Meltem Cumbul'un paylaşımı sosyal medyayı karıştırdı
Spor Toto Süper Lig’in 35. haftasında Trabzonspor, evinde Antalyaspor ile 2-2 berabere kaldı. Bu sonuçla bordo-mavililer 38 yıl aranın ardından ligin bitimine 3 hafta kala şampiyonluğunu ilan etti.
Fenerbahçe taraftarı olan oyuncu Meltem Cumbul'un "2021-22 yılı şampiyonu Fenerbahçe'yi kutluyorum." paylaşımı tartışmalara neden oldu.
Meltem Cumbul'un paylaşımı binlerce etkileşim alırken Trabzonspor taraftarının tepkisini çekti.
Fenerbahçe'den Trabzonspor'a pankart tepkisi
Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Erol Bilecik, "Bir spor kulübünün yapmış olduğu maçtan önce açılan pankartını 2010-11 sezonu şampiyonunun kendilerinin olduğu ve bunu da maalesef bir silahın namlusunun ucuna asarak göstermelerini hakikaten esefle kınıyorum" dedi.
Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Erol Bilecik, Trabzonspor-Fraport Tav Antalyaspor maçında açılan pankartla ilgili olarak Fenerbahçe TV'ye açıklamalarda bulundu. Pankart eylemini kınayan Bilecik, Türkiye Cumhuriyeti savcılarını da göreve çağırdı.
Erol Bilecik'in açıklamaları şu şekilde: "Esefle kınayacağımız bir akşam yaşıyoruz. Öncelikle bunu söylemek zorundayım. Bugün Türkiye spor tarihinde bir defa daha görmek istemediğimiz bir akşam yaşamış olduk. Bir spor kulübünün yapmış olduğu maçtan önce açılan pankartını 2010-11 sezonu şampiyonunun kendilerinin olduğu ve bunu da maalesef bir silahın namlusunun ucuna asarak göstermelerini hakikaten esefle kınıyorum. Bu ne bir insanlık hukukuna yakışır ne de onuruna yakışır. Böyle bir yapının bizim tarafımıza konması bütün Türkiye Cumhuriyeti insanının izlemesi kadar acı bir şey olamaz diye düşünüyorum. Bütün Türkiye izlemiştir, bütün insanlar bu tabloyu izlemiştir. Hak, hukuk, adaletin neredeyse hiçe sayıldığı, 3 Temmuz sürecini yani Kumpas Davasını reddetmekle FETÖ terör örgütünün adeta meşru bir şekilde görülmesinin sanki gerçekten normal sayılacağı bir tablo önümüze serilmiş vaziyette. Bunu insanların böyle anlamaması mümkün değil. Siz şayet 2010-11 sezonunun şampiyonluğunu gerçekten kendinize yakıştırıyor iseniz, bunun Fenerbahçe'nin olmasının mümkün olmadığını söylüyorsanız siz gerçekten FETÖ ağzıyla konuşuyorsunuz, FETÖ terör örgütünü meşru bir hale getiriyorsunuz demektir. Bu gerçekten Türkiye Cumhuriyeti'ne işlenebilecek en büyük suçlardan biridir. Yekun olarak baktığınız zaman Türk spor adaletine yapılabilecek en büyük ihanetlerden birini yapıyorsunuz demektir. Şu an yaşadığımız sezon 2021-22. Tescil edilmesi bile birçok kurum, birçok öngörü tarafından tartışılan bir sezon yaşıyoruz. Siz bu sezonda topunuzu oynarken, tescil edilmeli mi, edilmemeli mi sorusunun tam karşılığını bulamadığımız bir sezon içerisinde iken kalkıp 2010-11 sezonuyla... Gerçekten şunu Fenerbahçeli olarak söylüyorum ki, 'annemizin ak sütü kadar helal olan' bir şampiyonluğumuzun hakkında hak iddia etmeniz kadar saçma sapan, hiçbir hukuka dayanmayan, adaletin bütün organlarını sıkıntıya sokan bir şekilde bu konuyu gündeme getiriyorsanız zaten FETÖ'yü meşru etmek gibi bir çaba içerisine girmekten başka bir şey yapmıyorsunuz demektir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak buna çok üzülüyorum. Bir Fenerbahçeli olarak en büyük derdim bu oluyor. Bırakın herkes kendi işine gücüne baksın. Bizim için 2010-11 yılı her bakımdan, adaletin bütün organları tarafından zaten sonuna kadar bize verilmiş olan en büyük hakkımız. Nihayetinde alın terimiz. Bugün en büyük suç, alın terinin çalınabileceği bir suçtur. Bunların toplamına bakıldığı zaman hakikaten ilginç bir akşam yaşıyoruz. Esefle kınadığım bir akşam yaşıyoruz. Bir spor kulübünün maça çıkarken böyle bir pankart asması, böyle bir pankart asarak namlunun ucuna Fenerbahçe gibi Türkiye'nin en büyük spor camiasını koyması kadar... Böyle bir şey olamaz. Bunun hakikaten tarifini yapmakta zorluk çekiyorum. Bu bakımdan vicdanlara sesleniyorum, adalete sesleniyorum. Fenerbahçe camiasının bireyleri, kurumları, bu konuda bütün haykırışları mailleriyle, whatsapp mesajlarıyla bize olan sinyalleriyle ulaşmakta. Onları hakikaten tutmakta zorlandığımız bir akşam, bir süreç yaşıyoruz. Ama bizim bütün sürecimiz hak, hukuk ve adaletin ışık tuttuğu, göstermiş olduğu süreç nihayetinde. Bugün bütün taraftarlarımıza, camiamıza sakin olmalarını rica ediyorum. Hakkımızın, hukukumuzun, adaletimizin gittiği bütün noktalara kadar, sonuna kadar savunucusu olacağız. Yani bize dil uzatanlar, şampiyonluğumuzu görmezden gelenler... Türkiye Cumhuriyeti hukuk tarihinde, adalet tarihinde büyük bir suç olarak gördüğüm, halkı galeyana getirebilecek bütün bu söylemleri yapmak en önemli sıkıntılardan bir tanesi. Bu akşam bunu görüyorum. Bu akşamki pankart eyleminde bugüne kadar olan bütün yapılarda burada öncelikli Türkiye Futbol Federasyonunu ve nöbetçi savcılar başta olmak üzere bütün savcıları, adalet sistemindeki bütün mekanizmaları göreve davet ediyorum. Kulübümüz olarak yaklaşık bir süre önce göstermiş olduğumuz sosyal medya tepkilerinde de söylediğimiz gibi hepsinin ilgili bütün kurumlar tarafından görülmesi gerekir. Herkesin işine, gücüne bakması gerekir. Türkiye Cumhuriyetine bugün yapılabilecek en büyük kötülüklerden bir tanesi geçmişe dönük olarak hak edilmiş olan hukuk tarafından öngörülmüş olan şeylere dil uzatmaktır. Fenerbahçemizin 2010-11 sezonundaki şampiyonluğunu görmezden gelmektir. Kulakların duymamasıdır. Bunlardan artık vazgeçilmesi gerekir. Bu güzel ülkenin sıkıntılarını daha fazla büyütmeyen camialar olmalı... Bugün bunun şizofren bir hadise haline gelmesinden kurtulmak gerekir. Bunları sürekli sosyal medya hesaplarımızdan zaman zaman duyuyoruz, bütün hukuksal yöntemleri de kullanıyoruz ama bundan sonra hakikaten bu kadarı artık hat aşan, haddini bu kadar aşan bir yapının hukuksal bütün mecralar önünde de cm cm hesap vereceği günler artık yarın itibariyle hayata geçecektir. Nöbetçi savcıları ben de göreve davet ediyorum.
Yarın mübarek Ramazan ayımızın son günü. Pazartesi günü mübarek Ramazan Bayramının ilk günü. Ancak hukuk yarım saat bile beklemez. Hukukun bu anlamda hayata geçmesi, saniyeleri bile beklememesi gereken yapı. Bugün adalet sistemi içerisindeki bütün nöbetçi savcıların bizim başvuru dilekçelerimizi yarın itibariyle hayata geçireceklerine inanıyorum. Bu konuda biz gerek Fenerbahçe Spor Kulübü olarak gerek derneklerimiz olarak bu konuda rahatsızlıklarını hayata geçirecek bütün taraftarlarımız olarak dilekçelerimizi yarın itibariyle hayata geçmesi için hukuka başvurularımızı yapacağız. Namlunun ucuna koyan Fenerbahçe yapısını bırakın Fenerbahçe Spor Kulübü Başkan Vekili olarak değil bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak reddediyorum. Böyle bir şeyi akla ve mantığa ziyan aklı selim davranışla bir araya gelemeyecek bir davranış olarak görüyorum. Adalet ve hukuk sistemimizin bu konuda gerçekten doğru kararı alacağına ve hızla hayata geçireceği konusunda bir şüphem yok. Eminim. Bu anlamda bütün Fenerbahçe camiamızın, derneklerimizin, kongre üyelerimizin sakin olması... Günün sonu itibarıyla Fenerbahçe Spor Kulübü'nün işaret edeceği hukuksal bütün yollarda gerek kişisel, gerek dernekler olarak bu anlamda adımını atması gerektiğini düşünüyorum. Adalet her zaman gerekli olan tecellisini hayata geçirir. Hiçbir zaman harfiyen bu anlamda şaşmaz. O bakımdan zaten adaleti temsil eden en önemli ögenin gözleri kapalıdır. Yani herkese eşit uzaklıktadır, eşit yakınlıktadır. O bakımdan bu tecellinin çok seri şekilde hayata geçeceğine inanıyorum. Çok yaşa Fenerbahçe. Ramazan bayramının tekrardan hayırlara vesile olmasını diliyorum. Huzur, sağlık ve barış içerisinde Fenerbahçe camiası başta olmak üzere özellikle İslam camiasına ve Türk camiasına hayırlı uğur olmasını diliyorum."