Meslektaşları, öldürülen gazetecileri unutmadı
Diyarakır'da öldürülen gazeteciler meslektaşları tarafından anıldı.
Diyarbakır'da 1992 yılında işyerine giderken evinin önünde öldürülen Özgür Gündem Gazetesi muhabiri Hafız Akdemir ile bölgede öldürülen diğer gazeteciler meslektaşları tarafından anıldı.
Diyarbakır'da 8 Haziran 1992 tarihinde merkez Sur İlçesi Melikahmet Caddesi üzerindeki Palu Cami karşısında bulunan evinden işyerine giderken öldürülen Özgür Gündem Gazetesi muhabiri Hafız Akdemir'in şahsında, Musa Anter, Cengiz Altun, Burhan Karadeniz, Yahya Orhan, Haşim Yaşa, Orhan Karaağar, Ferhat Tepe, İzzet Kezer, Halit Güngen, Çetin Abayay, Hüseyin Deniz, Hatip Kapçak, Namık Tarancı, Kemal Kılıç, Seyfettin Tepe, Nazım Babaoğlu, meslektaşları tarafından anıldı. Hafız Akdemir'in öldürüldüğü ve isminin verildiği sokakta düzenlenen anmaya Özgür Gazeteciler Derneği Başkanı Ertuş Bozkurt ile gazetecilerin yanı sıra Akdemir'in yakınları da katıldı. Melikahmet Caddesi üzerinden Akdemir'in öldürüldüğü sokağa kadar 'Unutmadık' yazılı pankartı taşıyarak yürüyen gazeteciler sokağa karanfil bıraktı.
TÜRKİYE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE 149'NCU SIRADA
Anmada, Hafız Akdemir'in yeğeni olan gazeteci Veysi Polat, 1990'lı yıllarda gazeteciliğin bölgedeki diğer adının 'Ateşten gömlek giymek' olduğunu ifade ederek şöyle dedi:
"Hafız Akdemir de tıpkı bu coğrafyada kurşunlanan Musa Anter gibi, Cengiz Altun, Burhan Karadeniz, Yahya Orhan, Haşim Yaşa, Orhan Karaağar, Ferhat Tepe, İzzet Kezer ve ismini sayamadığım diğer meslektaşları gibi görevi görülmeyeni, duyulmayanı, gizleneni kalemiyle ortaya çıkarmaktı. Ama olmadı. O da tıpkı diğer meslektaşları gibi kurşunlandı, kalemi kırıldı. Bugün amcamız, dayımız, en büyüğümüz olmaktan çıktı, diğer katledilen meslektaşları gibi halkının evladı oldu. Çiller ve ekibinin nezdinde o dönem bu tip haberleri yapanlar gazeteci değildi. 2000'li yılların ilk çeyreğindeyiz. Ne değişti? Bugün seçimden tek başına iktidar çıkamayan AKP döneminde de meslektaşlarımız kurşunlanmadı mı? Sonuç, failler bulunamadı! Eskisi gibi seçme gazeteciler öldürülmüyorlar ama cezaevinde tutsaklığa mahkum ediliyorlar. Aleyhine haber yapanı tehdit ediyorlar. 'KCK'lı', 'Paralelci', 'Ergenekoncu' diye fişliyorlar. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Uluslararası Basın Örgütü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi ve Avrupa Birliği'nin raporları ortada. Türkiye, 2015 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde yer alan 180 ülkeden 149'uncu sırada. Bu tablodan da anlaşılacağı üzere Türkiye'de basın özgür değil.Bu vesileyle Hafız Akdemir ve diğer basın şehitlerini saygıyla anıyoruz." (DHA)