Meclis'e saldırıda bulunmayı planlamışlar. 12 sanıklı DAEŞ iddianamesi kabul edildi
DAEŞ'in Horasan yapılanmasına yönelik 12 sanıklı dava için hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianame, sanıkların örgütle bağlantılı oldukları ve illegal bir merkezde terör örgütüne eleman yetiştirdikleri yönünde detaylar içeriyor.
Başakşehir’de kurdukları illegal merkezde terör örgütü DAEŞ’in Horasan yapılanmasına eleman yetiştirdikleri, örgüt elebaşları tarafından TBMM’ye, İstanbul’da bulunan askeri kışlalara veya polis karakollarına yönelik terör eylemi gerçekleştirme talimatı aldıkları tespit edilen 12 sanık hakkında dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6’sı tutuklu 12 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün edindiği istihbari bilgi üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.
İddianamede, terör örgütü DAEŞ’in Horasan koluna mensup Özbek, Kırgız ve Kafkas kökenli kişilerin Başakşehir’de Darul Vefa İlim ve Amel Merkezi adlı illegal mescit/medresede yapılandıkları, Suriye ile Afganistan’daki örgüt unsurlarıyla yakın temaslarını sürdürdükleri ifade edildi.
TBMM'YE SALDIRI PLANI
DAEŞ terör örgütü hücresinin 9 üyesinin 2023’ün Haziran ayının sonunda kendi aralarında İstanbul’da bir görüşme gerçekleştirdiği, bu üyelerin, örgütün Suriye’deki elebaşlarının kararına istinaden TBMM’ye ve İstanbul’da bulunan askeri kışlalara veya polis karakollarına yönelik terör eylemi gerçekleştirilmesi gerektiği hususunda bilgilendirildiği belirtildi.
İddianamede, örgüt mensupların toplantısı sırasında, eylemler için kullanılacak mühimmat ve EYP bileşenlerinin temininin Fuad Azeri adlı kişi tarafından karşılanmasına karar verildiği, diğerlerine ise söz konusu amaçlar için gereken paraların toplanması görevi atfedildiği vurgulandı.
Fuad Azeri adlı kişinin dosyadaki sanıklardan Fuad Rasulov olduğu bildirilen iddianamede, Rasulov’un terör örgütü propagandası yapması, Tacik uyruklu kişilerin terör örgütüne adam kazandırma faaliyetlerinde ve DAEŞ adına Suriye’deki çatışma bölgelerinde bulunması üzerine 20 Haziran 2022’de İstanbul’da yapılan bir operasyonda yakalandığı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı anlatıldı.
İddianamede, 14 Temmuz 2023’te operasyon düzenlenen, içinde sınıf, yatakhane ve mescidin yer aldığı ortaya çıkan merkezin Rusça paylaşımlar yapılan sosyal medya hesabında, yeni açılan sınıflarla ilgili kayıt duyuruları, iftar organizasyonları ve Kurban Bayramı için maddi yardım taleplerinin olduğu bilgisine yer verildi.
ÖRGÜT PROPAGANDASI DETAYI
Merkezin öğretmenlerinin çoğunluğunun Arap uyruklular olduğuna dikkati çekilen iddianamede, öğrencilere dini eğitim adı altında terör örgütü DAEŞ’in propagandasının yapıldığı, yapılanmanın sözde liderlerinin devşirdikleri kişileri Türkiye üzerinden Afganistan’a gönderip DAEŞ’in sözde Horasan Vilayeti saflarına katılmalarını planladıkları kaydedildi.
İddianamede, merkezin emniyet birimleri tarafından takip altında tutulduğu, bu nedenle dernekle bağlantılı kişilerin farklı mescitlere dağıldığı ancak belirli özel günler dolayısıyla bu merkezde bir araya geldikleri bildirildi.
Merkezin bünyesindeki yatakhanelerde geçmişte Suriye’de DAEŞ adına faaliyet göstermiş Özbek, Tacik, Kafkas, Irak ve Mısır uyruklu kişilerin saklandığı, sınıflarda da Suriye’de terör örgütü bünyesinde faaliyet gösterirken öldürülen Kafkas, Fas, Irak, Mısır ve Tunuslu bazı kişilerin 16-17 yaş aralığındaki 70 çocuğuna yatılı eğitim verildiği aktarıldı.
“DEVLET OKULUNA GİTMİYORLAR”
Sözde medresede günün sabah namazıyla başladığını anlatan Ahmed, Kur’an-ı Kerim, Arapça, fıkıh, hadis, tefsir, edep ve ahlak dersi verdiklerini, akşam namazından sonra yemek yenildiğini, temizlik yapıldığını, sabah namazından gece çocuklar uyuyuncaya kadar sırayla nöbet tutuklarını anlattı.
Sanık Ahmed, dernekteki yatılı çocukların hiçbirinin devlet okuluna gitmediğini, evlerinden gelenlerin bazılarının okula da gittiğini, ailesi olmayan çocukların hep yatılı kaldığını kaydetti.
Sanıklar hakkında terör örgütüne üye olmak suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapis istenen iddianamede, 2 sanığın ayrıca ruhsatsız silah bulundurmak suçundan 1,5 yıldan 4 yıl 6’şar aya kadar hapisleri talep edildi.
Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların mayıs ayındaki ikinci duruşmada hakim karşısına çıkması bekleniyor.