Melis Alphan maruz kaldığı tacizi anlattı
Yazar Hasan Ali Toptaş’ın tacizlerinin açıklamasının ardından kadınlar farklı meslek gruplarından erkeklerin de yer aldığı “tacizci, mobingci erkek” listesi hazırlamaya başladı.
Gazeteci Melis Alphan da 22 yaşında yaşadığı tacizi açıkladı. Alphan’ın sosyal medyadan yayınladığı açıklama şöyle:
22 yaşında, bir dergide yeni çalışmaya başladığım sırada, aynı binadaki çok tanınan ve dedemin arkadaşı bir gazeteci beni “Sen dede yadigarısın” diyerek beni taciz etti. Günlerce ağlarım, utandım, birkaç yıl kimseye anlatamadık; tek 1 arkadaşıma anlatabildim:
Dedeme hiç anlatmadım, üzülmesin diye, bilmeden öldü. Ben ise çalışma hayatına en başından yaralı gencecik bir kadın olarak başladım. O binada 1,5 yıl çalıştım ve o adamı binada görmemek için her gün saklambaç oynadım. Sanki ben suçluymuşum, ben yanlış bir şey yapmışım gibi.
Adam dedemin arkadaşı, benim için de abi, amca gibi bir şey olabilirdi ancak. Bana “dede yadigarı” dedikten sonra haber fotoğrafları vermek üzere evine çağırdı. Saf gibi gittim. Sonra her şey birkaç saniyede oldu. Işıkları kapadı, beni kolumdan çekti. Şok geçirdim.
'İÇİM HINÇLA DOLU'
O kadar çok korktum ki. Onu ittim, çantamı kaptım ve evin kapısından kendimi dışarı atıp merdivenlerden aşağı yuvarlanarak indim. Ve adam arkamdan apartman boşluğuna şöyle seslendi: 'Bari bir taksi çağırsaydım?'
Şimdi ben bu adamın sürekli panellerde, etkinliklerde konuştuğunu görüyorum, içim hınçla dolu. Bunu eminim birçok kadına yaptı.
'AÇIKLAMAK KOLAY SANIYORSUNUZ'
En acısı da, ben genç bir kadın olarak mesleğe yeni adım atıyorum diye dedem bu gazeteciyi arayıp “Torunuma sahip çık” demiş. Allahın belası herifin “sahip çıkma”dan anladığı da bu oldu.
Açıklamak kolay sanıyorsunuz. 20 yıl geçti üzerinden, ilk yıllarda bırakın ifşa etmeyi, kendime bile unutturmak istiyordum. Sonra da dalgaya vurmaya başladım. Ben zamanla iyileştim ama yaranın izi kaldı.
Ben o zamanlar bana yaptığının yanı sıra, bunu yaparak dedeme attığı kazığa öfkelendim. Dedem hayatta en sevdiğim insandı ve bu herif sanki bana değil, ona saldırmıştı. Tuhaf ruh halleri. İnsan aynı anda o kadar çok şey hissediyor ki..”