Katil Ogün Samast'ın tahliyesi sonrası Dink ailesinden ilk açıklama. Rakel Dink: Adaletsizliği yüzümüze çarptılar
Gazeteci Hrant Dink'in katili Ogün Samast'ın tahliyesinin ardından Dink ailesinden ilk açıklama geldi. Hrant Dink'in eşi Rakel Dink bu karara dair konuştu.
Rakel Dink, Agos Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i 19 Ocak 2007’de gazete binasının önünde düzenlediği silahlı saldırıda öldüren Ogün Samast’ın tahliye edilmesiyle ilgili ilk kez konuştu.
Rakel Dink, Cumhuriyet’in 100. Yılında Azınlık Hakları Konferansı açılışında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı
“Bir kez daha adaletsizliği yüzümüze çarpıp yasın en ağır günlerine geri yolladılar bizi. Mesele hiçbir zaman şu veya bu kişinin 3 yıl 5 yıl daha fazla ya da az ceza alması değildir. İlk günden beri karanlığın sorgulanması gerektiğini söyledik. Bu davada adaletin yerini bulması ülkenin demokratikleşmesi için olmazsa olmazdır.”
RAKEL DİNK'İN UNUTULMAYAN VEDA KONUŞMASI
Rakel Dink 2007 yılında Hrant Dink'e veda ettiği konuşmada hafızalara kazınan cümleler söylemişti.
Veda konuşmasının tam metni şöyleydi:
'Sevgili dostlar, bugün bedenimin yarısını, sevgilimi, çocuklarımın babasını, sizin kardeşinizi uğurluyoruz. Sağdakine, soldakine, öndekine, arkadakine rahatsızlık, saygısızlık vermeden, sloganlar atmadan, pankartlar açmadan, sessiz bir saygı yürüyüşü gerçekleştiriyoruz.
Bugün sessizlik ile büyük bir ses yükselteceğiz. Bugün derinliklerin ışığa yükseldiği günün başlangıcıdır. Yaşı kaç olursa olsun 17 veya 27. Katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim.
Hrant'ın doğruluğa, şeffaflığa ve dostuna olan sevgisi onu buraya getirdi. Korkuya meydan okuyan sevgisi onu büyüttü. "O büyük bir adamdı'' deniliyor. Size sorarım, o büyük mü doğdu? Hayır. O da bizim gibi doğdu. O gökten değildi. O da topraktandı. Bizim gibi çürüyen bir beden, fakat yaşayan ruhu, yaptığı iş, kullandığı üslup, gözlerindeki, yüreğindeki sevgi onu büyük yaptı.
Evet o büyük oldu. Çünkü büyük düşündü, büyük söyledi. Bugün buraya gelerek hepiniz büyük düşündünüz, sessizce büyük konuştunuz. Siz de büyüksünüz. Bugünle kalmayın, bu kadarla yetinmeyin.
O bugün Türkiye'de milat yaptı. Sizler de mührü oldunuz. Onunla manşetler, onunla konuşmalar, onunla yasaklar değişti. Onun için dokunulmazlar veya tabular yoktu. Büyük bir bedel ödedi. Bedellerin ödendiği gelecekler Hrantlar'ı severek, Hrantlar'a inanarak olur.
Nefretle, hakaretle, kanı kandan üstün tutarak olmaz. Bu yükseliş karşısındakini kendin gibi görerek, kendin gibi sayarak olur.
Hitusun yardımıyla yarattığı ev cennetinden ayırdılar. Göksel ve ebedi cennete kanat açtırdılar. Gözleri daha yorulmadan, bedeni daha yaşlanmadan, daha hasta olmadan, sevdiklerine doymadan kanat açtırdılar göksel cennete. Biz de geleceğiz sevgilim.
Biz de geleceğiz o eşsiz cennete. Oraya yalnız ve yalnız sevgi girer. Orada gerçek sevgi ile bir arada ebedince yaşayacağız. Yaptıklarını, konuştuklarını kim unutabilir sevgilim? Hangi karanlık unutturabilir sevgilim? Olmuşları, olanları kim unutturabilir? Korku unutturabilir mi sevgilim? Yaşam mı, zulüm mü, dünyanın zevkü sefası mı sevgilim? Yoksa ölüm mü unutturacak sevgilim? Hayır, hiçbir karanlık unutturamaz.
Ben de sana yazdım aşk mektubunu sevgilim. Bana da ağır oldu bedeli sevgilim. Sevdiklerinden ayrıldın, çocuklarından, torunlarından ayrıldın, burada seni uğurlayanlardan ayrıldın, kucağımdan ayrıldın, ülkenden ayrılmadın."