İşte, çeyrek yüzyıllık sinemamızın 'korku filmi' karnesi!
Sinema sektörünün tanınmış ismi Nizam Eren, Türk Sineması'nın son çeyrek korku filmi karnesini çıkardı...
Sinema sektörünün tanınmış isimlerinden İletişim Uzmanı Nizam Eren, Tük Sinemasının son çeyrek korku filmleri karnesini hazırladı.
Eren, "Sinemanın 25 yıllık evriminden" yola çıkarak hazırladığı araştırmada, 'korku filmlerini' sosyolojik açıdan ele alıyor.
İşte, Eren'in o araştırması:
Korku sinemamız ‘’din’’ eksenli. Tek bir kaynak var o da ‘’cinler alemi’’
İçinde 'Cin' geçen film sayısı : 13
Adında Cehennem geçen film sayısı : 1
Adında Büyü geçen film sayısı : 1
Adında Muska geçen film sayısı : 1
Adında Şeytan geçen film sayısı : 2
Adında İblis geçen film sayısı : 1
Devamı çekilen filmler : Dabbe, Semum, Musallat, Siccin, 3 Harfliler, Şeytan-ı Racim, Azem
Korku Komedi dalında 2 film göze çarpıyor. Gülyabani ve Ada: Zombilerin Düğünü
1990 – 2000 yılları arasında gösterime çıkan korku filmi sayısı: 0
2000 – 2015 yılları arasında ülkemizde gösterime çıkan korku film sayısı : 52
Aynı dönem içinde ülkemizde vizyona çıkan yabancı korku filmi ise 850 civarı
Yıllar önce dünya sinemalarını kasıp kavuran Exorcist filmini birebir uyarlayan Yeşilçam bilinen ve en çarpıcı Şeytan filmi dışında uzun yıllar başka filmini yapmadı. Özgür Bakar’ın 2015 yılında gösterime çıkan Deccal filmi, belki de beklenen Uluslararası standartlara en yakın Şeytan filmidir.
Hayvan Mezarlığı, Da Vinci Şifresi, İlluminati, Chucky, 13. Cuma, Halka, Garez gibi farklı türlerden korku filmleri üretebilen yabancı sinema ile maalesef içerik ve görsellik açısından da yarışamayacak durumdayız.
Buna rağmen korku sineması, gelişmeye ve hedef büyütmeye devam etti. Copy-paste proje olan Dabbe serisi buna en iyi örnektir. 2005 yılında gösterime çıkan ilkel versiyonundan günümüzdeki Dabbe-6'ya dek teknik, görsel ve ses efektleri, hatta serinin birinde rol alan Hollywood starı Michael Madsen’e dek her şey değişmiştir.
NEDENLER
1. Neden:
Büyü, Muska, Ezan ekseninde dolaşan sinemamızdaki bu tür artışın nedenleri sosyolojiktir. Arabesk kültürün günlük hayatımızdaki ağırlığı, 10 yıl önce 10 yaşındaki çocuğun şu an 20 yaşında potansiyel sinema izleyicisi olduğu var sayılırsa geçtiğimiz 10 yılda dinsel söylemler, TV'de bilinmezler alemi, din alimleri programları, diyanet fetvaları, günlük yaşam, devlet politikası, eğitim sisteminin desteklemesi gibi etkenler.
2. Neden:
‘’Az maliyetle çok para kazanma yöntemi’’
Korku sinema türü, star sineması değildir ve kadro maliyeti açısından avantaj sağlar. Çoklukla tek mekandır. Gece çekimleri ile iç mekanlarda 2- 3 hafta da bitirilir. Bu da yapım maliyetini kısaltır. Hedef kitle darlığı yüzünden büyük tanıtımlar ve medya kampanyası gerektirmez. Bu da az maliyet ile çok para kazanma demektir. Ancak az maliyet ile kalitesizliği ayırmak gerekir. Çekilen filmlerin kalitesizliği nedeniyle çoğunluğu gişe de batmıştır. Öğrencilerin bitirme tezi mantığı ile 2 haftada 100 bin TL'ye tamamlanmaya çalışılan filmlerin varlığı sektörde azımsanamayacak kadar fazladır.
"Dijitalleşen sinema teknolojisinin kolay film çekme olanağı sağlaması"
HD teknolojisi ile handycam (el kamerası) ve fotoğraf makinelerinin Motion Picture (hareketli resim) özellikleri de dahil olmak üzere kolay film çekilebilmesi, çekim sonrası kolaylığı ve laboratuarları aradan çıkarması. Gelişen teknoloji ile evde pc de kurgu yapabilme olanağı ve ucuz color (renk) programları ile tamamlanabilmesi... Bazı yapımcı ve yönetmenleri burada ayırmak gerek. Siccin, Musallat gibi filmlerin yönetmeni Alper Mestçi’nin ucuzu iş yapmadığını hemen söyleyebiliriz.
3. Neden:
Açılan AVM ler ile perde sayısı çoğalması sonucu salonların film gereksinimi. Yeni açılan salonların ‘’hammaddesi’’ sayılan filmlere gereksinim duyulması. Çekilen film sayısı artarken korku türüne de yer verilmesi.
Yıllara göre korku filmi sayısı
2004 yılında 16 yerli film içinde sadece 2 korku filmi varken 2007 yılında da 42 film içinde sadece 2 korku filmi görüyoruz.
2008'de durum daha vahim. 51 yerli film içinde sadece 1 (bir) korku filmi çekilmiş. 2009'da durum daha da ilginç. 71 yerli film içinde sadece 2 korku filmi var. Ne oluyorsa 2013 ve sonrasında oluyor...
Sinemaların 35 mm film makinelerini müzeye kaldırdıkları ve film üreticilerinin üretimi durdurmaları ile beraber, daha ucuz, daha kolay çekilebilen, daha kolay post aşamasından geçen ‘’digital’’ filmler mantar gibi üretilmeye başlıyor.
2015 yılında gösterime çıkan 137 filmin i ‘’korku’’ türü ve tam 17 film gösterime çıkmış. Vizyon bulamayanların sayısı da bu kadar.
2014 ve 2015 yıllarında yani son 2 yılda ise gösterime çıkan korku filmi sayısı tam 27. Yani son 2 yıl, toplam 26 yıla bedel.
1 milyon bilete ulaşan korku filmimiz yok
Çeyrek yüzyılda gösterime çıkan 57 korku filminin toplam gişesi: 9.730.500
En kötü korku filmi rakamı : 2.821 kişi ile Tamaya
En iyi korku filmi rakamı : Okul ve Dabbe: Zehr-i Cin 838.000 kişi
Kopya başına düşen en iyi ortalama : 65 kopya ile çıkan Okul filmi kopya başına 5.392 kişi alarak kırılması zor bir rekor sahibi...