migros İcra Kurulu Başkanı Özgür Tort, söz konusu gelişme üzerine bugün Habertürk TV Ekonomi Müdürü Ebru Baki ve Haberturk.com Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Barlas'ın sorularını yanıtladı.

Tort, burada yaptığı açıklamada Esenyurt dağıtım merkezindeki işçi eylemlerinin prim sistemiyle çözüldüğünü aktardı. Ayrıca çalışanlara geri dönme çağrısı yaptıklarını belirterek "180 kişiden 70 kişi döndü. Beklentim diğerlerinin de dönmesi'' diye konuştu.

Tort, işçilerin Migros'un patronlarından Tuncay Özilhan'ın villası önünde eylem yapmasının ardından gözaltına alındığı sırasında polis aracının içindeki kelepçeli fotoğrafıyla sembol haline gelen Gülabi Aksoy'a 'ağabey' diye hitap ederek şunları söyledi:

'ERTESİ GÜN İŞE DÖNÜŞ ÇAĞRISI YAPILDI'
"Tüm çalışanların dönmesini isteriz. Gülabi ağabey de sembol oldu, dönmesini isteriz tabii. Bizim personelimiz bizim çatımızda çalışan arkadaşlarımız. İş akdinin feshi ertesi günü işe dönüş çağrısı yapıldı."

'ÜCRET ARTIŞI YÜZDE 54'TÜR'
Tort, primlerle birlikte çalışanların gelir artışının yüzde 8 olduğuna ilişkin sosyal medyada yayılan haberlere ilişkin olarak "Bir kaç defa açıklamalarımızda beyan ettik. Yüzde 8 nerden çıktı bilmiyoruz. Rakamlar ortada prim sistemi dediğimiz toplam gelir artışı yüzde 54 olarak yapıldı. Migros 50 senedir sendikalı çalışan bir şirket. Her türlü konuda eleştiriye alışık olmamız lazım. Eksik bilgi, taraflı bilgi yanlı bilgi paylaşıldı sosyal medyada" dedi.

'PERSONEL GİDERLERİMİZİN ORANI YÜZDE 10-11 SEVİYESİNDE'
Özgür Tort, çözüme giden süreci şöyle ifade etti:

"Bizim sektörümüz insan yoğun bir sektör. Bizim personel giderlerimizin oranı yüzde 10-11 seviyesinde. Bu rasyo neyle kıyasladığımıza bağlı. Türkiye içerisindeki tüm rekabetle kıyaslarsak yüksek bir oran. Ama dünya standartlarıyla kıyasladığımızda makul bir seviyede.

Bu rakamı iyileştirmek özü verimliliktir. O verimlilik üzerine gidilmesi lazım. Zaten buradaki ana siteminde özünde yatan çok basit bir prim sistemi var. Bu prim sisteminde çözüme gitmemizi de sağlayan bu oldu açıkçası. Prim sisteminin özü çalışanın işine devamını sağlamak ve bir de bir zaman işine geldiğinde icradan sorumlu olduğu konuda asgari bir işinin icrasını yerine getirmektir

Prim sistemi çok matah bir sistem olduğunu söylemiyorum. Prim sistemi tamamen düzenli ve verimli çalışmayı sağlayan bir kurgu.

'PRİM SİSTEMİNİ DAHA SADELEŞTİREN BİR YÖNTEMLE ÇÖZÜMÜ SAĞLADIK'
Uzlaşma noktasında özü bu zaten ücretlerle ilgili daha farklı bir şey yapılamayacağını arkadaşlarımıza defaten anlattık. Çünkü ücretle ilgili her şey dengeler çerçevesinde yapılmıştı zaten. Prim sistemini daha sadeleştiren, daha basitleştiren, bir parça daha iyileştiren bir yönteme getirerek çözümü sağladık. Kriterleri daha basit hale geldi. Daha anlaşılabilir daha anlatılabilir. Basit olan sistem daha basit hale geldi."