Kemal Kılıçdaroğlu'ndan 9 maddelik manifesto

Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen “Yeni Dönemde AB ve Türkiye Forumu” açılış konuşmalarıyla başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açılış konuşmasında Avrupa Birliği’ne ve Türkiye iç siyasetine yönelik 9 maddelik bir manifesto sundu. Manifestoda vize serbestisi, enerji güvenliği ve mülteci sorunu ön plana çıktı.

Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen “Yeni Dönemde AB ve Türkiye Forumu” Elite World Asia Otel’de başladı. 2 gün sürecek forumun ilk gününde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ilir Meta ve ev sahibi Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç açılış konuşması gerçekleştirdi. İstiklal Marşı ve Arnavutluk Milli Marşı’nın okunmasının ardından ev sahibi Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.

KILIÇ: İKTİDARA YÜRÜYÜŞÜN İPUÇLARI

Kılıç, “Türkiye-AB ilişkilerinde, uzun süreden bu yana durma noktasına gelen bir süreçte, yeni bir döneme giriyoruz.  Son aylarda Rusya ile Ukrayna arasındaki gelişmelere bakınca Türkiye’nin AB üyeliğinin kaçınılmaz olduğunu görmekteyiz. Bir NATO üyesi olarak Avrupa'daki dostlarımızın bizi dışladığını da görüyor, AB’nin yeni fasıllarda isteksiz kaldığını gözlemliyoruz. Türkiye'nin son yıllardaki dış politikası da ciddi bir tartışma yaratıyor. Dış güçler vurgusu bunun bir dışa vurumu olarak önümüzde duruyor” dedi. Kılıç CHP’nin de içinde yer aldığı Millet İttifakı’nın bu sorunların üstesinden geleceğini ifade ederek, bu forumun iktidara yürüyüşün de ipuçlarını vereceğini belirtti.

META: AB, TÜRKİYE’YE KUCAK AÇMALI

Kılıç’tan sonra söz alan AB’ye aday ülke konumundaki Arnavutluk’un Cumhurbaşkanı Ilir Meta ülkesinin birliğe üye olmak noktasındaki çalışmaları hakkında da ipucu veren bir konuşma yaptı. Ilir Meta, “Öncelikle bu forumu düzenledikleri için Sayın Kılıçdaroğlu ve Kılıç’a teşekkür ediyorum. Türkiye stratejik bir NATO müttefiki ve önemli bir ortak. Avrupa ve dünya güvenliği söz konusu olduğunda Türkiye önemli riskler üstlenmiş durumda. Terörizmle mücadelede önemli bir aktör olan Türkiye, mültecilere için de en büyük ev sahibi. Bu açıdan Balkanlar’daki ve Avrupa’daki istikrar ve güven için Türkiye’nin bu tutumu oldukça önem kazanmıştır. Türkiye ayrıca Kosova ve Bosna Hersek sorunlarında da geçmişte önemli katkılar sunan bir ülke olarak anılmaktadır.” diye konuştu.

Meta, Türkiye’nin Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan güzel bir şehir olduğunu ve birçok farklı kimliği barındırdığını ifade ettiği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bildiğiniz üzere bölgemiz ciddi bir savaş yaşıyor. Rusya ile Ukrayna arasında ciddi bir çatışma var. Rusya Ukrayna’nın ve diğer Avrupa ülkelerinin AB üyeliklerini istemediği gibi, AB’nin de bu şekilde genişlemesini kabul etmeyecek gibi görünüyor. Biz Rusya’nın bu tutumunu kabul etmiyoruz. Rusya AB’nin genişlemesi ve demokratik yönetişime son vermeyi dediğim üzere planlıyor. AB Dönem Başkanı Fransa’nın Cumhurbaşkanı Macron AB ile müzakereleri devam eden ülkeler arasında Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın ismini telaffuz etti. Avrupa’nın kendisini bu bakımdan yeniden tanımlaması gerekiyor. Bizlerin de Batı Balkan ülkeleri olarak ev ödevlerimizi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Şu ana kadar istediğimiz ilerlemeyi kaydedemedik ama Avrupa’nın da Balkanlar’daki insan sermayesini göz ardı etmeden gereken yatırımlara destek vermesi gerekiyor. Bizlerin de demokrasi, hukukun üstünlüğü, yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadele gibi konularda yol almamız gerekiyor. Bu da elbette demokratik, özgür ve adil bir seçimle başlıyor. Bu toplantının bu bakımdan verimli olacağını düşünüyor ve son söz olarak AB’ye seslenmek istiyorum. Ülkemizin, bölgemizin ve AB’nin geleceği konusunda iyimseriz. Arnavutluk, Kuzey Makedonya ve elbette Kosova’ya üyelik konusunda daha adil davranılmalı. AB Türkiye’ye de, böylesi önemli bir güce ve ortağa da kucak açmalı.”

KILIÇDAROĞLU: TAM ÜYELİK İSTİYORUZ

Açılış konuşmalarının sonuncusu ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gerçekleştirildi. Kılıçdaroğlu forumu hazırlayanları tebrik ederek başladığı konuşmasında şunları söyledi: “AB kendisini nasıl tanımlıyor? Avrupa Birliği, demokratik Avrupa ülkelerinden oluşan, vatandaşlarının hayatını iyileştirmek ve daha iyi bir dünya yaratmak için çalışan bir ailedir. Biz de Türkiye olarak bu aileye dâhil olmak ve uygar dünyanın bir parçası olmak istiyoruz. Bu toplantı Avrupa’da birçok dengenin değiştiği bir döneme denk geldi. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ve göçmen sorunu tüm bölgeyi etkiledi. Bu dönemde Türkiye’nin maddi yardımlar karşısında sığınmacı ülke konumuna düşürülmesini de yaşıyoruz. Öncelikle bu savaşın en kısa sürede bitmesini umuyoruz. Avrupa’da böyle bir trajedinin yaşanması son derece üzücü. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, Avrupa güvenliğinin yeniden bir inşa sürecine girmesi gerektiğini de gösteriyor. CHP olarak kurulduğu günden bu yana laik, demokratik ve sosyal hukuk devletini koşulsuz savunan bir partiyiz. AB’ye tam üyeliği de hedeflerimiz arasında görüyoruz. Biz Türkiye’nin Avrupa’nın yeniden inşası sürecinde aktif rol alıp katkı sağlaması gerektiğini düşünüyoruz. Ortadoğu’nun en önemli iki sorunu terör ve mülteci sorunu. Biz bu bakımdan Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı OBİT’in kurulmasını istedik.

Buradan AB’ye, Avrupa Parlamentosu’na seslenmek istiyorum. Bizler demokrasi için mücadele veriyoruz. Önümüzdeki seçimlerden sonra demokrasisi gelişen, AB normlarını uygulayan, yurtta ve dünyada barışı isteyen bir Millet İttifakı göreceksiniz. Bu bakımdan bölgenin en güçlü ülkesi olan Türkiye’nin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. İktidarın yanlış politikaları nedeniyle giderek açılan makasın yeniden nasıl kapatılacağını sizlere göstereceğiz. ” dedi.

9 MADDELİK BİLDİRİ

Kılıçdaroğlu konuşmasında AB’ye iç siyasete yönelik olarak belirlediği 9 maddelik bildirisini de açıkladı. Kılıçdaroğlu açıkladığı bildiride şunları ön plana çıkardı: “1. Vize serbestisi sağlanmalı. 2. Türkiye yeşil mutabakatı gündemine almalı ve hedeflemeli. 3. 23. ve 24. Maddeler olan yargı, temel haklar, adalet ve özgürlük alanlarındaki blokaj kaldırılmalıdır. 4. Terörle mücadele yasası uluslararası hukuk normlarına göre yeniden belirlenmelidir. 5. Kamuda şeffaflık sağlanmalıdır. 6. Kişisel veriler tam, yetkin ve bağımsız olarak işlenmelidir. 7. Gümrük birliğinin modernizasyonu gerçekleştirilmelidir. 8. Enerji güvenliği konusunda adımlar atılmalı. Doğu Akdeniz’de Rum ve Yunanistan bakış açılı politikalardan hızla uzaklaşılmalıdır. 9. Mülteci ve sığınmacı konusunda Türkiye yalnız bırakılmamalı ve mültecileri tutacak ülke konumuna sokulmamalıdır. AB ortak sorumluluk ve paylaşımı üstlenmelidir.”