Kılıçdaroğlu çiftinden çocuk yoksulluğu açıklaması! İş insanlarına ‘okullarda bir öğün ücretsiz yemek desteği’ çağrısı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu'yla birlikte sosyal medya hesabından videolu açıklama yaptı.

Videoyu "Bir insan neden yoksul evlatlarımızın beslenme çantasını reddeder, inanın aklım almıyor! Yapacak bir şey yok, acı ve ıstıraplarının üstesinden gelme mücadelesine kendi başımıza devam edeceğiz" notuyla paylaşan Kılıçdaroğlu, "Selvi Hanım ve ben evimizin mutfağından sizlerle önemli bir konuda sizlerle konuşmak istedik. Ekonomi hepimizi vurdu, çok yoksullaştık. Buna artık yoksullaşma denmez, bir ekonomik şiddetle karşı karşıyayız. Bunun adı olsa olsa zulüm olur" dedi.

Çocukların yaşadığı yoksulluğa dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Tüm ülke işlemediğimiz bir suçun cezasını çekiyor gibiyiz. Ekonomik terördür bu. Ancak bu yoksulluk terörün en kötüsü: Çocuk yoksulluğu... Bambaşka bir seviye. Evlatlarımızın bir kısmı yarı aç yarı tok yatağı giriyor. Öğretmenlerle konuşuyorum, bazı çocuklarımızın beslenme çantalarında kuru ekmek ve su var. Vallahi bu var: Su ve ekmek" diye konuştu.

"Bu ülkede çocuklarımızın bir kısmı beslenme saatinde arkadaşlarından saklanıyor, baygınlık geçiriyor" diyen Kılıçdaroğlu, "Anne ve babaları veresiye yazdırıp çocuklarını peynir ekmek alıyor. Bir şey yapmak zorundayız. Bakın bu yoksulluğun zıttı zenginlik değil. Bu yoksulluğun zıttı adalet. Bu çocuklara verilmeyen o adalet" ifadelerini kullandı.

TBMM'de okullarda ücretsiz öğle yemeği verilmesini teklif ettiklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Yol arkadaşlarıma söyledim, Meclis'te bu konuda bir destek isteyelim. Çocuklarımıza beslenme saatinde örneğin ücretsiz öğle yemeği verilmesine yönelik bir önerge verelim dedik ve arkadaşlarım verdiler. Peki ne oldu? AK Parti ve MHP oylarıyla bu önergemiz reddedildi. Allah aşkına, aç çocuk nasıl bir siyaset kavgası olabilir aklım almıyor. Reddetmek için ellerini kaldırdılar. Bu milleti ne hale getirdiler. En yoksul ve en savunmasız çocuklarımıza karşı el kaldırdılar. Selvi Hanım ve ben, haftalardır bu konuyu konuşuyoruz. Çok ama çok etkilendik bu konudan."

Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardından konuşan Selvi Kılıçdaroğlu, "Gerçekten de bu konuyu hem evde konuşuyoruz hem de sokakta her gittiğimiz yerde karşılaşıyoruz bununla. İnsanlar şikayetçi, çocuklar şikayetçi" dedi.

Velilerin çocuklarının beslenme çantası için gıda alamadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Annelerin babaların beslenme çantasına bir şey koyacak paraları yok. Ama her türlü aç gözlülüğe gani gani para var. Biz de evlat sahibiyiz. Gerçekten de utanıyoruz. Utanmakla kalmıyoruz üzülüyoruz, içimiz acıyor bu yaşananlar karşısında. Türkiye'de yoksulluk çok karmaşık bir konu olabilir ama bir çocuğun beslenmesi bu kadar karmaşık bir konu olmamalı" şeklinde konuştu.

Eşinin sözlerinin sonrasında yeniden konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, "İktidara gelir gelmez bu ülkenin güzel evlatlarına, tüm çocuklarımıza okullarımızda bir öğün ücretsiz yemek uygulamasını hemen hayata geçireceğiz. Ancak şu an durum acil, bekleyecek bir günümüz bile yok. Selvi Hanım ve ben düşünüp taşındık, hemen bir çözüme ihtiyacımız var dedik. Beylikdüzü, İzmit, Çankaya, Safranbolu gibi belediyelerimiz çocuklarımıza bir öğün sağlıklı ve yeterli yemek verecek uygulamayı hayata geçirdiler. İhtiyaç sahibi çocuklarımız arkadaşlarından geri kalmayacak bir biçimde beslenme çantalarına ulaşıyorlar. Onlara teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

Belediyelerin çocuklara yönelik yardımlarına destek verilmesi çağrısı yapan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 

"Kurumlara, iş insanlarına, herkese çağrımdır: Belediyelerimize bu konuda lütfen destek verin. Sevgili halkımız, paylaşamadığımız bir şey asla gerçekten bizim olmayacak. Ne diyor Barış Manço: 'Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası, topu topu bir dilim ekmek kavgası, bazen durur bakarım bu ibret tablosuna, kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok'. Gelin hep birlikte yardım edelim bu yavrularımıza. İktidara gelmemize şunun şurasında 6-7 aylık bir zaman kaldı. Ancak çocuklarımızın kaybedeceği bir günü bile yok. O yüzden biz başlıyoruz."