Kahramanları için kısa videolar çekilen bir roman
Senaryo ve sinema dünyasının genç yüzlerinden Büşra Cebe, ilk romanında kadına karşı şiddetin çıkış noktalarına, cesaretle dokunuyor: Siyaha Bulaşan Kadınlar...
Büşra Cebe’nin kahramanları Canan, Süveyda, Derya, Seyhan, Nehir, Ayfer ve Serpil… Onları hepimiz iyi tanıyoruz; sokakta, apartmanımızda, bankada karşımıza çıkan kadınlar. Fakat sevgili, annelik, eşlik gibi yaşam rollerinde karşılarına çıkan şiddet, öfke, taciz gibi büyük sorunlarla mücadele etmek zorundalar. Büşra Cebe onların sadece acılarını anlatmıyor; yaşadığı sorunların kendi dünyasındaki yankısını, hangi seçimleri yapmaya zorladığını, neler hissettirdiğini ve siyahıyla baş etmeye çalışırken rengini diğer kadınlara nasıl bulaştırdığını sarsıcı bir dille aktarıyor.
Kitapta yer alan her karakteri daha iyi vurgulamak için Büşra Cebe’nin çektiği kısa videoların linkleri ilgili bölümlerin başına eklendi. Okur akıllı telefonunun kamerasını açıp, bu QR kodun üzerine tutup o kodu taratarak karakterin iç dünyasının soyut anlatımına tanıklık edebiliyor.
Her kadın hayatında bir kez de olsa bulaşır acıya... Siyah acının yanında usulca belirir. Her siyah bir iz bırakır. Her iz bir hikâye anlatır, her hikâyenin de bir kahramanı vardır. Hiçbir kahraman normal değildir; kiminin süper güçleri vardır kiminin süper delilikleri... Kiminin akıl almaz acıları, kiminin yok sayılamaz hataları, yanlış seçimleri, öfkeleri...
İşte biz de Siyaha Bulaşan Kadınlar’da bir grup İstanbullu kadının kesişen yaşamları üzerinden siyahın tüm tonları ile yüzleşiyoruz!
“Bu kitabı yazarken en büyük temennim yaşadığı acının altında ezilen ve kendini çaresiz hisseden tüm kadınlara ulaşıp; yalnız, çaresiz, günahkâr olmadığını ve en önemlisi yeryüzünün en güçlü kahramanlarının kendileri olduğunu fark ettirmekti.”
Büşra Cebe kimdir?
1994 doğumludur. Çok küçük yaşlarda başladığı yazın çalışmaları ile şiir, kom- pozisyon ve hikâye yarışmalarında çok sayıda birincilik ve sayısız ödül aldı. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü mezunudur. TRT’de başlayan ekran önü kariyerine, ustalardan aldığı eğitimler ile senaryo sürecini ekleyerek çeşitli senaryo ekiplerinde çalıştı. Özellikle hakim dillerinden biri olan Arapça sayesinde ağırlıklı olarak Orta Doğu ülkelerine film projeleri üretti.