Küresel Gazeteciler Konseyi nasıl kuruldu?

Yeni çağ ve medya, diplomaside basın ayağı, Anadolu’dan yeni gazeteciler kazanmak... Sayım Çınar, Küresel Gazeteciler Konseyi Kurucusu ve Genel Başkanı Mehmet Ali Dim ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

SAYIM ÇINAR / sayımcinar@gmail.com

Küresel Gazeteciler Konseyi Kurucusu: Heyecan verici bir girişim!

Önce sizi tanıtarak başlayalım. Dim, mesleğe 1982 yılında başlamış bir isim. 1985-1987 yıllarında İstanbul'da Güneş, 1987-1995 yıllarında Hürriyet, TRT ve AA muhabirliği yaptı. 1968'de kurulan Yeni Alanya günlük gazetesi ile Dim TV ve Dim Radyo’nun sahibi. Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı (1996-1999/2006-2018), Basın İlan Kurumu Genel Kurul Üyesi (2007-2009) ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkan Yardımcısı (2009-2015), BYEGM Basın Kartları Komisyon Üyesi (2011-2014) ve TGF Genel Başkan Vekili (2015-2018). 2019’dan beri Küresel Gazeteciler Konseyi Kurucusu ve Genel Başkanı. Adanmış Bir Ömür isimli biyografi kitabı var.

Evet, teşekkür ederim.

Küresel Gazeteciler Konseyi neler yapıyor, anlatır mısınız?

Bizim kuruluş hikayemiz bir seçimi kaybetmek ve devamında 30’a yakın tüm illerden isimlerin bir araya gelmesiyle yeni bir sinerji fikriyle başlıyor. Yeni bir oluşum olmalı ve senin liderliğin olmalı diyorlardı. Yeni oluşumun ismini zaman içinde koyduk aslında, onların desteği başlangıcımızdı. Çekirdek bir kadro oluşturduk. Neler yapabilirizi çalışmaya başladık. İletişim, gazetecilik, basın, medya geçen dernek federasyon sayısının 400’ü geçtiğini görüyoruz. Bunlardan bir tanesi olmaktansa daha meşakkatli bir yol seçerek bir yapı kurduk. Bu noktada karşımıza uluslararası birlik 3335. Kanunu çıktı. 1986 yılında çıkarılmış. Her sektörde uluslararası alanda faaliyet gösterecek bir birlik kurulmasına izin veriliyor. Böyle bir hazırlığa girdik ve ülkemizde mevcut olmayan uluslararası faaliyet yapabilecek, karşı algı yaratacak, lobi yapacak bir grup olmalı fikriyle hareket ettik. Mevlüt Çavuşoğlu’nun bu noktada desteğini gördük. Lobi faaliyetlerinin, kamu diplomasisine destek verecek grupların olmadığı fikrinde birleştik. Türkiye’deki gazetecileri örgütleyelim ve dışarıdaki Türk ve Türkiye sempatizanı gazetecileri örgütleyelim diye düşündük. Aleyhine birçok yazılar yazılabiliyor ülkemizin ve algı operasyonları yapılabiliyor. Bunlarla mücadele noktasında birlik olmak gerekiyor.

Yeni dönemde yeni hedefleriniz olmalı. Biraz bahseder misiniz?

Gazetecilik anlamında yeni bir örgüt, yeni bir oluşum başta anlaşılmakta zorlanabiliyor. Üç meclisimiz var. Yerel medya meclisimiz, tüm Türkiye’yi içine alıyor. 79 ilde temsilcilerimiz var. Kendi yöresinde önemli. Yaygın medya meclisimiz İstanbul ve Ankara. Dış medya meclisimizdeki üyelerimiz de yabancı gazeteciler Türkiye’de çalışan, dış medyada olan isimler. Sadece Türk değil Arap, Pakistan, Bangladeş, Almanya, İngiltere... Türk dostu gazeteciler bu insanlar.

Çok önemli toplantı ve buluşmalar yapıyorsunuz. Almanya buluşmasında ben de vardım.

Almanya’da önemli gazetecilerle görüştük. Katledilen Türkleri meslektaşlarımızla andık. ZDF ile bir araya gelmek önemliydi. Etkili bir kanal, tüm dünya takip ediyor ve objektif de bir kanal. İki ülkenin medya işbirliği yapmasının önemini konuştuk. Yükselen ırkçılığa karşı ortak hareketi konuştuk. Aynı görüşlerde de buluştuk. Göçmen politikası ile ilgili de önemli konular tartıştık.

Korona virüs her yerde, dünya farklı bir dönem yaşıyor. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?

Büyük bir bela. Hangi boyuta geleceği konusunda her ülke birbirini izliyor. Konseyimizin misyonu itibariyle sürekli seyahat ediyoruz. Haziranın başında Ürdün’e gidecektik ancak iptal noktasına geldik.

Kriterler neler konseye üye olmak için?

Gazeteci olacak, sicili temiz olacak, hangi görüşten olduğunun önemi yok. Basın kartı şartı aramıyoruz. İnternet, televizyon, her türlü mecra bizim için meşru. Medya şirketleri de üye olabiliyor.

Yurtdışında yaptığınız çalışmalardan biraz daha söz edelim.

Kıbrıs’ta Sefa Karahasan, temsilcimiz ve üyemiz. Başbakan ilk Kıbrıs’a, Azerbaycan’a gider bilirsiniz, siyasette gelenektir, biz de aynı yolu izledik. Yavru vatana gittik ilk olarak. Bakanların katıldığı, hükümetin katıldığı bir medya buluşması yaptık. Yabancı gazeteciler götürdük ve çoğu ilk kez gidiyordu. Çok güzel sunumlar konuşmalar oldu. Medyada Kıbrıs’la ilgili haberler yayınlandı. Kıbrıs hükümeti bizi tebrik etti, ilk misyonu orada ortaya çıkmış oldu konseyin böylece. Devamında Türkiye’de birçok toplantı yaptık. Azerbaycan’da yaptığımız toplantı da son derece güzel geçti, bakanlar, hükümetin olduğu son derece önemli bir toplantı ve buluşmaydı. Rus Medya Konseyi ile de güzel çalışmalar yaptık, 21. Kongrelerini Ankara’da topladık. 160 Rus dili konuşan gazeteci vardı, global bir buluşmaydı. Kapadokya’ya götürdük, Konya’ya götürdük, Alanya’ya götürdük. Müthiş bir programdı ve herkes çok memnun kaldı.

Korona için bir etkinlik düşünüyor musunuz?

Bu sağlıkla ilgili bir konu, medya da süreci iyi yönetiyor bence. Bilinçli bir şekilde hareket ediyoruz. Önemli noktalarda önemli bilgi enjeksiyonları yapılıyor.

Bundan sonraki projelerinizle ilgili ipuçları verir misiniz?

Mesleki ve kişisel gelişimler noktasında önemli projelerimiz var. Bir üniversiteyle hazırladığımız bir projemiz var, dijital dönüşüm eğitimi vereceğiz. İki tane tırı eğitim stüdyosuna çevireceğiz ve her şehirde en az bir hafta kalarak oralardaki gazetecileri eğitecekler. Web sitesi nasıl yapılır, web tv, montaj, televizyon nasıl işletilir gibi değişik formasyonların olduğu bir eğitim bu.

Yayıncılık kısmı olacak mı?

Sizden bu konuda beklentimiz var. Gazetecilikle ilgili bir dergi yayınladık. Yaptığımız çalışmaları anlattık ve yerli yabancı yazarların yazıları vardı. Temmuz ayında tekrar yayınlayacağız.