Medyatava Analiz: Hangi şık doğruysa fark etmez, Cumhuriyet'te bu saatten sonra bu gemi yürümez...
Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya’nın istifasının ardından Cumhuriyet gazetesinde yeni bir deprem yaşanıyor. Medyatava, tarafların karşılıklı açıklamalarını mercek altına aldı.
Cumhuriyet'te birileri doğruyu söylemiyor; Ya istifa eden Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya ya da Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun...
Hangi şık doğruysa fark etmez, Cumhuriyet'te bu saatten sonra bu gemi yürümez...
Çünkü gazetenin GYY'i Aykut Küçükkaya, istifa açıklamasında;
"Türkiye Gazeteciler Sendikası'yla başlayacak toplu iş sözleşme görüşmeleri öncesi sendika üyesi olan editoryal kadrodaki arkadaşlarımı sendika üyeliğinden istifa ettirmem, bu yönde görüşmeler yapmam istenmiştir" dedi...
Eğer bu doğruysa Aykut Küçükkaya buna tepki göstermekte de, istifa etmekte de yerden göğe kadar haklı. Sonuçta burası Demirören'in Hürriyet'i değil; 46 gazeteci sendikalı olduğu için işten atılırken koltukta oturan bir GYY olarak tarihe geçmeyi kimse istemez...
Ama Cumhuriyet yönetiminden yapılan açıklamada da deniyor ki;
* Sendikal faaliyetlere karşı değiliz...
* Sendika, uzun yıllardır Cumhuriyet gazetesinde örgütlüdür...
* Toplu sözleşme görüşmelerindeki yasal süreç devam edecektir...
Buraya kadar güzel...
Tarafların ayrı düştüğü nokta tam da bundan sonrası. Gazete yönetimi açıklamaya şöyle devam etti;
* 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'na göre, gazetelerin genel yayın yönetmenleri işverenin temsilcisi olarak kabul edilmektedir. Bu yasal hüküm nedeniyle, Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya’nın TGS üyeliğinden ayrılması, bu süreçte yasa gereğidir...
* Bu yasal durum karşısında Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya’nın sendikadan istifa etmek yerine gazetedeki görevinden istifa etmesi tamamen şahsi kararıdır.
Burada da gazete yönetimi haklı... İşveren adına toplu sözleşme görüşmelerini Küçükkaya yürüteceği için, masanın iki tarafında birden oturması mümkün değil. Yasal olarak da mümkün değil...
Ha istense buna bir formül bulunamaz mıydı, bal gibi de bulunurdu... Şu an görüşmelerde yasal süreç GYY'siz nasıl devam ediyorsa, pekala başında da öyle yapılabilir bu kriz çıkarılmazdı.
Asıl önemli olan bu iki açıklama arasındaki temel fark...
Aykut Küçükkaya; Sadece benim değil, editoryal kadrodaki arkadaşlarımın da sendikadan istifası istendi... Üstelik de benim onları ikna etmem istendi diyor...
Alev Coşkun; "İşveren temsilcisi" olduğu için sadece Aykut Küçükkaya'nın sendikadan istifasını istedik diyor... Editoryal kadrodan bahsetmiyor bile...
Dedik ya, Cumhuriyet'te birileri doğruyu söylemiyor... Ya istifa eden Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya ya da Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun...
Hangi şık doğruysa fark etmez...
Gazete yönetimi, "Aykut Küçükkaya’nın istifasının yürürlüğe konması 2 Ağustos 2021 Pazartesi gününe kadar bekletilecektir" dedi...
Keşke bu kırılma yaşanmasaydı, Küçükkaya ve ekibi iyi gazete yapıyordu... Ama bu saatten sonra göreve dönse de dönmese de fark etmez... Bu yalan denizinde bu gemi yüzemez...
Küçükkaya dönmezse editoryal ekipten de istifaları bekleyin, medyada Cumhuriyet'i konuşacağımız mevsim geldi demektir...
Medyatava / Yazmadıysa doğru değildir