Mevsimsel virüs salgını yeniden sahnede; kovid paniği ile çocuk acillere koşturuyorlar ancak geneli yeniden nükseden İnfluenza
Pandemi önlemlerinin gevşemesiyle beraber yeniden sahneye çıkan Kovid dışı virüs enfeksiyonları, bu yıl en çok çocuğu olan ailelerde panik yarattı. Çoğu zaman Kovid korkusu ile soluğu acillerde alan ebeveynler, tedavi verildikten sonra evde ateş düşmedi diye tekrar tekrar acile başvurunca, çocuk acil kliniklerinde yığılmalar başladı.
İnfluenza, RSV, Rinovirüs gibi Kovid dışındaki diğer virüs enfeksiyonlarının iki yıl sonra yeniden mevsimsel salgınlara yol açmasıyla, çocuk acillere başvurularda patlama yaşanıyor. Çoğu aile, kovid paniği ile soluğu acillerde alıyor, doktor tedavisini düzenleyip evine gönderdikten sonra ateşi düşmediği için bazen aynı gün içinde iki üç kez acile tekrar başvuruyor. Bazı hastanelerin çocuk acillerine günlük 2 bine yakın başvuru olduğuna dikkat çeken uzmanlar, doktor tedavisi düzenledikten sonra 48 saat içinde ateşi düşmedi diye çocuğu tekrar acile getirmenin gereksiz olduğunu, ateşin ailelerde panik yaratmaması gerektiğini vurguluyor.
Pandemi önlemlerinin gevşemesiyle beraber yeniden sahneye çıkan Kovid dışı virüs enfeksiyonları, bu yıl en çok çocuğu olan ailelerde panik yarattı. Çoğu zaman Kovid korkusu ile soluğu acillerde alan ebeveynler, tedavi verildikten sonra evde ateş düşmedi diye tekrar tekrar acile başvurunca, çocuk acil kliniklerinde yığılmalar başladı. Türkiye'nin en büyük pandemi merkezlerinden biri olan Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Acil ve Çocuk Sağlığı Hastalıkları Klinik Şefi Prof. Dr. Şirin Güven, çocuklarda Kovid'e bağlı hastaneye yatışların bu yıl çok yüksek olmadığına işaret ederek, diğer virüs enfeksiyonlarının daha çok görüldüğünü söyledi.
AİLELERDEKİ "YÜKSEK ATEŞ KAYGISI" BROŞÜR HAZIRLATTI
Acillere başvurularda en çok aynı gün içinde iki üç kez gelenlerin dikkat çektiğini söyleyen Prof. Dr. Güven, sırf bu yüksek ateş paniği nedeniyle, kendi kliniklerine başvuran aileler için özel olarak broşür hazırladıklarını söyledi. Düven, "Çocuk, doktor tarafından muayene edilip ateş düşürücü tedavisi ile eve gönderiliyor. Ama ateşi düşmedi diye aynı gün içinde iki üç kez hastaneye tekrar getiriliyor. Çocuğun durumunda ekstra kötüleşme olmadıkça tekrar acile gidilmesine gerek yok. Virüs enfeksiyonlarında zaten semptomatik tedaviler dışında bir şey uygulanmaz. Aileler endişe etmeden çocukların ateşini ılık duş, ateş düşürücü gibi önlemlerle evde takip etmeli." dedi.
"GÜNLÜK ACİL BAŞVURUSU 1500'ÜN ÜZERİNDE"
Bu yıl mevsiminden biraz daha erken olarak ağustos ayından itibaren RSV, bronşiyolit enfeksiyonlarının görülmeye başlandığına işaret eden Prof. Dr. Güven, "Kovid öncesi dönemdeki gibi bu mevsimde de influenza, parainfluenza, krup, adenovirüs enfeksiyonlarını daha çok görmeye başladık. Adenovirüs, gözlerde kızarıklık, akıntı, boğazda ağrı ve ishal ile beraber seyrediyor genelde. Tüm viral enfeksiyonlarda biz bu mevsimlerde artış görüyorduk zaten. Kış ve sonbahar döneminde viral enfeksiyonlar artar ve doğaldır. Ama bu yıl, ailelerdeki Kovid paniği de duruma eşlik edince, en hafif ateşte, en hafif viral enfeksiyonda bile acil başvuruları arttı. Günlük acil sayılarımız 1500'leri geçiyor. Asıl sorun, aynı gün içerisinde aynı hastanın 2-3 kez başvurması. Aileler hekime muayene olduktan sonra evde herhangi başka bir bulgu gelişmedikçe, çocuğun durumu ağırlaşmadıkça, tekrar tekrar acile gelerek hem kuyrukları artırıyorlar hem de diğer hastalarla yeniden temas durumuna giriyorlar. Bizler de gerçekten ciddi, acilde müdahale gerektiren çocuklara zaman ayıramıyoruz artık" diye konuştu.
"BU YIL HASTANEYE YATIŞLAR DAHA ÇOK DİĞER VİRÜS ENFEKSİYONLARI NEDENİYLE"
Geçen yıl daha çok Kovid hastası gördüklerini, sıkı önlemler sayesinde diğer viral enfeksiyonların neredeyse hiç görülmediğini vurgulayan Prof. Dr. Güven, "Bu yıl tedbirleri elden bıraktığımız için servislerde daha çok influenza, RSV vakaları görüyoruz. Bunlar nadiren Kovid'le birlikte de olabiliyor. Artık daha çok diğer virüs enfeksiyonları nedeniyle hastaneye yatışlarımız oluyor. Yatan hastalarda ise daha çok influenza izole ediyoruz. İnfluenza A, bazen influenza B, daha çok parainfluenza virüsleri. Bu virüsler çocukluk çağında tüm yaşları etkiliyor ama altta yatan kronik hastalığı olanlar, 1 yaş altı bebekler, erken doğan bebekler ve obez çocuklarda, aynı Kovid'de olduğu gibi, daha ağır seyredebiliyor" şeklinde konuştu.
"OCAK AYINDA SAYILAR DAHA DA ARTABİLİR"
Prof. Dr. Şirin Güven, Omicron varyantının çok hızlı bulaştığını, Kovid gerçeğini asla unutmamamız gerektiğini söyleyerek evde ateşli bir birey olduğu taktirde hemen izolasyon tedbirlerinin alınması gerektiğini söyledi. Güven, şunları kaydetti:
"Bu hastaların ateşi devam ediyorsa, ateşle birlikte öksürük artıyorsa tabii ki hekime başvurulmalı. Ama hekime başvurup tedavisi düzenlendikten sonra, 24-48 saat içinde ateş düşmedi diye tekrar tekrar acillere gelmeye gerek yok. Çocukların Kovid ağırlık derecesi çok azaldı bu yıl. Örneğin Mis-C vakalarını çok az görüyoruz. Ama diğer viral hastaların yükü çok daha fazla şu anda. Ocak ayında daha da artabilir viral enfeksiyon sayıları. Bu yüzden aileler özellikle ateşli çocuklarını kesinlikle okula göndermemeli, çocuğun semptomu varsa da aile içinde gerekli önlemler alınmalı."
"OKULA GİDEN ÇOCUK MASKE TAKMALI, EZBERE VİTAMİN KULLANILMAMALI"
Okula giden çocukların mutlaka maske takması gerektiği uyarısında da bulunan Prof. Dr. Güven, uyarılarını şöyle sürdürdü:
"Özellikle adolesanlar (ergenler) bu dönemde kalabalık ortamlarda çok bulunmamalı. Çünkü Kovid ağırlığının azalmasıyla ve aşının da verdiği rahatlıkla, rehavet gözlemliyorum ailelerde ve toplumda. Önlemleri uygulamaya devam etmek zorundayız. Evde ateşli çocuğa destek tedavisi uygulanabilir ama antibiyotik verilsin diye hekimlerle kavgaya girmeye gerek yok. Çünkü antibiyotik, ateşi düşürmüyor. Ateş düşürücü vererek, bol sıvı ile ve iyi besleyerek, bazen ılık banyo ile ateş kontrol altına alınmalı. Yüksek dozda vitaminler, özellikle D vitamini çok gündemde, bu konuda endişelerimiz var. Yüksek dozda C veya D vitamini, hekim kontrolü olmadan kesinlikle verilmemesi gerekiyor. Eksikliği durumunda verilmeli bu tip destek tedavileri."