Kahramanmaraş'ta yıkılan sitelerin müteahhitleri suçu başkalarına yükledi

Kahramanmaraş’ta 146 kişinin hayatını kaybettiği Hamidiye Sitesi’nin müteahhidi tutuklu Ahmet Kara, 4 yıl önce vefat eden fenni mesul inşaat mühendisi Hacı Gitmiş’in yıkımdan sorumlu olduğunu belirtti. Öte yandan Kahramanmaraş'ta depremde yıkılan, 19 kişinin öldüğü, Fazilet Apartmanı'nın müteahhidi tutuksuz sanık Mahmut Oktay Hartavi fırının işletmecisi firari sanıklar Akın ve Ferihan Yağcı çiftini suçladı.

Kaynak: DHA

Kahramanmaraş'ta İsmet Karaokur Bulvarı’nda bulunan 4 bloklu Hamidiye Sitesi’nin, 6 Şubat’ta meydana gelen depremde yıkılması sonucu A Blok’ta 73, C Blokt'a da 73 olmak üzere toplam 146 kişi hayatını kaybetti. Binaların yıkılmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada Konya Teknik Üniversitesi’nden alınan nihai bilirkişi raporunda projenin hem hatalı olduğu hem de 1998 yılında ruhsatı alınan sitenin, değil 98 yönetmeliğinin 75 yönetmeliğine dahi uygun olmadığı belirtildi. Projenin çok hatalı olduğu bu nedenle de projeyi onaylayan Kahramanmaraş Belediyesi’nin de asli kusurlu bunduğu raporda şöyle denildi:

“Deprem sırasında yapıda meydana gelen toptan göçmenin ana nedeni; hazırlanan ve onaylanan taşıyıcı sistem betonarme projesinin gerek 1975 ve gerekse 1998 deprem yönetmelikleri normlarına uygun olarak tasarlanmamış olması, ilgili mercilerce bu hatalı projenin onaylanmış olması ve söz konusu hatalı hazırlanan projenin yerinde sorgulanmadan uygulanmasıdır. Projede yönetmelik normlarının dışında olan sakınılması gereken uygulamalar tolere edilebilir hataların çok üzerindedir. Deprem nedeniyle yıkılan binanın projelendirme, yapım ve iş bitimi aşamalarındaki mevcut durumuna göre yapım sorumlusu müteahhit kooperatif yönetimi, statik proje müellifi, statik fenni mesul ve belediye yapı kontrol birimi asli kuruludur.”

 Soruşturma sonunda sitenin müteahhidi ve o dönem Kahramanmaraş Belediyesi Fen İşleri Müdürü olan tutuklu Ahmet Kara, Ahmet Kara’nın kardeşi Hamidiye Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Ali Kara (58) ve Yönetim Kurulu üyeleri Talat Özdemir (64), Cahit Küçükönder (64), Oğuz Yenipınar (57), Cengiz Yürürdurmaz (54) ve Selahattin Solacak (65) hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar ay hapis istemiyle Kahramanmaraş 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Davanın ilk duruşması yapılarak sanıklar hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuksuz 6 sanık, taraf avukatları ve ölenlerin yakınları katılırken, tutuklu Ahmet Kara, duruşma salonuna cezaevinden SEGBİS sistemiyle bağlandı.

Duruşma, Ahmet Kara’nın savunmasıyla başladı. Kooperatifin konut yapmak amacıyla kurulduğunu, görevi gereği kooperatif başkanı olamadığını belirten Kara, ilk etapta kooperatifin geçici yönetim kurulu üyelerinin belirlendiğini söyledi. Ahmet Kara, şöyle devam etti:

“Geçici yönetim kurulu üyeleri ilk genel kurul yapılana kadar görevlerini sürdürmüşler ve hiçbir inşa faaliyet yapmadan inşaat faaliyetlerini yürütmem için şahsıma yetki vermişlerdir. İnşaata başlamak için statik, elektrik, tesisat gibi projelerin tatbik ettirilmesi gibi hizmetleri takip etmek ve malzemelerini temin etmek ve üye aidatların tahsilatını yapmam için yetki verildi. Dolayısıyla gerek geçici yönetim kurulu üyeleri gerekse de genel kurulda sonradan seçilen yönetim kurulu üyelerinin başkan dahil hiçbir inşa faaliyetlerinde bulunmamıştır. Yönetim kurulu başkan ve üyeleri sadece resmi toplantılara katılmış ve kooperatifin amacına uygun çalışmasını sağlamışlardır. Raporda belirtilen statik sistem hususların fenni mesul teknik uygulama sorumlusu inşaat mühendisi Hacı Gitmiş tarafından diğer hususların tamamı ise şahsım tarafından yapılmıştır. Yönetim kurulu başkan ve üyeleri bu inşaat faaliyetlerinin hiçbirinde görev almamışlardır. Bir bina için en önemli unsur taşıyıcı sistemdir. Yapıların mimarı, statik ve her türlü plan ve projesinin hazırlanıp uygulanmasıyla ilgili fenni mesuliyetleri kanunlara göre mühendisler ve mimarlardır. İnşaat mühendisinin fenni mesul olarak sorumluluklarının kendi uzmanlık alanı içinde statik projesine göre binanın taşıyıcı sistemine oluşturan temel kolon, kiriş, perde duvar ve döşeme, statik proje, malzeme kalitesi ve teknik hususları sağlamaktır. Hamidiye Sitesi 1’nci etap yapı ruhsatında fenni mesul teknik uygulama sorumlusunun inşaat mühendisi Hacı Gitmiş olduğu yer almaktadır. Hacı Gitmiş ise işini layıkıyla yapmıştır. Hava muhalefeti nedeniyle Hacı Gitmiş inşaata 23 gün ara verilmesi kararını dahi vermiştir. Bu da Hacı Gitmiş ’in denetim faaliyetini hakkıyla yerine getirdiğinin kanıtıdır. Bilirkişi raporunda binanın yıkılmasının ana nedeni olarak kusurlu projenin sorgulanmadan yerinde uygulandığı belirtiliyor. Belediyeler son onay merciidir, belediyeden geçen bir projenin kusursuz olacağı genel kabuldür. Yapı kullanma izin belgesi alan bir yapının eksiksiz ve kusursuz olacağı halk arasında bilinir. Ayrıca davaya konu binaların çap alınmasından yapı kullanım izin belgesi alınıncaya kadar 34 yerde 18 kamu görevlisinin imzaları bulunmaktadır. Bu yetkililerin görev ve sorumluluklarına bakıldığı zaman belediye başkan yardımcısı 2, daire müdürü, müdür vekili, 2, inşaat mühendisi 2, harita mühendisi 1, makine mühendisi 2, tekniker 2. Toplam 18 kamu görevlisinin kontrol ve denetiminden geçen projelerin ve uygulamaların hatalı olabileceği hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenlerle üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Haksız yere tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum.”

 'KAĞIT ÜZERİNDE GÖREV ALACAĞIMI SÖYLEDİ'

Ahmet Kara’nın kardeşi Kooperatif Başkanı Ali Kara ise Hamidiye Sitesi’nin inşaatıyla hiçbir alakası olmadığını belirterek suçlamaları reddetti. Ali Kara, “Hamidiye Siteleri Ahmet Kara tarafından yapılmıştır ve kendisi de benim ağabeyim olur. Ben o yıllarda kabzımallık yapıyordum ve inşattan da anlamam. Belediyedeki görevi nedeniyle benden ricacı oldu, tüm işleri kendisinin yürüteceğini, benim de sadece göstermelik, kağıt üzerinde bir görev alacağımı ifade etmiştir. Kendisinin de ifadesinde söylediği defterlerdeki kararların tamamı kendi el yazısıyla yazılıyor, süreci de kendisi yönetiyor. Biz, ne inşaat aşamasında ne idare aşamasında kooperatifin ve inşaatın hiçbir faaliyetine katılmadık” dedi.

Diğer 5 sanık da inşattan tamamen Ahmet Kara’nın sorumlu olduğunu, kendilerinin kooperatifin kuruluş aşamasında yer aldıklarını belirterek suçlamaları kabul etmedi. Ölenlerin yakınları da sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtirken, beton kalitesinin çok kötü olduğunu, kurtarma çalışmalarında betonun en ufak bir darbeden toz gibi dağıldığını söyledi.

Duruşma sonunda mahkeme heyeti Ahmet Kara’nın tutukluluk halinin devamına karar verip davayı 19 Temmuz’a erteledi.

FIRINCIYI SUÇLADI

Öte yandan Kahramanmaraş’ta depremde yıkılan, 19 kişinin öldüğü, 20 kişinin de yaralandığı, zemin katında bulunan fırında usulsüz tadilat yapıldığı mahkeme ve belediye tarafından tespit edilen Fazilet Apartmanı A blokuna yönelik açılan davanın ilk duruşmasında hem binanın müteahhidi tutuksuz sanık Mahmut Oktay Hartavi (63) hem de yakınlarını kaybedenler, fırının işletmecisi firari sanıklar Akın (78) ve Ferihan Yağcı (78) çiftini suçladı. Depremde anne ve babasını kaybeden Mehmet Kaan Çimen, “O kadar çok usulsüzlük vardı ki anlatılmaz. Arka tarafı kırıp kapı ve pencereler açtırdı. 2-3 haftada TIR’la un geliyordu. A ve B Blok’ta laf arasında ‘Bir gün deprem olursa bu apartman yıkılacak’ derlerdi” diye konuştu.

Mimar Sinan Mahallesi’ndeki 2 bloklu Fazilet Apartmanı’nın A bloğu, 6 Şubat’ta meydana gelen ilk depremde yıkıldı. Binada yaşayanların 19’u hayatını kaybederken, 20 kişi enkazdan yaralı çıkarıldı. Binanın yıkılmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada, zemin katta fırının usulsüz tadilatlar yaptığı iddiasıyla bina sakinlerinin şikayeti üzerine Kahramanmaraş Belediyesi’nin 2013’te fırını mühürlediği, aynı yıl binada oturanlara can güvenlikleri olmadığı binayı boşaltmaları içi yazı gönderdiği belirlendi. Kahramanmaraş 1’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldığı ve mahkemenin 16 Nisan 2019 tarihinde tadilatların binayı zayıflattığının tespit edildiği ve tadilatların güçlendirme projesi ile yapılması gerektiğine karar verdiği tespit edildi. Fırın işletmecileri Akın Yağcı ve eşi Ferihan Yağcı hakkında gözaltı kararı verildi ancak adreslerinde bulunamadı. Bunun üzerine fırıncı çift hakkında yakalama kararı çıkartıldı.

RAPORU KABUL ETMEDİ

Soruşturma sonunda binanın hem müteahhidi, statik proje müellifi ve fenni mesulü olan Mahmut Oktay Hartavi ile zemin katta fırının işletmecileri Akın Yağcı ve eşi Ferihan Yağcı hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle Kahramanmaraş 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın ilk duruşmasına başka suçtan tutuklu olan tutuksuz Mahmut Oktay Hartavi, taraf avukatları, tanıklar ve ölenlerin yakınları katıldı. Duruşmada ilk olarak Hartavi savunma yaptı. Suçlamaları reddeden Hartavi, bilirkişi raporunu kabul etmediğini söyledi. Her şeyi o dönem yürürlükte olan yönetmeliklere uygun olarak yaptığını, A ve B blokun aynı dönem yapıldığını ve her ikisinde de aynı malzemenin kullanıldığını kaydeden Hartavi, şunları söyledi:

“1975 yılı yönetmeliğine göre Kahramanmaraş 2’nci deprem bölgesiydi ve projeyi yönetmeliğe göre hazırladım. Projem hem inşaat mühendisleri odasından hem de belediye tarafından incelenip onaylandı. Statik projeyi hazırlarken hesaplamalar fırına göre yapılmadı. İddianamede binanın altında faaliyet gösteren yapının Akın Ekmek Unlu Malulleri’nde tadilat yapıldığından dolayı Kahramanmaraş 1’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurdukları, mahkemenin 2019’da yapılan tadilatların güçlendirme projesi ile yapılması gerektiğinden bu haliyle tadilatların binayı zayıflattığının tespit edildiği ifade edilmektedir. Güçlendirme projesiyle ilgili bir iki örnek vereceğim. Trabzon Caddesi’ndeki LcWaikiki binası deprem öncesi güçlendirme yapıldı, biliyorsunuz ilk depremde yıkılmadı. Aynı şekilde Belli Oteli’nde deprem öncesi güçlendirme yapılmıştı yine depremde ağır hasarlı olmakla birlikte yıkılmadı. Şekerbank’ın olduğu emek iş hanında yine güçlendirme yapılmıştı, bina yıkılmadan depremi atlattı. Son olarak Beyzade Sokak’ta Efes Oteli’nde güçlendirme yapıldı ve yaşadığımız asrın felaketi denilen bu büyüklükteki depremde yıkım olmadan ilk depremi atlatabildi.”

‘BU APARTMAN YIKILACAK DERLERDİ'

Firari olan Akın Yağcı ve Ferihan Yağcı duruşmaya katılmadığı için ölenlerin yakınlarına söz hakkı verildi. Binada anne ve babasını kaybeden Mehmet Kaan Çimen, zemin kattaki fırında sürekli tadilatların yapıldığını ve apartmandaki herkesin fırından şikayetçi olduğunu söyledi. Çimen, “O kadar çok usulsüzlük vardı ki anlatılmaz. Arka tarafı kırıp kapı ve pencereler açtırdı. 2-3 haftada TIR’la un geliyor. A ve B Blok’ta laf arasında ‘Bir gün deprem olursa bu apartman yıkılacak’ derlerdi. Bunu babam da komşularımız da dedi. Laf arasında herkes fırınla ilgili bunu söylemişken bir deprem oluyor, Oktay Beyin söylediği gibi aynı malzemeler, aynı yılda aynı yönetmeliğe göre yapılan iki blok, o iki bloktan hep ‘Yıkılacak’ diye konuşulan fırının altında olduğu bloka yıkılıyor” diye konuştu.

Ayşenur Tekin de sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Fırında tadilatlar yıllardır hiç bitmedi. Bina zaten ilk depremde 10-15 saniye içinde yıkıldı. Bina hiçbir salınım yapmadan tak tak şeklinde yıkıldı, yani sallanma yaşamadık” dedi.

'ÇATLAK DAHİ GÖRMEDİK'

Binada yakınlarını kaybedenlerden Nurettin Çağdaş Çakmak da fırında birçok usulsüz tadilatların yapıldığını belirterek, “Bu bina aynı zamanda aynı malzemelerle yapıldı. Biz deprem sonrasında enkazın üzerine çıktığımız zaman B blokta çatlak dahi göremedik ve cenazelerimizi oradan indirip çıkardık. Yani bir sıkıntı varsa bunun yapısal mimariyle alakalı olduğunu düşünmüyorum, eğer öyle bir şey olsaydı bırakın içine girmeyi, yanından bile korkarak geçerdik. Akın Bey, fırının borusunu, kapıcı dairesindeki kirişi kırarak çıkarmış ve bunu herkesten saklamış. Biz bunu yıkımdan sonraki fotoğraflardan tespit ettik” diye konuştu.

'BOŞALTIN DİYE YAZI GÖNDERMİŞLER'

Gülay Sevinç Kahveci de sanıkların cezalandırılmasını talep ederek, “Sanırım babamın yaptığı başvuru üzerine Kahramanmaraş Belediyesi’nden 10 Haziran 2013 tarihli bir yazı gelmiş ve imara aykırı yapılan usulsüzlüklerin belediye tarafından düzeltileceği ancak bunun yapılabilmesi için evi boşaltması gerektiği, ‘Can güvenliğiniz yok boşaltın’ diye 27 Haziran 2013 tadilat yapılacağını söylemiş. Biz bu yazıyı tesadüfen enkazda bulduk” dedi.

Avukatların da savunmalarını yapmalarının ardından duruşma 24 Ekim’e ertelendi.

Enes Güran'ın Ses kayıtları Ortaya Çıktı Derin yırtmaçlı sahne kıyafeti olay yarattı Okan Buruk'un özel isteği Michail Antonio Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Sıcaklıklar 15 derece birden düşecek Restorandaki yangından acı haber geldi