İşte Brezilya'nın yeni başkanı. Brezilya'da bundan sonra ne olacak?

Brezilya seçimlerinin ikinci turu solcu aday Lula Inacio da Silva’nın burun farkı galibiyetiyle sona erdi. Daha önce de başkanlık yapmış Lula’dan nasıl politikalar bekleniyor? Lula’nın başkanlığı küresel dengeler için ne ifade ediyor? Araştırmacı gazeteci Sinan Hacır Medyatava için yazdı.

                                     İŞTE BREZİLYA’NIN YENİ BAŞKANI

Oyların %50.9’unu alarak seçimi kazanan Lula’nın zaferi biraz da buruk kaldı denilebilir. İlk turda aldığı oyun anketlerin çok altında kalması Lula’nın hem temsilciler meclisini hem de senatoyu rakibi Bolsonaro’ya kaptırmasına yol açtı.

Yani Lula’nın kuracağı hükümetin yasa çıkarması epey zor olacak. Yine de Lula Brezilyalılar için çok şey ifade ediyor. Anlamak için geçmişine bakmak lazım.

Lula Brezilya’da işçi sınıfının kalbinden gelen ilk ve tek başkan. Evi terk ettiği için babasız büyüyen Lula yoksulluktan dolayı çocuk yaşta çalışmaya başladı. 19 yaşında çalıştığı fabrikada 2 parmağını kaybetti. Eşinin sigortası olmadığı için doğumda vefat etmesi üzerine kardeşinin de yönlendirmesiyle sendikaya katıldı. 5-6 yıl içerisinde yükselerek sendika başkanı seçildi ve 100 bin kadar işçiyi temsil etmeye başladı.

2003’te Brezilya’nın ilk işçi kökenli başkanı oldu. Onun döneminde ilk kez Brezilya’da zenginle yoksul arasındaki gelir farkı kapanmaya başladı.  Ülkesi, İngiltere’yi geçerek dünyanın en büyük 6. ekonomisi haline gelmiş, Brezilya halkının %30’u yoksulluk sınırının üstüne çıkmıştı. Lula 2010’da ofisini %85 halk onayıyla bıraktı.

Bu başarılı yönetimine rağmen kendi partisi içinde eleştirilerden kaçamadı. Bazıları onu “eski sol görüşlerinden” uzak bir noktaya savrulduğu gerekçesiyle kınadı. Yine de anti Amerikancı kimliği nispeten devam ediyordu. Onun döneminde Brezilya’nın en büyük ticaret ortağı ABD ve AB yerine Çin olmuştu. Buna rağmen ABD’nin Güney Amerika’daki etkinliğine taraftarlarının beklediği ölçüde yanıt vermedi.

Mesela 2004’te Haiti’ye yapılan BM müdahalesine katılımda bulundu. Bu müdahale boyunca Haiti’de BM güçleri tarafından ciddi suçlar işlenmiş ve BM tarihine bir “kara leke” olarak geçmişti.

Lula’nın başına ne geldiyse 2017’de geldi. Eski başkanla ilgili patlayan yolsuzluk iddiaları, halefi Dilma Rousseff’in pek sevilmeyen ekonomi politikalarıyla birleşti ve Brezilya’da sol karşıtı bir bloğun doğmasına sebep oldu. “Araba yıkama operasyonu” olarak bilinen yolsuzluk operasyonu başladı. Davaya bakan hakim ileride Bolsonaro’nun hükümetinde bakan olacak Sergio Moro’ydu.

Lula tarafı Moro’nun ve diğer elitlerin ABD tarafından yönlendirildiğini düşünüyordu. Brezilya’nın orta üst sınıfı ve elitleri bu süre zarfında yolsuzluktan dem vurmaya devam ettiler. İddiaların sebebiyse Lula’nın mal beyanında göstermediği bir dairesi olmasıydı. İşin içinde yolsuzluk olup olmadığı net delillerle ortaya konmadı. Lula, 2018’de seçimlere girmeye çalışsa da dava yüzünden siyasi yasaklı hale geldi ve sonunda hapse girdi. Anketlere göre 2018’de seçime girebilseydi %35 oy alarak birinci çıkması bekleniyordu.

Edward Snowden ismini duymuş olabilirsiniz. Snowden’in sızıntılarını haber yaparak dünyaya duyuran gazeteci Glenn Greenwald Brezilya’da yaşıyor. Bolsonaro hükümetine epey muhalif olmasıyla bilinen gazeteci “Araba Yıkama Operasyonu savcısı Deltan Dallagnol ve hakim Sergio Romo arasında Lula’nın 2018 adaylığını engelleme amacıyla yaptıkları bir telefon konuşmasını sızdırdı.

Moro Bolsonaro’nun Adalet Bakanı da olunca operasyona güven iyice azaldı. 2019’da Lula hapisten çıkarıldı ve 2021’de tüm suçlamalar düşürüldü.

Şimdiyse Lula tekrar başkan oldu. 2. Seçimindeki gibi %60’la değil ama %50.9’la...

Bu nedenle yasama gücü pek yüksek olmayacak yeni hükümetin. Küresel dengelerin giderek gerginleştiği bu dönemde Doğu ve Batı arasında dengeyi iyi sağlamış bir başkanın varlığı şarttı. Lula da bunu daha önce başardı. Şimdiyse ABD’ye mesafeli tutumunu sürdüyor. Ukrayna geriliminde sorumluyu NATO olarak görürken acil bir şekilde barış için görüşmelerin başlamasını umuyor.

ABD ilişkilerinde ise muhtemelen kendisine alternatifin Trumpgillerden Bolsonaro olduğunu Biden’a hatırlatacaktır.

Bu arada Bolsonaro artık ne yapacak bilinmez. Seçimden önce yakın sonuçlar olursa kabul etmeyeceğini söylemişti. Sonra “kaybedersem emekli olup Amerika’ya giderim” dedi. Seçimde beklenenden çok daha yüksek bir oy aldığı için belki emeklilik fikrini rafa kaldırabilir. Özellikle Venezuela’dan göçmen krizi yaşayan Kuzey batı ve Güney Doğu bölgelerinde epey oy aldı.

Özetle, Bolsonaro yönetimi bitmiş olabilir ama Bolsonarismo belli ki hayatta.

Galatasaray, Kayseri'yi ezdi geçti Maximin, Mourinho'yu hayal kırıklığına uğrattı Türkiye'nin en zeki illeri belli oldu! AFAD duyurdu: Muğla açıklarında deprem Narin Güran cinayetine ilişkin kritik bilgi İstanbul'da polise saldırı: Şüpheliler gözaltında