Medyanın 3 yıllık raporu: Gözaltı, sansür, işsizlik...
Son üç yılda basın özgürlüğünde neler yaşandı?
2014’de medyanın kutuplaşması ve farklı görüşlere tahammülsüzlük 30 Mart Yerel ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri süreci, Barış süreci ve Fethullah Gülen Cemaati’ne yönelik tasfiyelerle hızla arttı.
Kutuplaşma gazeteciler için otosansür ya da işten atılma; okur için de haber alma hakkının ihlali anlamına geliyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı her türlü eleştiriye karşı giderek güçlendirdiği ‘’güvenlik’’ eksenli politikalarını 2014’te hukuk devleti ve temel hak ve özgürlüklerin önüne geçirdi.
Habercinin haber kaynağını gizli tutma hakkı ve özel hayatın gizliliği, Anayasa Mahkemesi Twitter ve YouTube sansürlerine son verdiyse de, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kanun değişiklikleriyle yok sayıldı.
‘’Kürt’’, ‘’Sol’’, ‘’Laik’’, Gülen Cemaati’ne yakın medya kuruluşlarına Cumhurbaşkanlık, Başbakanlık, çeşitli Bakanlıklar ve Belediyeler ile Parti kongreleri, akreditasyon yoluyla kapatıldı. Başbakan/Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlü saldırıları program konuğu gazeteciden, uluslararası medya temsilcisine, Twitter mesajı atandan uluslararası sivil toplum örgütlerine kadar çok geniş bir alana yayıldı.
Haberin devamını okumak için tıklayın...