İSKİ yöneticisi en riskli üç barajı açıkladı. Libya'daki felaket İstanbul'daki barajların dayanıklılığını gündeme getirdi

10 Eylül'de Libya'nın Derne şehrinde sel ve fırtınayla birlikte iki barajın yıkılması nedeniyle 6 binin üzerine kişi yaşamını yitirdi, binlerce kişi ise hala kayıp. 

Libya'da yaşanan felaket olası İstanbul depreminin barajlara etkisini bir kez daha gündeme getirdi.

Yer bilimci  Prof. Dr. Naci Görür bir süre önce "İSKİ’nin barajlarında ben de görev yaptım. 14 tane barajın, 7'si çok tehlikeli. Yani bu depremi çıkartır veya çıkartmaz" uyarısında bulunmuştu. 

NTV muhabiri Özgür Yılmaz, İstanbul'daki barajların durumunu İSKİ Planlama ve Yatırım Dairesi Başkanı Yasemin Taşçı'ya sordu. 

Taşçı, İstanbul'daki barajların durumunu ve neler yapılması gerektiğini anlattı.

Yasemin Taşçı, "Büyükçekmece, Alibeyköy ve Ömerli daha tehlikeli. Bunlardaki güçlendirme çalışmalarına DSİ tarafından devam ediliyor. Pabuçdere ve Kazandere barajlarımızda da iyileştirme alternatiflerimiz hazırlandı. Bu barajların bir kısmı DSİ mülkiyetinde bir kısmı idaremiz mülkiyetinde. İdaremizle DSİ arasında protokol imzalanarak alınması gereken güçlendirme proje çalışmaları başlatıldı." dedi. 

"Alibeyköy'de taşkın riski var; bu bölgelerde yaşayanlar açısından risk daha yüksek"

Şu anda kuraklık nedeniyle su miktarı az bulunan ve olası bir depremde önündeki duvarın yıkılması halinde suyun doğrudan yerleşim yerlerine gideceği Alibeyköy Barajıyla ilgili de konuşan Taşçı, "Yaklaşık bir buçuk iki saatlik taşın senaryosuyla baraj gövdesinin yıkılması durumunda taşkın haritaları belirlendi. Büyükçekmece'de baraj gövdesinin yıkılması denizle bağlantılı olduğu için çok sıkıntılı değil ama Alibeyköy'de yerleşim yerlerinde taşkın riski var. insan kaybı, can kaybı, mal kaybı bunun çok ciddi ekonomik boyutu da var. Yani bu bölgelerde yaşayanlar açısından risk daha yüksek?" diye konuştu.