Kılıçdaroğlu Almanya'da konuştu! Medya özgürlüğünü de değindi: 'Basın özgürlüğünün 2 temel yolu var'
CHP Lideri Almanya'da katıldığı organizasyonda bir konuşma yaptı. Konuşmasında medya özgürlüğüne dair de açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Almanya'nın Essen kentinde CHP Yurtdışı Örgütlenme tarafından düzenlenen organizasyonda Avrupa'nın farklı kentlerinde yaşayan Türkler ile buluştu
Konuşmasında; Soma felaketine ve protesto gösterilerindeki polis müdahalesine değinen Klıçdaroğlu Türkiye'de medyanın durumunda da söz etti.
Türkiye'de medyanın baskı altında olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, iktidar oldukları takdirde medya patronlarının ihalelere katılmalarını engelleyeceklerini ve gazetecilerin sendikalı olacaklarını bu sayede de medya özgürlüğünün sağlanacağını ifade etti.
CHP Lideri, konuşmasında kendisinin, ailesinin ve birçok gazetecinin telefonlarının dinlendiğini de vurguladı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
Türkiye'de bizim sesimiz bizim söylemlerimiz yeteri kadar kitlelere ulaşmaz. Çünkü medya baskı altındadır. Medya kontrol ediliyor. Medya denetleniyor. Medyanın özgürlüğü yoktur. Medyası özgür olmayan bir ülkenin halkı da özgür değildir. Birinci hedefimiz demokrasiyi kökleştirmek ve genişletmek. Bireysel hak ve özgürlükleri genişletmek.
1 yıl öncesine kadar hapisteki gazeteci sayısı 105'ti. 105 gazetecinin hapiste olduğu hiçbir Avrupa ülkesi yoktur. Bizim yaşadığımız koşullar, sizin Almanya'da yaşadığınız koşullardan çok farklı.
Açıyor telefonu 'Alo Fatih o cümleyi oradan çıkar' diyor. Fatih 'Hemen' diyor. Almanya'da bunu bir politikacı yapabilir mi? Yaparsa o koltukta oturabilir mi? Yüzsüzlüğün bu kadarına pes. Bizde hala oturuyor yerinde.
Türkiye'de bir demokrasi mücadelesi veriyoruz. Türkiye'de özgürlük mücadelesi veriyoruz. Benim, ailemin, yakınlarımın telefonu dinleniyor. Özgür gazetecilerin telefonları dinleniyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, yılmayacağız korkmayacağız.
Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olduğunda, medya özgürlüğünü sağlayacağız. İki temel yolu var: Hiçbir medya patronu doğrudan veya dolaylı olarak hiç bir kamu ihalesine katılmayacak. Buna izin vermeyeceğiz. İki: Her gazeteci yazdığı haberin arkasında olacak. Bunu sağlamanın yolu örgütlenmekten geçer. Sendikalı, örgütlü olacak. (DHA)