İstinaftaki dava için konuştu: İki kere ikiyi beş yapmaya gayret etmenin bir anlamı yok
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) encümen toplantısı sonrasında hakkında siyasi yasak istenen davaya ilişkin konuşan TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Bu dava toplumu rahatsız ediyor, böyle bir dava olmaz. İki kere iki dört. İki kere ikiyi beş yapmaya gayret etmenin bir anlamı yok" dedi.
TBB encümen toplantısı, TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun başkanlığında Ankara'da TBB Genel Merkezi’nde yapıldı.
İmamoğlu kendisine yöneltilen, ''İstinafın önünde bir süredir dosyanız bekliyor. Yakın zamanda sonuçlanacağını düşünüyor musunuz? Bugün Ankara’dasınız, ev sahibi Mansur Yavaş ile bir görüşmenizin olması planlanıyor mu'' sorusuna şu yanıtı verdi:
“İstinaftaki dosyanın ya da dosyaların elbette ortalama görüşme zaman dilimi vardır fakat çok da belirgin olmaz. Ancak istinafta mevzu bahis olan bizim davanın ‘ahmak davası’ diye tariflenen biçimiyle ne zaman nasıl görüşüleceğini hukuki teamüller mi yoksa bir takım siyasi atmosferler mi belirliyor onu anlamakta zorluk çekiyorum. Dönem dönem bize de akan dedikodular, bu davanın konuşulacağı, tartışılacağı veya konuşulacağı duyumları söz konusu. Bu neredeyse haziran ayından beri yoğunlaşan bir biçimde kulağımıza geliyor. Dedikodu veya bilgi akışının tarifi net olmadıkça bizim de bunu kamuoyuyla paylaşmamız doğru değil. Anlamlı değil. Ancak, özellikle son bir kaç haftadır yoğun bir biçimde bunun kamuoyuna yansımasının, birkaç yönü var. Bir, toplumun vicdanını çok rahatsız ediyor. İki, böyle bir dava olmaz. İki kere iki dört. İki kere ikiyi beş yapmaya gayret etmenin bir anlamı yok.
''Aksi takdirde bu güvensiz ortam ve sıkıntı yaratır''
Birinci derecede mahkemede nelerin döndüğünü, trajikomik bir biçimde hep beraber izledik, yaşadık. Yargının siyaset mecrası tarafından bugünkü siyaseti yöneten insanlar tarafından bir silah gibi kullanıldığını düşünenlerdenim. Siyaset böyle işletilemez. Temennim o dur ki, bu yargının bu şekilde manipüle edilmesine istinaf son verir. İstinaf, su gibi hava gibi ihtiaç duyduğumuz hukukun üstünlüğünü bize yaşatır. Benim en büyük temennim yargıçlardan, hukuk temsilcilerinden, yargı temsilcilerinden ben büyük isteğim bu. İsterim ki o tarihi görevi yerine getirirler. Toplumu rahatlatırlar. Benim davamla beraber hukuktaki sorunlar çözülmeyecek ama en azından bir ışık görürüz. En azından deriz ki bazı düzelme emareleri var. Bunu dünyanın hiçbir yerinde, Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşlarının hiçbirisine böyle bir davanın varlığını anlatamazsınız. Böyle bir davanın varlığını, doğruluğunu anlatamazsınız. Bırakın ceza almayı, yargılanmayı bile anlatamazsınız. Memleketin esas meselelerini konuşabilme adına gerçekten ihtiyaç duyduğumuz yargının tesis edilmesidir. Yargıçların, karar vericilerin, hakimlerin, savcıların bu konuda tarihi görevlerini, omuzlarındaki büyük yükün karşılığını vermelerini, bırakın İBB Başkanı olmamı, yürekten bir vatandaş olarak, bir aile ferdi, baba olarak diliyorum ve ülkemin geleceği için istiyorum. Aksi takdirde bu güvensiz ortam ve sıkıntı yaratır. Bu kadar ekonomik sorunun tartışıldığı, dünyada yeniden bir güven sağlama konusunda büyük gayretlerin gösterildiğinin ifade edildiği ortamda, bundan daha büyük bir güven kaybı yaşayacağınız bir mesele yoktur.''