İstanbul'da casusluk davası... MOSSAD'a bilgi sızdırdıkları iddia edilen 16 sanığın ifadeleri alındı
İsrail Gizli Servisi (MOSSAD) ile bağlantılı oldukları ve İsrail için önem arz eden bilgi ve belgeleri sızdırdıkları iddiasıyla MİT operasyonuyla yakalanarak "casusluk" suçlamasıyla tutuklu yargılanan 16 sanık hakkında yebi bir gelişme yaşandı. İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci gününde ifadeler alındı. Sanıklardan Yasin M. A. Abufeseıfes, "Ailemde İsrail ile savaşırken şehit düşenler var. Casusluk ya da işbirlikçiliği aklımdan bile geçirmedim" dedi.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci gününde, sanıkların savunmasının alınmasına devam edildi. Duruşmaya 14 tutuklu sanık getirildi. Sanıklardan 2'si tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
"BİZİM ŞEHİTLERİMİZ VAR, SUÇLAMA AĞIR BİR İTHAM"
Sanık Alaeddin Hamada savunmasında, emniyetteki ifadesinde para almadığını söylediğini belirterek "Emniyette korkmuştum. Ama şimdi dediğim doğrudur. Bin dolar aldım" itirafında bulundu. Sanık Hamada, "casusluk" iddiasını da kabul etmediğini ifade ederek "Bizim şehitlerimiz var. İsrail işgalci bir güç. Böyle bir suçlama ağır bir ithamdır. Türk adaletine güveniyorum" dedi.
Sanık Jaser H.J. Alsoudi ise MOSSAD'ın saha sorumlusu olduğu iddia edilen Ahmed Zaid'i ve kuryelik yaptığı ileri sürülen sanık Abdülkadir Barakat'ı tanımadığını belirterek gelen havalenin Gazze'de yaşayan amcasının oğluna ait olduğunu ve bu havaleyi aldıktan sonra havale ofisinden ona yolladığını anlattı. Alsoudi, "Türkiye'ye geldiğimden beri bana gelen benim teslim aldığım tek havaledir. Amcamın oğluna bu para kimden gelecek diye sorduğumda 'arkadaşımdan' dedi. Makbuzun üzerinde gönderen kişinin ismi yerinde 'sıfır' yazıyordu" dedi.
"CASUSLUĞU AKLIMDAN BİLE GEÇİRMEDİM"
Sanık Yasin M. A. Abufeseıfes, "26 Ocak 2021 tarihli havaleyi almadım. 11 Nisan 2021 tarihli havale Konya'da teslim edilmiş. O tarihte ben İstanbul'daydım. Bu iki havaleyi de kesinlikle hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Bahsedilen telefon numaraları bana ait değildir. Ahmed Zaid ve Abdülkadir Barakat'ı tanımam. İlk defa duydum. Ailemde İsrail'le savaşırken şehit düşenler var. Casusluk ya da işbirlikçiliği aklımdan bile geçirmedim. Böyle bir şey olsa ben ve ailem Gazze'de bir daha güneş yüzü bile göremeyiz. Casusluk iddiası çok ağır bir şey. Böyle bir şey olması mümkün değil" diye konuştu. Sanık Mohammed Barzaq da Ankara'da yaşayan yengesinin kardeşi için 5 bin dolarlık havale geldiğini, bunu aldığını, birkaç gün sonra onun gelip aldığını, ticaretle uğraşan biri olduğu için paranın ne için geldiğini sormadığını belirtti. Duruşma savunmaların tamamlanması için yarına ertelendi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, Ahmad Zaid isimli şahsın İsrail Gizli Servisinin saha sorumlusu olduğu, olay tarihi itibariyle Almanya'da bulunduğu, İsrail Gizli Servisinin Türkiye'de bulunan Filistin ve Suriye uyruklu şüphelilerle irtibata geçerek Türkiye'de bulunan Filistin başta olmak üzere yabancı uyruklu şahısların kurdukları sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini, sosyal hayatlarını, eğitim süreçlerini, yurt dışı bağlantılarını izlemek, işgale karşı direnen gruplarının Türkiye'deki faaliyet ve yapılanmalarından haberdar olmak için Arap asıllı olan 16 sanığı para karşılığı casus olarak kullandığı kaydediliyor. 2015 yılının son aylarında gayri resmi yollarla Türkiye'ye giren sanıklardan Abdülkadir Barakat'ın Türkiye'deki casusluk şebekesinin para transferine yön verdiği öne sürülüyor. Tüm sanıkların, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.