Leyla ile Mecnun yeniden mi çekilecek? Ali Atay'dan çarpıcı değerlendirmeler. Atay, siyasi tarafını açıkladı: Doğru gelen şeyin yanında durmayı tercih ediyorum
Ünlü oyuncu Ali Atay, tv100'ün beğeni ile izlenen programlarımdan Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum'a konuk oldu. Atay, Işık'ın sorularını yanıtladı. Atay, "Ben ayrışmış durumda değilim ki, benim bir tarafım yok." dedi. Atay, en iyi erkek oyuncu ödülünü aldığı, Amerika’daki ödül töreninden 1 gece önce niye döndüğünü ilk kez anlattı
tv100'ün ilgiyle izlenen programı Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum'a bu hafta, ünlü oyuncu Ali Atay konuk oldu. Atay, programda Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.
"BEN SİYASETÇİLERE GÜLMÜYORUM"
Atay, Candaş Tolga Işık'ın "Çok güldüğün bir siyasetçi var mı?" sorusuna şöyle cevap verdi:
Atay, "Ben maalesef bu ülkede siyasetçilere gülemiyorum. Çünkü aldıkları her karar birebir bizi etkiliyor. Ben kimseye gülmüyorum tam tersi onların söylediklerini fazla ciddiye alıyorum ve o ciddiye aldığım şey benim biraz sinirlerimi bozuyor." dedi.
"SİYASET BENCE MİZAHIN ÖNÜNE GEÇEN BİR ŞEY"
-Yerel seçim falan seni de çok sıkıyor mu?
"Bıktım. Bununla ilgili hiçbir şey duymak istemiyorum. Bununla ilgili ne yapmam gerektiğine dair bir fikir de yürütmek istemiyorum. O kadar fazla seçim oluyor ki başka bir şey yapmaya fırsatımız yokmuş gibi oluyor."
-Siyaset mizahı tıkayan bir şey midir?
"Siyaset bence mizahın önüne geçen bir şey. Ben siyasetle beraber hareket etmesini sevmiyorum."
"BENİM BİR TARAFIM YOK, DOĞRU GELEN ŞEYİN YANINDA DURMAYI TERCİH EDİYORUM"
-Bu kadar ayrışmış bir ülkede mizahı ayrışmadan yapmak nasıl oluyor?
"Ben ayrışmış durumda değilim ki, benim bir tarafım yok. Ben bana doğru gelen şeyin yanında durmayı tercih etmiş biriyim yaptığım işlerde de onu gözetiyorum biraz."
"YENİ BİR ŞEY YAPMAK DÜNYANIN EN ZOR ŞEYİ"
-Yapılmışı değil de yeni bir şey yapmak, bu nasıl bir motivasyon?
"Yeni bir şey yapmak dünyanın en zor şeyi. Yeni bir şey yapayım diye yola çıkmıyorsun zaten. Bir hikâye kurmaya başlarken yaptığın şeyin referansın olmadığını fark ediyorsun, bir şeye benzemesin bir şeylerden esinlenilip yapılmış gibi durmasın derken ortaya yeni bir şey çıkıyor."
LEYLA MECNUN EFSANESİ NASIL ÇIKTI?
-Leyla Mecnun fikri ilk nasıl geldi?
"Bana bir proje geldi, senaryo geldi. Senaryoyu okudum. Daha sonra “Kimler var?” diye sordum."
-O dönem için yeni bir fikir. Yani riskli bir şeydi böyle bir şeye girmek. Bilinen bir komedi tarzı değil bu.
"Bizimde bilmediğimiz bir şeydi. Aslında öyle kurulmuş bir şey olarak gelseydi bana “Bunu biz nasıl yapacağız? Nasıl hayat geçireceğiz” diye ben anlamayabilirdim onu. Kendiliğinden oluştuğu için bizde yaparken fark ettik her şeyi."
"BİR DİSTOPİK KOMEDİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUM"
"Bir proje tasarlayalım diye konuşmaya başlarken 2-3 ay sonra ortaya bir distopik komedi fikri çıktı. 2 arkadaşımla beraber çalışıyorum onu Soner Bastiat ve Ebru Yılmaz senaryo grubumuzda nihayet bir kadın var çok mutlu oluyorum o yüzden."
-Distopik komedi nedir?
"Distopik komedi aslında bir sistem komedisi, farklı bir sistemde geçen bir durum komedisi."
LEYLA İLE MECNUN TRT’DE NEDEN BİTTİ?
-TRT’de Leyla ile Mecnun neden bitti?
"104 bölüm çektik. Sonra bitirme kararı aldı TRT. Bitti sonra."
-Sonra yine EXXEN’de başladı. 4 sezon mu yapıldı toplamda?
"Evet 4 sezon yaptık."
"LEYLA İLE MECNUN BİZ 60-70 YAŞINDA TEKRAR BİR ARAYA GELİP HAYATTA KALANLARIMIZLA ÇEKİLEBİLİR"
-Daha devam eder miydi yoksa tamam yeter noktasına geldiniz mi?
"Aslında Leyla ile Mecnun biz 60-70 yaşında tekrar bir araya gelip hayatta kalanlarımızla falan çekilebilir. Öyle bir aurası var o işin. Öyle bir konsept yaratıldı kendiliğinden. Öyle bir şeyi yapmak, tecrübe etmek isterim. Bundan 10-20 sene sonra tekrar bir araya gelip bir bakmak isterim."
AZİZ VE FEYYAZ İLE TANIŞMA HİKAYESİ
-Aziz, sen ve Feyyaz’ın bir araya gelişi nasıl? Ölümlü Dünya var, Cinayet Süsü var?
"Bana bir teklifte bulundular. Bende yapmak istemiyordum çok fazla. Sonra Aziz’in adı geçti. Aziz ile tanıştım orada. Adı geçince tanışmak istedim yani hemen. Seviyordum, uzaktan takip ediyordum. Aşırı sevdim Aziz’i. Sonra Feyyaz var. Tanıştık ve hemen akabinde film yazalım dedik."
"ANNEME 'ÖLÜMLÜ DÜNYA' FİLMİNE 'GİTME' DEDİM"
-Ben ölümlü dünyayı seyredip fanı olacak şekilde takipçisi oldum fakat aynı şekilde o dönem seyredip sevmeyenler vardı.
"Küfür ettiler bana. Tuhaf tuhaf şeyler yazdılar, bir film yaptım ya. Annem gidecekti, anne gitme dedim. Arkadaşlarıyla gitti ve ‘Biz çok güldük’ dedi."
"ÖLÜMLÜ DÜNYA 3’Ü YAPMAM"
-Ölümlü Dünya 3’ü yapar mısın?
"Yapmam niye yapayım?"
-Ölümlü Dünya 2’yi neden yaptın?
"Çok istek geldi, bizim yapım şirketimizden de çok fazla yapalım ısrarı geldi. Hikâye tamamlanamadı aslında çok havada kaldı. Bir yerlere giderlerken bitirdik filmi bunu bağlayalım dedik."
"BENİM KÖTÜ BİR FİLM KOLEKSİYONUM VAR"
-İzleyicilerimizden gelen bir soruda “Bir komedi işine en çok ne arar? Neyi bulmak ister? Ya da neyi asla görmek istemez?
"Seyirci olarak ben bir çaba görmekten hoşlanmıyorum. Bir çaba olmazsa hoşuma gider. Çok çaba sarf edilmiş filmleri açıp özellikle izliyorum. Benim ayrı bir kötü film koleksiyonum var. Komedi filmi ülkede çok tuhaf bir yerde şu anda. Bana komedi filmi gelmiyor. Anlayabiliyorum da. Çünkü çok zor iş gerçekten."
"DELİ GİBİ TAKİP ETTİĞİM HİÇBİR ŞEY YOK"
-Deli gibi takip ettiğin bir komedi işi var mı?
"Yok. Deli gibi takip ettiğim hiçbir şey yok benim."
"EN SON SEVEREK İZLEDİĞİM ŞEY…"
-En son severek izlediğin bir şey?
"En son severek izlediğim bir şey de kimsenin izlemediği bir şey çıktı. Severance diye bir dizi var, muhteşem bir hikâye ve kimse izlememiş."
"YAZDIĞIM SENARYODA HAZAL OYNAYACAKTI, O SÜREÇTE TANIŞTIK"
-Hazal Kaya ile nasıl tanıştınız?
"Ben bir senaryo yazmıştım, Hazal oynayacaktı öyle bir süreçte tanıştık."
-Evleneceğin kadın olacağına nasıl karar verdin?
"Biz o süreçleri çok uzun atlattık ya, çok uzun sürdü."
"AMERİKA’DAKİ ÖDÜL TÖRENİNDEN 1 GECE ÖNCE İSTANBUL’A DÖNME KARARI ALMIŞTIM"
-Sen Robert De Niro’nun jüri olduğu Tribeca’da en iyi erkek oyuncu ödülünü aldın ya. Festivale Amerika’ya gitmişsin. "Ödül aldığında niye orada değildi?" diye soruyor ortak arkadaşlarımızdan biri.
"Çünkü ödül töreninden 1 gece önce İstanbul’a dönme kararı aldım. Zaten “Herhalde vermezler” diye düşündüm. Burada ödül törenlerinin kokusu çıkar hemen. Orada öyle bir şey anlamıyorsun gerçekten. Hazal hamileydi o zaman. Ben telefonumu mu duymadım, mesaja mı geç cevap vermiştim bir şey olmuştu. Bir saydırmaya başladı Hazal. Boğdu beni. Hazal beni darladı ben dedim ki gidiyorum. Hamilelik döneminde yaşadığım o şey o kadar korkunçtu ki. Sonra döndüm İstanbul’a. “Aa neden geldin?” falan dedi Hazal."
"HAZAL ACILARA KARŞI DİMDİK DURABİLİYOR"
-‘Çocuklarının hangi karakteristik özellikleri Hazal Hanım’a hangileri kendisine çekerse kusursuz yeni bir tür olduğunu düşünür’ diye sormuş bir izleyicimiz?
"Rahatlığı bana çeksin isterim iki çocuğumun da. Kötü tarafından değil de hallederizciyimdir ben. Hazal’ın çok güçlü bir duruşu var ve hiç yıkılmayacakmış gibi bir karakteri var ayakta durmayı biliyor ben o kadar değilim. Onunla aramızdaki fark o acılar karşısında dimdik durabiliyor ben acıları peşimden sürüklüyorum."
"UFACIK ŞEYLERE SİNİRLENEBİLİYORUM"
-Hayatta en çok neye sinirleniyorsun?
"O kadar değişiyor ki, ben ufacık şeyeler sinirlenebiliyorum neden sinirlendiğimle ilgili daha çok sinirleniyorum sonra neye sinirlendiğimi unutup daha çok sinirleniyorum."