Merkez Bankası'nın iki büyük hatası doları patlatacak. Ekonomist Evren Devrim Zelyut dolar ile ilgili korkuttu, Merkez Bankası'nın bu kararına tepki gösterdi

Yeniçağ gazetesi yazarı Evren Devrim Zelyut, Merkez Bankası'nın aldığı kararlar ve bir türlü yükselişi engellenemeyen dolar ile ilgili çok çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Merkez Bankası'nın dolar karşısında iki büyük hata yaptığını belirten Zelyut, bu hataları açıkladı ve doların 10 lirada tutulamayacağını açıkladı.

İşte Evren Devrim Zelyut'un yazısı

Merkezden doları koparacak ikinci hata!

Merkez Bankamız Saray'dan aldığı talimatla faizleri enflasyonun altına indirince dolar/TL'de ilk ateşi yakmıştı. Bunu gayet iyi biliyorsunuz. Şimdi ikinci ateşi de yaktı…

AKP ekonomi yönetimi o kadar başarısız ki şimdi bu ikinci hatayı nereden anlatmaya başlasam diye düşünüyorum. Çünkü Merkez'in bahsedeceğim ikinci hatası yine AKP'nin zorlaması nedeniyle oluştu.

Hepimizin bildiği bir gerçek var; toplumda AKP'liler bütçe kaynaklarını paylaşıyorlar. Bu, yandaş olup 2-3 maaş alarak ya da bir iş insanı olup devletten alınan ihaleler yolu ile oluyor. Aynı zamanda devlet mekanizmasının başında olan, en küçükten en büyüğe bütün yöneticiler büyük bir şatafat, debdebe içinde günlerini geçiriyorlar. Bunun somut göstergesi makam araçları sayısıdır, Saray'ın uçak sayısıdır, ilgili kurumların her yıl artan masraflarıdır. İşte konu da burada başlıyor; bu savurganlığı nasıl finanse edersiniz?

1-Vergiler yolu ile: AKP 2003-2020 yılları arasında 2,2 trilyon dolar vergi topladı. Bunun 301,7 milyar doları yatırımlara, 494,6 milyar doları faize gitti. Bütün bu işlerin sonunda ise kur 10 TL oldu. Peki birisi bana açıklayabilir mi? Faiz ve yatırım harici 1,4 trilyon dolar nerede? Maaş ve destekleme olarak memura, emekliye ve çiftçiye mi dağıtıldı? Ben şahsen öyle bir şey görmedim…

Vergiler ve özelleştirme gelirinin kalem kalem nereye harcandığının hesabının sorulması gereklidir. Sözün özü, vergi gelirleri havaya uçmuş…

2-Borçlanma: AKP'nin savurganlığı devam ettirmek için vergi gelirlerinin yetmediği yerde borç aldığını biliyoruz. 2003 yılında merkezi yönetim iç/dış borcu 283 milyar TL idi. Bu rakam 2018'de 1 trilyon TL'ye, başkanlığın geldiği o meşum tarihten sonra, an itibari ile 2,2 trilyon TL'yi aşmıştır. Peki 2,2 trilyon TL nereye gitmiştir?

3-Para basmak: Vergi gelirleri yetmiyor, borç alıyoruz yetmiyor, peki o büyük iştah hâlâ doymuyorsa ne olacak? Son çare Merkez Bankası matbaası mesaiye başlayacak.

Basılan paraların ne kadar olduğunu para tanımları ile takip ediyoruz. Bu tanımlardan en basit olanı M1'dir. M1 içinde dolaşıma çıkan banknot, demir para ve bankalarda bulunan vadesiz mevduatlar yer alır. M1 salgın öncesinde 2020 ocak ayında 730 milyar TL idi. 5 Kasım 2021'de ise 1,5 trilyon TL oldu. Peki aradaki fark kadar vatandaşa yardım edildi de, o nedenle mi bu para miktarı arttı? M0 olarak baktığımda, yani dolaşıma çıkan banknot ve madeni para farkı da yardım miktarından fazla. 70 milyar TL civarı… Hadi diyelim ki bastığın parayı vatandaşa verdin, peki söyleyin vergi geliri ve borçlar nereye gidiyor?

 Paranın hesabını sorma 2023 sonrasına kaldı ama ben bugünü ilgilendirecek kısmını söyleyeyim mi? Bir ekonomide büyümeden, yani mal ve hizmet üretiminden daha fazla para basarsanız, o işin sonunda enflasyon patlar. Enflasyon patlayınca Lira'nın alım gücü iyice düşer, vatandaş dolara kaçmaya devam eder, kuru 10 TL civarında da tutamazsınız.

Merkez faizleri düşürerek ilk hatayı yaptı kuru 10'a çekti… İkinci hatası da para basarak enflasyona giden süreci kuvvetlendirmek oldu, bu da dönüp kura vuracak…

Peki bu iki günahın bedelini bilin bakalım kim ödeyecek?

Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! Wanda Nara Siyah Tangasıyla Meydan Okudu! Şakir Paşa Ailesi'ndeki yatak sahneleri alev aldı! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem