MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den sığınmacılar çıkışı: Bayramda ülkelerine dönen sığınmacılar geri alınmasın, asayişi bozanlar sınır dışı edilsin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Bahçeli açıklamasında yüksek gelen enflasyona değindi. "Enflasyon her ülkenin ortak sorunudur, salgın ve savaşla derinleşti." dedi. Bahçeli, siyasette sığınmacılar tartışmasına da değindi. "Türkiye mazlumun yanındadır ama bayramda giden geri gelmesin. Asayişi bozanlar sınır dışı edilsin" açıklamasında bulundu. MHP Lideri ayrıca, üçüncü ittifak mesajı da verdi. "Şaibeli masa çatladı" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık olağan grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Açlıktan bir deri bir kemik kalmış bir kız çocuğu barındığı kampına giderken takatsizlikten yere yığılmış, onu takip eden bir akbabada hemen arkasından ölüm anını beklemeye koyulmuştu. Muhtemelen her insanın hayatında gördüğü bu hazin fotoğraf çekilirken Birleşmiş Milletler Yardım Heyeti yaklaşık 1 km mesafede bulunuyordu. Fotoğrafı çeken şahıs, müdahalede bulunamamış, işini bitirdikten sonra olayın geçtiği muhitten ayrılmıştı.

Hayatı pamuk ipliğine bağlı o kızı gören Türk evladı, akbabanın başını ezer ya da kovalar, sonrada bu çocuğu aldığı gibi yedirir, giydirir, yardım severliğini gösterirdi. İç savaşlar, terör saldırıları, etnik rekabetler, sömürge oyunları, sipariş kutuplaşmalar, sertlik dozajı yüksek mücadeleler yüz milyonlarca insanın mahvına hizmet etmektedir.

Dünya nüfusunun beşte birinin kazancı küresel gelirin yalnızca yüzde 2'si seviyesindedir. Buna karşılık en zengin yüzde 20'nin kazancı küresel gelirin yüzde 75'ine denk gelmektedir. Sürekli büyümenin sonlu bir gezenin ekolojik limitlerine çarpmadan nasıl ve ne zamana kadar devam edebileceği ciddi bir şekilde sorgulanmaya başlanmıştır. 1972 yılında Roma kulübünün hazırladığı rapor batı için değil Türk ve İslam coğrafyalarına pranga vurulması için kaleme alınmıştı. Parisli, Berlinli, Londralı söz konusu olunca ekonomik insanın doyum noktası imal eden küresel doymaz, sırayı Türk ve Müslüman alınca azalan marjinal fayda teorisini barikat olarak karşımıza dikmişlerdi.

EKONOMİYE ÇÖZÜM: İNANÇ GÜCÜ, YARDIMLAŞMA, DAYANIŞMA

Adaletsizliğin hüküm sürdüğü küresel siyaset ve ekonomik tablonun yegane tablosu bize göre malumdur. Dünyada 4 kişiden birisi günde 3 dolardan az paraya yaşamaya mahkumdur. 10 kişiden birisi temiz içme suyuna ulaşmaktan mahrumdur. Bu sarsıcı verilerin daha da derinleşip yoğunluk kazandığı üzücü bir gerçek olarak karşımızdadır. Korkunç adaletsizlikleri, can çekişen insani değer ve birikimi ele almak iman sahibi herkesin hassasiyeti olmalıdır. Su bulunamayan, ekmek alamayan insanların yürek burkan dramları kimsenin yüzünü dönemeyeceği bir skandalın teşhiridir. İnsan olmanın feraseti gariplere, muhtaçlara, çaresiz ve ümitsizlik içinde çırpınanlara uzatılacak ellerde gizlidir. Ne kadar paylaşırsak o kadar tok oluruz.

Bizim vicdan medeniyetimiz, gönül memleketimiz hiç kimsenin deri rengine, etnik kökenine, dilinin kaynağına, millet ve milletinin kaynağına bakmamış, böylesi bir ayrımı da mesele yapmamıştır.

Küresel enflasyonun tırmanışı her ülkenin ortak sancısıdır. Bu sorunun nasıl ve hangi damardan patlayarak ortaya çıktığı bellidir. Fiyat artışlar, ekonomik sıkıntılar, hayat pahalılığı bugünkü dünya manzarasında tüm ülkeleri meşgul eden salgın ve Ukrayna kriziyle daha da karmaşıklaşan bir vakadır. İnancımızın gücüyle, dayanışma ve yardımlaşmanın bereketi ile içine giren dar geçitlerden çıkılacak ferah ve selamet dolu günlere inşallah ulaşılacaktır. Türkiye'yi taşa tutmaya çabalayan karanlık muhalefet anlayışının kaybetmesi mukadderdir. İman ışığı olmadan gözün görmeyeceğinin farkındayız. Bu mübarek günlerde Rabbimden niyazım kötülere fırsat vermemesidir. Sorunları inanç ve irade birliğiyle aşacağız.

İSRAİL'E KINAMA

İsrail güvenlik güçlerinin her Ramazan'da olduğu gibi Filistinli kardeşlerimize orantısız güç kullanmasını, Mescid-i Aksa'ya saldırmasını kınıyorum. Mescid-i Aksa'nın statüsüne saldırmak ateşle oynamaktır. Sadece bölgesel değil küresel bir felakete çağrıdır. Hayatını kaybeden Filistinli masumlara Allah'tan rahmet yaralılara da acil şifalar diliyorum.

TÜRKİYE'NİN BEKASI SINIR AŞAN DÜZENSİZ GÖÇLERİN AKIBETİYLE YAKINDAN VE TERS ORANTILIDIR

Ülkelerindeki savaş, açlık, hastalık ve istikrarsızlıktan dolayı yerinden yurdundan kopup Avrupa'ya geçmeye çalışan binlerce geçmen boğularak balıklara yem olmaktadır. Bazı düşünürlere göre yaşadığımız çağ merhamet çağı olarak tefrik edilmişse de görünen gösterilmek istenenden çok farklıdır. Evinden barkından kopup başka coğrafyalarda gelecek arayan göçmen sayısı 300 milyona yaklaşmıştır. Beşeriyet çok ciddi bir sorunla yüz yüze kalmıştır. bize göre Türkiye'nin bekası sınır aşan düzensiz göçlerin akıbetiyle yakından ve ters orantıyla bağlantılıdır. Bu sorunun el birliğiyle, hepsinden önemlisi akılcı, adilhane, insani stratejilerle köklü bir şekilde çözmek milli bir sorumluluk olarak değerlendirilmelidir. Bu tavır asil bir tavırdır.

Tarihi, kültürel ve inanç temelinde sığınmacıların geçici koruma statüsüyle buyur edilip güvence altına alınması insani bir muameledir. Türk milleti her zaman mazlumların yanındadır. Türk demek mazluma sığınak, zalime hezimet, hakka teslimiyet, halka riayet demektir. Türk olmak haksızlığa direnen cesaret demektir. Türkiye medeniliği ile övünen tüm ülkelere ibret ve insaf dersi vermiştir. Ekmeğimizin azlığına çokluğuna bakılmadan soframız açılmıştır. Türk milleti medeniyetler ve millet gökyüzünde şan almıştır. Çekemeyen kendi işine baksın. Tarihi mirasımız hangi istikameti gösteriyorsa oraya doğru yol alırız.

DÜZENSİZ GÖÇ, ADI KONULMAMIŞ BİR İSTİLADIR
Dün, bugün ve gelecek mizanında stratejik akılla analiz etmek, tedbir geliştirmek zorundayız. Demografik istikbalimizi düşünmek zorundayız. Gecikemeyiz, geride kalamayız, atalete düşemeyiz, ağırdan alamayız. Bizden sonraki nesillere kuşku duyacakları, zora girecekleri, çok bilinmeyenli denklemlerle kilitlenmiş bir vatan coğrafyası asla bırakamayız. Allah şahit ve kerimdir Türklük ne bugün ne de gelecekte öz yurdunda garip olmayacaktır. Biz bu alçakların oyununu bozacağız, alayını birden hüsrana uğratacağız. Biz düzensiz göç ve sığınmacı konusunu ortak bir iradeyle Türk milletinin gündeminden çıkarmakla mesulüz.

Suriyeli sığınmacıları bahane eden bazı provokatörlerin devrede olduğu net olarak görülmektedir. En küçük bir anlaşmazlığın büyütülmesi hedeflenmektedir. Oyun, sinsidir, tehlike kol gezmektedir. Hepinizin bilhassa dikkatini çekiyorum; cepheleşmelerin açtığı öfke çukurları feci sonuçlara kapı aralayacaklardır. İstanbul Bağcılar'da bir densizin, bir serserinin sokak ortasında sandalye koyarak oturması dahi gerginliği tırmandırmış, günlerce ülke gündemini meşgul etmiştir. Türkiye'de geçici koruma statüsünde bulunuyorken huzuru kimler bozuyorsa derhal, gözünün yaşına bakılmadan sınır dışı edilmelidir. Türkiye onun bunun oyuncağı olamayacaktır. Bugüne kadar hükümet bu konuda tavizsiz bir duruş sergilemiş, tedbirleri almıştır. Yalın gerçek budur, altını çözerek söylemek isterim kim MHP göçler konusunda en hazırlıklı partidir. Bizi eleştiren kim varsa ya cahil ya da gelişmeleri takip özrü çeken zavallılardır.

Biz hamd olsun her şeye hazırız. Bu müptezeller tükenmişlik sendromuna yakalanmışlardır. MHP'nin düzensiz göç konusunda bakışı ve politikası açıktır.

Düzensiz göç adı konmamış bir istiladır, mutlak surette önüne geçilmeli, yakalananlar gönderilmelidir. Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden ayrılık ve kopuşlarına neden olan ağır şartlar ortadan kalkınca geldikleri gibi uğurlamak bizim asıl hedefimizdir. Misafirliğin süresi kısıtlıdır. Her insanın kendi yurdunda, emniyetli ve esenlik içinde yaşamaya hakkı vardır. Önümüzdeki bayram günlerinde ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların geri dönmelerine gerek yoktur.

Son halini gören herkes aynı yorumu yaptı Narin Güran cinayetinde 3 kişi daha evdeymiş Dikkat! Meteorolojiden kritik uyarı geldi Kayıp iki sevgili ölü bulundu Uras, Bahçeli görüşmesine aracılık eden ismi verdi Asgari ücret için bir öneri de Ebru Polat'tan...