Kızılcık Şerbeti’nin Alev’i Müjde Uzman tükenmişlik sendromuna yakalandı: Patlama noktasına geldim
Kızılcık Şerbeti dizisinde Alev karakterine hayat veren ünlü oyuncu Müjde Uzman, önceki akşam hastaneye kaldırıldı. Hastanede serum takılan alan ünlü oyuncu sosyal medya hesabından herkese kırgınlığını dile getirdi.
Kızılcık Şerbeti dizisinde Alev karakterine hayat veren ünlü oyuncu Müjde Uzman, önceki akşam hastaneye kaldırıldı. Hastanede serum takılan alan ünlü oyuncu sosyal medya hesabından herkese kırgınlığını dile getirdi.
“ÇOK BOŞ ŞEYLER SÖYLÜYORSUNUZ”
İkili ilişkilerde empati yapılması gerektiğinin üstüne basan Uzman, “Hepsini okuyanlar için… Patlama noktasına geldim ve ciddiye alınmadığımı kaldıramıyorum. Bana bir şeyler söyleyen insanlara cevap vermiş oldum ki onlarda duymuş olacaklar. Zaten bir süre sonra sileceğim pişman olup. Tek ben değilim işimle alakalı değil. Bu insan zorbalığı… Empati yapmadan çözemeyiz. Lütfen insanlara iyi olması gerektiği konusunda baskı yapmayın. Kötü hissetmek bir süreçtir. Bu bir boşaltım mekanizmasıdır. Lütfen engellemeyin. Dünyanın en boş ve işe yaramayan cümlesi ‘Halledersin aslansın kaplansın’ cümlesi. Konuşma ihtiyacı hissettiğimiz için çok boş şeyler söylüyorsunuz. Onu da söylemeyin” dedi.
Ünlü oyuncu sözlerine şöyle devam etti:
"Çok düşündüm şu görselle alakalı, ama paylaşacağım. (Dünden bunlar bu arada) Çünkü. Bu bir ajitasyon paylaşımı değil öncelikle. Bu bir, "Lütfen artık uyanın, empati yapın, sorumluluk alın, hareketlerinizin sonuçları herkesi etkiliyor, tembelliği, kolaycılığı, hak yemeyi bırakın, düşünün, öğrenin, elinizi taşın altına koyun, yapın artık!" adlı serbest çağrışım paylaşımı. İş zor değil, yoğunluk zor değil, insanlar zor. Multitask (çoklu görev) olmak kendimi tanımlamayı en sevdiğim şeydi, şimdi ise ruhumun en büyük düşmanı. Kendi yapacaklarımı geçtim, etrafımdakilerin de her şeyini dinler, bilir, unutmaz, bir de hatırlatırdım. Asla ama asla üşenmezdim. Tek günde 3 gün gibi yaşar, yorulmaz, tam tersi hayat enerjime eklerdim. Hala 10 adım sonrasını bile ‘şıp’ diye planlar, bu sayede vakit kaybetmez, yapmak istediklerimden olmaz; ’daha fazla aktivite, daha fazla tecrübe, daha fazla yaşam!’ der sevinirim. Hiç kimse fark etmese hatta yanlış anlasa bile herkesin işini gücünü kolaylaştırır, konforunu artırır, anılarını güzelleştirmeye çalışırım. Bu bana yük gelmez asla. Tam tersi; eğer yapmazsam, çünkü ancak yapmamaya çalışmam' gerekir, daha çok yorulurum."