Kabataş görüntüleri ortaya çıktı, sert tepki aldı! Balçiçek İlter özür yazısı yazdı

Gazeteci, Türkiye'nin konuştuğu görüntülerin ardından bir yazı kaleme aldı.

Gezi Parkı eylemleri sırasında Kabataş tramvay durağında saldırıya uğradığını iddia eden başörtülü kadınla röportaj yapan Balçiçek İlter, o dönemde kadının şiddet gördüğünü doğrulamıştı.



Ancak Kanal D'nin yayınladığı görüntülerle, kadının iddialarının gerçek dışı olduğu ortaya çıktı.



Kamera kayıtlarıyla İlter, yoğun eleştirilere maruz kaldı. İlter bugünkü köşesine röportajın perde arkasını yazarak özür diledi.



İlter'in özür yazısı şu şekilde:



Kabataş



Bir kaç gün önce Kabataş görüntüleri çıktı ortaya... Öyle diyorlar, o anmış. Bakın, kesindir diyemiyorum artık. Çünkü son yaşadıklarımdan sonra kime, neye inanacağımı şaşırdım... Kendimden, gördüğümden ve yaşadığımdan şüpheye düşer oldum. Üstelik bunca zamandır herkesin peşinde olduğu, aslında var olmadığı yetkililerce açıklanan kamera kayıtları birdenbire ortaya çıkmış! Sizin gibi ben de görüntüleri merakla izledim ve büyük bir şaşkınlık yaşadım.



Bırakın tacizi, itme-kakmayı, kalabalık grubu... Eğer bu görüntüler o görüntülerse, o kadar kısa süre içinde bir grup geçip gidiyor... (Montajlı mıdır, değil midir bilemem. Bu kayıt o güne mi ait, başka kayıt var mı, onu da bilemem)

Ama sadece gördüklerimizse... Hiçbir şey yaşanmamış ki! Nasıl olur?



Hemen telefona sarıldım, önce ‘’mağdure’’ ile görüşmemi sağlayan meslektaşım Elif Çakır’ı aradım. Yaşadıklarını bizimle paylaşan Zehra Develioğlu’nun telefonunu istedim. Mutlaka bir açıklaması olmalıydı, mutlaka bir şeyler söylemeliydi... (Röportajı yapan Elif Çakır’ın ne düşündüğünü açıklamak bana düşmez, kendisi yazacaktır herhalde) O gece Zehra Hanım’ı o kadar çok aradım ki... Telefon açılmadı... Ardından mesajlar yazdım, yolladım; bana mısın demedi... Ertesi sabah, olayın ardından canlı yayına çıkıp, gelininin başına gelenleri anlatan Bahçelievler Belediye Başkanı kayınpeder Osman Develioğlu’nu aradım... Yok! Kapı duvar... Kimse telefonlarıma çıkmadı. Oysa bir açıklama yapılmalıydı. Bırakın benim düştüğüm durumu, bu ülkenin bir döneminin doğru hatırlanması adına bir şeyler söylenmeliydi... Beceremedim. Hiçbirinden ses çıkmadı. Tekrar Elif’i aradım. O da mağdureye ulaşamamıştı. Sadece kayınpederi ile konuşmuş, ‘’Zehra konuşmak istemiyor, çok perişan’’ yanıtını almıştı!

*

Bu yazıyı kaleme aldığımda Zehra Develioğlu’nun avukatından bir açıklama geldi.

Avukat kısaca diyor ki;

‘’Biz suç duyurumuzun arkasındayız. Darp ve taciz gerçekleşmiştir. Bununla ilgili Adli Tıp raporu da elimizde mevcuttur. Bebek de darp edilmiştir. Kamera kayıtları net değildir, ne olduğu gözükmemektedir.’’

Kanımca 1 Haziran’da olduğu öne sürülen bu olayın detaylarını Zehra Develioğlu çıkıp kameralar karşısında canlı yayında anlatmalıdır. Bütün sorular yöneltilmelidir, o da cevap vermelidir. Bunu bana, ona, ötekine değil, bu ülkeye borçludur. Gezi sürecinde tarafları en tahrik eden olaylardan birinin kahramanı olarak, bunu Gezi’de hayatını kaybeden o çocuklara da borçludur. Ve en çok da onu savunan Başbakan’a…



Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayınız.




A101 26 Aralık Perşembe aktüel kataloğu yayımlandı Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem İstanbul'da polise saldırı: Şüpheliler gözaltında