İYİ Parti'de sular durulmuyor. Meral Akşener'in oğlu Fatih Akşener'le ilgili iddialara Buğra Kavuncu yanıt verdi
Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin ardından İYİ Parti'de sular durulmuyor. İstifalar ve partinin önemli isimleriyle ilgili iddialar arka arkaya geliyor. Partiden ihracı istenen Ümit Dikbayır, tv100'de Meral Akşener'in oğlu Fatih Akşener hakkında "7-8 tane İYİ Parti poşetiyle her birinin içinde 200 bin TL var, kendi ekibine para dağıtmış. Ben bunu anlamış değilim" demişti. Bu iddialara İYİ Parti İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu'dan yanıt geldi.
Partiden ihracı istenen İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, perşembe akşamı tv100'ün gündem belirleyen programlarından "Erdoğan Aktaş ile Eşit Ağırlık" programının konuğu olmuştu.
İYİ Parti'de son dönemde yaşananlara ilişkin açıklamada bulunan Dikbayır, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in oğlu Fatih Akşener'in seçim sürecinde partinin kampanyasının başında olduğunu söylemiş, "Bizim partimizin seçim kampanyasını her anlamda Fatih Akşener yönetti. Nedenini bilmiyorum. Böyle bir şey olur mu? Biz bu ülkenin refahı için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu parti kimsenin oyun alanı değil. Seçime gidiyoruz, seçim kampanyamızı genel başkanın elektrik mühendisi oğlu yönetiyor. İtiraz ettiğimiz ödemelerle alakalı. Ben bunu da yeni duydum. Seçim bitti, Fatih Akşener bana “kampanya ekibine para vermem lazım” dedi. Ben de “biz bütün çalışanlara birer maaş verelim, genel başkandan bunun onayını alırım, onlar daha fazla çalıştı, onlara iki maaş veririz, paramız var” dedim. Elden para vermenin doğru olmayacağını söyledim. Ben elden para verme yöntemini uygulamadım. Benden sonra elinde 7-8 tane İYİ Parti poşetiyle her birinin içinde 200 bin TL var, kendi ekibine para dağıtmış. Ben bunu anlamış değilim" demişti.
BUĞRA KAVUNCU'DAN YANIT GELDİ
Dikbayır'ın, Fatih Akşener'le ilgili iddialarına Meral Akşener'e çok yakın bir isim olan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu'dan yanıt geldi.
Kavuncu açıklamasını sosyal medyadan yaptı. "Son günlerde gündeme gelen ve birtakım mihraklar tarafından çarpıtılıp, artık partimize zarar verme amacını da güttüğü anlaşılan iddialar nedeniyle bir açıklama yapmalıyım" diyerek söze başlayan Kavuncu açıklamasını şöyle devam ettirdi:
11 Ocak 2023 tarihinde, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener tarafından "Seçim Kampanyasından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı" olarak atandım. Yani 14 Mayıs 2023'te gerçekleşecek seçimlere yönelik, partimizin kampanya yönetimini gerçekleştirdim.
Ancak seçim kampanyaları hem çok geniş hem de uzmanlık gerektiren bir süreç olduğundan, Sayın Birol Aydemir'in sorumluluğunu üstlendiği "Veri Birimi", Sayın Ümit Özlale'nin sorumluluğunu üstlendiği ve seçim beyannamemizle ilgilenen "Politika Birimi" gibi içinde yöneticilerimizin, uzmanların ve profesyonellerin de olduğu 10 ayrı birim oluşturuldu. Ben de bu 10 ayrı birimin koordinasyonunu yürüttüm. B
ütün birimler ve bunlara dair çalışmalar; tamamen şeffaf, katılımcı, açık ve karşılıklı koordinasyon çerçevesinde gerçekleştirildi. Kampanyanın özellikle görsel iletişim süreci, partinin dinamiklerine daha hâkim olmaları bakımından, kendileri de partili olan iç bir ekip tarafından yürütüldü.
"TAMAMEN GÖNÜLLÜ ÇALIŞTI"
Fatih Akşener de bu süreçte, başka birçok gönüllümüz gibi tamamen gönüllü ve sadece dışarıdan bir bakış sağlamak amacıyla, kampanyadaki görsel iletişim çalışmalarına destek sağladı.
Bunun haricinde, kendisiyle ilgili medyada yer alan bütün iddialar gerçek dışıdır. Bugün bu açıklamayı yapma gerekliliğini duymam, seçimden önce yer aldığım birçok canlı yayında seçim kampanyasına dair son derece net ve somut açıklamalar yapmama karşın birçok yanlış algının tekrar tekrar gündeme getirilmesidir. Hiç kimse ama hiç kimse, emekle ve alın teriyle kurulan bu partinin ve onun emekçilerinin varlığından daha kıymetli değildir ve asla olmayacaktır. Bize oy veren veya vermeyen, ülkemize dair haklı endişeleri bulunan vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuz var.
Türkiye'nin sorunlarını göz ardı edip, çoğu vatandaşın umurunda olmayan gündemlerde boğulmak, kamuoyunu meşgul etmek milletimize saygısızlıktır. Hepimiz bu sorumluluğun bilincinde olmalı, hür ve müstakil bir siyaset düzeni için verdiğimiz mücadeleye odaklanmalıyız.