Mavinin en güzel tonu burada: Kos

Sayım Çınar Kos Adası’nı, kısa tatiller için vazgeçilmez bir destinasyonu yazdı. En güzel zamanların adası Kos’u bir de gezgin bir kalemden dinleyin. Mavinin En Güzel Tonu Burada: KOS

Sayım ÇINAR / sayimcinar@gmail.com

Kos en son seyahat ettiğim destinasyondu.

Kos’un merkezinden Kefalos’a geçtim. Görülmesi gereken bir yer. Günü birlik gezilerin gözde noktası.

Oysa günü birlik geziden öte uzun süreli tatiller için de Kos çok doğru bir yer.

Hipokrat Meydanı, uzo, özel dondurmanın keyfini çıkarmak için Kos çok doğru.

Bisikletle adayı gezmek bir zevk. Akşam yemeklerinde çok seçenek var. Direkt uçuş yapan bir havaalanı yok, Bodrum’dan, Turgutreis’ten geçiş yapabiliyorsunuz.

Kos ve Bodrum’u kardeş görüyorum, kültürlerine, dokularına, gelenek müzik ve mutfaklarına sahip çıkan yerleri seviyorum. Yunan kültürünü doyasıya yaşamak için Kos çok doğru bir yer.

Araba kiralayarak bu adayı daha güzel gezebilirsiniz. Paradise Beach, ötesindeki kumsallar sizi mutlu edecek.

Euronun yükselişi şüphesiz çok etkiledi turizmi, yine de Bodrum’dan ucuz olduğunu söyleyebilirim Kos’un. Bu noktada turizmcilerimizin fiyat politikalarını gözden geçirmesi önemli, her sene söylesek de bir temenni olmanın ötesine geçemiyor sözlerimiz…

Geçen yıllarda mülteciler bu adaya akın etmişlerdi, bu sene ise fazla göremedik. Liman etrafında yatan onca insan başka yerlere yerleştirildi anlaşılan.

Kos’a yıllardır gider gelirim, ruhu hep aynıdır, hep romantik ve güzeldir.

Balık, meze, yerel içki ve tatlar peşindeyseniz Kos’taki en minimal mekan bile sizi fazlasıyla tatmin edecek. Bazı noktalarda şezlonglar paralı, bazı yerlerde ise ücretsiz.

Günbatımını izlemek, kumsallarda uzun yürüyüşler yapmak tatilcilere iyi gelecektir diye düşünüyorum. Pazarlarda da hoş hediyelikler bulacaksınız.

Baharatçı Pasajı büyüleyici, turistlerin de en çok ilgi gösterdiği yerlerden.

Meydandaki camii depremden sonra büyük zarar görmüştü, halk tarafından toplanan parayla renove çalışmaları devam ediyor.

Kos’ta yaşayan yoğun bir Türk nüfusundan da söz edebiliyoruz.

Sosyalleşmek istiyorsanız açık hava aktivitelerine, kendinizle baş başa kalmak istiyorsanız sakin kumsallara göre rotanızı oluşturun. Kos’un herkes için hediyeleri var. Manastırlar, hamamlar, köyler, kahve kokularının yükseldiği dinlenme durakları…

Tarihi dokusu oldukça ilgi çekici olan Kos, gezilecek yerler bakımından en zengin olan Yunan Adalarından biri. Bu nedenle ufak bir Kos Adası gezilecek yerler listesi yapmakta fayda var…

Gezilecek yerleri tarihi yerler ve Kos Adası’nın köyleri olarak ikiye ayırabiliriz. Tarihi yerler arasında ilk sırada İstanköy Adası var. Tıp biliminin babası olarak bilinen Hipokrat’ın memleketi ve şehir merkezindeki Dünyaca ünlü Hipokrat Ağacı adanın en önemli simgelerinden biri. Şehir merkezine 4 km uzaklıkta bulunan Asklepion da Kos Adası gezilecek yerler listesinde ilk ön sırada yer alıyor. Günümüzde bu mevkide tarihi tapınak, bir tıp okulu, Roma Hamamı ve Apollon Sunağı’nın kalıntıları bulunuyor.

1935 yılında İtalyanlar tarafından inşa edilen, Yunan ve Roma uygarlıklarının kalıntıları dışında Hipokrat’ın mermerden yapılan bir heykelinin de sergilenmekte olduğu Kos Adası Arkeoloji Müzesi ikinci sırada…

Kos Adası, tarihi yerleriyle olduğu kadar köyleri ile de dikkat çekiyor. Ada’nın farklı noktalarında yer alan köylerin hepsi birbirinden sevimli ve huzurlu. Bunların içinden öne çıkanları ise Zia, Kafalos ve Türk mahallesi olan Germe. Zia köyü, şehir merkezinden 17 km uzaklıkta bulunan Dikeos dağı üzerine kurulu. Zia’ya gitmek için mutlaka gün batımında orada olabileceğiniz şekilde programlanın. Zira bu yerleşkenin manzarasını oluşturan; Dikeos dağının eteklerine inşaa edilmiş mavi kubbeli beyaz kiliselerle başlayıp, muhteşem deniz ile devam edip İstanköy Adası’nın kuzeybatısında bulunan Kalimnos Adası sizi bir süre hayallere daldırabilir.

Adanın yaklaşık 45 dakika süren araba yolculuğu ile ulaşılabilen en uzak noktası olan Kefalos köyü ise plajları ile ünlü bir cennet. En popüler plajın adı Paradise Beach. Kos’ta genelde plaj, kum da olsa deniz taşlı fakat rahatsız edici değil. Burası da öyle fakat su sıcaklığı diğer plajlardan bir tık daha serin. Yazın tam anlamıyla serinlemek için en iyi tercih burası olabilir. Türkiye’deki plajlardan daha uygun, giriş şezlong ücreti de yok. Su sporu sevenler için imkanlar mevcut.

Şehir merkezine 2-3 dakika araba mesafesindeki Türk mahallesi olan Germe

de mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi. Germe meydanındaki Türk restoranlarının hepsi özellikle meze alanında çok başarılı.

Kos Adası’nda uğramanız gereken mekanlara gelirsek… Çok sayıda deniz ürünü üzerine restoran göreceksiniz ve kuşkusuz hangisine gitseniz pişman olmazsınız, çünkü Yunanlılar gerçekten deniz ürünlerini pişirme konusunda ustalar.

Adanın en meşhur restoranı hem Türk hem de Yunan lezzetlerini harmanlamayı başaran Restaurant Ali. Zaten Kos Adası’na gidip de Ali’ye uğramadan kimse dönmüyor ama Restaurant Ali sadece Türkler değil, Yunanlar arasında da oldukça popüler. Adadaki bana göre efsaneleşmiş isim ise Nick the Fisherman. Sadece orada yemek yemek için bile Kos’a gidilir. Kos’un sirtakili mekanlarından biri olan Caravelle de favoriniz olabilecek bir mekan.

“Kos’ta ne yenir” diyenlere kısa kısa öneriler

Türk mahallesi Germe’de bulunan Restaurant Arap’ta her şey enfes.

Nick the Fisherman eğer sezonu kapatmadıysa mutlaka gidilmesi gereken restoran ama önceden rezervasyon şart.

Eğer Yunan müziğini canlı dinlemek ve biraz sirtaki yapmak isterseniz hemen karşısındaki Caravelle Restaurant’ı öneririm.

Agios Theologos Restaurant’a mutlaka gidin, deniz ürünleri hakikaten çok lezzetli...

Gündüz atıştırmak için de yine aynı bölgedeki Türk-Yunan Old River’ı önerebilirim.

Kendi Kos’unuzu en yakın zamanda yaşamanız dileğiyle…