Kızıl Goncalar'da Fırtına Kopacak! Müyesser Yani Asiye Dinçsoy Medyatava'ya konuştu: Sezonun İlk Bölümü Çok Heyecanlı...
17 Eylül’de sinemaseverlerle buluşmaya başlayan Ayvalık Uluslararası Film Festivali yoğun geçen altı günün ardından izleyicileriyle vedalaştı. Festivalde beni kalbimden vuran yerli film, “Yeni Bir Kurgucu” ödülünün de sahibi olan "Büyük Kuşatma" oldu. 80 yaşını deviren Alp Öyken'in parmak ısırtan dinamik performansıyla göz doldurduğu filmde Kızıl Goncalar'ın Müyesser'i Asiye Dinçsoy'da büyük beğeni topladı. Başarılı oyuncu yeni sezon öncesi sorularımızı da yanıtladı.
MEDYATAVA/GİZEM ÖZTÜRK
Ünlü bir akademisyen olan Berna Tuna'nın ölümünün ardından kocası Macit'in geçmiş hatalarıyla yüzleşmeye başlamasını konu alan "Büyük Kuşatma" filmi, Türk sinemasına getirdiği taze solukla dikkat çekiyor.
Yönetmenliğini Sinan Kesova'nın yaptığı, senaryosunu ise yakın arkadaşı Arda Ekşigil ile birlikte yazdıkları film 43. İstanbul Film Festivali'nden de Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü ile dönmüştü.
Bir ilk film olmasına rağmen değme yönetmenlere taş çıkartacak olgunluktaki yapım dozunda absürdlüğü, yerinde göndermeleriyle bir an olsun aksamıyor.
Öncelikle filmin başrol oyuncusu Alp Öyken'e bir parantez açmak istiyorum. Macit rolü için öyle yerinde bir seçim olmuş ki, başarılı sanatçı rolünde adeta devleşiyor. İzlerken işte bizim Anthony Hopkins'inimiz diye düşündüm. Bu performansı alıp Oscar'a götürseniz ayakta alkışlanacağına eminim.
Gelelim filmin bir diğer yıldızı Asiye Dinçsoy'a... Asiye'yi kariyerinin başından beri yakından takip ediyorum. Harika bir oyuncu olmasının yanı sıra güzel kalbi ve çalışkanlığı da örnek bir insan olduğunu düşünüyorum sektörde.
Asiye'yi ilk defa bu kadar farklı bir rolde izlediğim için, kendisine ilk olarak bu soruyu sordum. Ancak tam olarak buna katılmadığı benzer rollerde değil de karakterlerin sınıfsal olarak aynı kategorilere denk düştüğü için böyle bir algı oluşabileceğini söyledi. Ve ekledi; "Onun dışında Dirlik Düzenlik, Toz Bezi, Bahoz, Press, Yüzleşme, Körleşme, Hayatın Tuzu gibi filmlerimde oynadığım karakterler birbirinden çok farklıydı. Büyük kuşatma kurduğu dünyada orta sınıf üstü bir ailenin hayatında olan orta sınıf Feyza’nın hikayesiydi sadece. Karakter olarak olsun enerji olarak olsun diğerlerinden farklıydı sadece. Senaryo Feyza’yı kendi dünyasında bırakarak aslında bu farkı yaratıyor biraz da. Akstaki karakterlerin hikayeleri devam ederken Feyza’yı da kendi aksında tutmada başarılı. Bu anlamda bir fark gördüyseniz sebebi budur. Ters köşe bir rol olma sebebi aslında yönetmenin (Sinan Kesova) cast seçiminde klişelere yaslanmayarak yaptığı seçimden dolayı diyebilirim."
Kızıl Goncalar dizisindeki Müyesser rolüyle de büyük beğeni toplayan oyuncuya üniversiteden dergaha geçiş yapmanın kendisine nasıl hissettirdiğini de sordum. Dinçsoy, "Büyük Kuşatma’da ben kısa bir dönem çalıştım ve bitti . O dönem Kızıl Goncalar ortada yoktu. Onun için böyle bir durum söz konusu olmadı. Ama genel olarak iki üç işi bir arada yapmayı sevmiyorum. Çünkü o dünyayı içimde yaşatmak isterim. Ama elbette başka odağım olmasa ne iyi olur bir filme ya da diziye başlayacakken. Ama böyle bir çakışma oluyorsa da çok fazla etkilenmiyorum. Aksi rolünden çıkamamak olurdu ki bu benim tercih ettiğim bir oyunculuk methodu değil." dedi.
Dinçsoy, 30 Eylül'de yeni sezona başlayacak Kızıl Goncalar için de şunları söyledi:
"İzleyicilerimiz bizi dört gözle bekliyorlar. Aldığımız tepkiler bu yönde… Sezonun ilk bölümü çok heyecanlı gerçekten biz de çok merak ediyoruz. Biz de seyirci ile buluşmayı özledik. Ve onlardan gelecek yorumları çok merak ediyorum."