İKSV'den '40. Yıl' kitabı

İKSV, “i-ka-se-ve: 370 Kişi İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın 40 Yılını Anlatıyor” isimli bir kitap yayımladı

Kurumun kırk yıllık tarihine tanık olan 370 kişinin gördükleri, duydukları, yaşadıkları ve hatırladıklarından yola çıkılarak kurgulanan “i-ka-se-ve”, 1973 yılında İstanbul Festivali’ni düzenlemek üzere yola çıkan ve bugün farklı disiplinlerdeki kapsamlı çalışmalarıyla Türkiye’nin en uzun ömürlü kültür kurumu olan İKSV’nin 40. yılına “nasıl” ulaştığını anlamak için bir kapı aralıyor. Eczacıbaşı Holding’in katkılarıyla yayımlanan, İlkay Baliç ve Didem Ermiş’in hazırladığı kitabın tasarımını Bülent Erkmen üstlendi.



İKSV’nin 40. yılı için hazırladığı “i-ka-se-ve” kitabının tanıtımı için 24 Ocak Perşembe sabahı İKSV binasında yer alan X Restaurant’ta bir toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan İKSV Yönetim Kurulu Başkanı

Bülent Eczacıbaşı, “İstanbul Kültür Sanat Vakfı olarak, kırk yıllık birikimimizi bir kitapla kayıt altına almak ve İKSV’nin bu yolculuğunun hikâyesini aktarmak istedik. i-ka-se-ve adını taşıyan ve kolektif bir kurum tarihi olarak hazırlanan bu kitap, İKSV’nin bir “İstanbul Festivali” düzenleme hedefiyle yola nasıl çıktığını, bu süreçte uluslararası nitelikte dört festival, iki bienal ve yıl boyunca özel etkinlikler gerçekleştiren bir kurum haline nasıl geldiğini anlatıyor. Ayrıntılı bir sözlü tarih ve arşiv çalışması sonucunda adeta bir yapbozun parçaları bir araya getirilircesine hazırlanan bu kitabı sizin de severek okuyacağınızı ümit ediyoruz.” dedi.



Toplantıda ayrıca, “i-ka-se-ve” kitabının fikir, araştırma ve editoryal çalışma süreçlerini üstlenen isimlerden İlkay Baliç “İKSV gibi bir kurumun tarihini yazmaya girişirken önce kendimize okuyucu olarak İKSV’yle ilgili neyi merak ettiğimizi sorarak işe başladık. Tek tek festivallere veya bienallere değil, bir kurum olarak İKSV’nin bütününe, işleyişine, nasıl oluşturulduğuna, nasıl idare edildiğine, alınan kararlara, zamanla geçirdiği dönüşümlere odaklanmayı hedefledik. Sonuçta ortaya çıkardığımız kitap, kurumun tarihini, bu tarihe farklı şekillerde katkıda bulunmuş kişilerin ağzından anlatıyor. Sözlü tarihten, kişisel tanıklıklardan ve öznel deneyimlerden besleniyor.” dedi. Aynı zamanda İKSV’nin Kurum Kimliği ve Yayınlar Yöneticisi olan

Didem Ermiş ise “Sözlü ve yazılı görüşmeler ile İKSV arşivi ve gazete arşivlerinde yaptığımız çalışmalar sonucunda kitapta birkaç farklı nitelikte malzemeyi bir araya getirdik. Kitabın kurgusu, İKSV’nin, tek tek kişilerin varlıklarından, katkılarından, sözlerinden oluştuğunu düşündüğümüz yapısına bir karşılık vermeye çalışıyor.” diyerek, “Kitabın okuyucular için Türkiye’de kültür-sanat alanında son 40 yılda olup bitenlere dair de ipuçları sunacağını” umduklarını belirtti. Basın toplantısına ayrıca, kitabın tasarımını yapan İKSV Kurumsal Kimlik Danışmanı Bülent Erkmen de katıldı.



Kitap projesi için İKSV’nin 40 yıl boyunca “neler yaptığı” değil bütün bunları “nasıl” yaptığı fikrinden yola çıkan İlkay Baliç ve Didem Ermiş, İKSV tarihine tanıklık etmiş toplam 260 kişiyle sözlü ve yazılı görüşmeler yaptılar ve 110 kişinin kitaplarda, gazetelerde, dergilerde yayımlanmış İKSV’ye dair yazılarından ve daha önceki yıldönümlerinde yapılan araştırmalar çerçevesinde İKSV arşivinde yer almış anılarından alıntılar derlediler.

 

Bir buçuk yıllık hazırlık sürecinin sonucunda ortaya çıkan “i-ka-se-ve”, İKSV ailesinin büyüme,

yeni festivallerin ortaya çıkma ve gelişme, vakfın ulusal ve uluslararası alanda bilinirliğinin artma süreçlerini anlatırken organizasyonel anlamda kazanılan tecrübeler, yapılan hatalar, alınan dersler, sevinçler ve hayal kırıklıklarını bir araya getiren ilk ve tek kapsamlı yayın olma özelliğini de taşıyor. 670 sayfalık kitap, İKSV’nin kuruluş fikrinin somutlaştığı 1972 yılından başlayarak, bugüne kadar geçen 40 yıllık süreci, yıllara göre bölümlenmiş olarak anlatıyor.




Sosyal medya bu görüntüleri konuşuyor Bu 23 Belediyeye Kayyum mu Atanacak? Bankalardan sıfır faizli kredi fırsatı! Ünlü oyuncu yıllar sonra ortaya çıktı Genç kadını arabasına çekip tecavüz etmeye çalıştı Arda Güler kararını verdi